ÇANAKKALE ÖNCESİ - SONRASI OLAYLAR VE MUSTAFA KEMAL

1912 Balkan Savaşı'nda hezimete uğrayan, Balkanları kaybeden, can, mal ve toprak kaybı ile birlikte itibar kaybeden, zafiyet içerisinde olduğu sonucunu yaratan Osmanlı Devleti Almanya'ya sarılmıştır. Harbiye Balkan Vekili Enver Paşa Osmanlı Ordusu’nu Almanya'ya rehin etmiştir. Bundan sonra Osmanlı Ordusu’nu eğitip savaşa hazırlayacak olan Alman subay ve generalleridir. Bu maksat ve amaçla 80'nin üstünde subay İstanbul'a gelmiştir. Enver Paşa Alman subayları onure etmek için kendisi dahil, onlara birer rütbe vermiştir. Sonradan Çanakkale Savaşı Komutanlığına getirilen Liman Von Sanders Mareşal olmuştur. Mustafa Kemal o sıra Bulgaristan'da Askeri ateşedir. Rusya'da iktidarda olan Bolşeviklerde bir ihtilal hazırlığı vardır. İngiliz ve Fransızlara Osmanlı Devleti’ne saldırmayı, Çanakkale Boğazını geçerek Ruslara yardım etmeyi planlamaktadırlar. Her şey tamamdır. 1914 Birinci Dünya Savaşı başlamak üzeredir. Mustafa Kemal Birinci Dünya Savaşı çıkma ihtimalini düşünerek Bulgaristan'a alınmasını istemektedir. Bunun üzerine Tekirdağ'daki 19. Fırka (Tümen) Komutanlığına atanmıştır.
Mustafa Kemal, Tekirdağ'daki Tümen Komutanlığına geldiğinde bir de bakar ki Tümenin adı var kendisi yoktur. İki bin Arap Askeri Namaz kılmaktadırlar. Arap askerlerin savaşmadıklarını bilen Mustafa Kemal Trakya'dan 3-4 bin asker toplar ve bunları sıkı bir eğitimden geçirir, savaşa hazırlamış olur. Ancak Çanakkale'de savaş başlamıştır. İngiliz ve Fransızlar havadan, karadan, denizden, Çanakkale Boğazı'na gelmişlerdir. Osmanlı Ordusu ile savaşa tutuşmuşlardır.
Yıl 1915 Mustafa Kemal savaşın iyi gitmediğini, Osmanlı Ordusu’nun zor duruma düştüğünü, Alman General ve Mareşallerinin orduyu iyi idare edemediklerini, yanlış kararlar aldıklarını görerek, hiç kimseden emir almadan Tümeni ile Gelibolu Yarımadası'na gelir ve savaşa dahil olur. Tabii Cephe Komutanları Mustafa Kemal'i iyi tanırlar, özelliklerini bilirler. Ancak bazı Alman Subaylar, Enver Paşacılar Mustafa Kemal'in cepheye, savaşmaya gelmesinden tedirgin olular. Mustafa Kemal Alman Mareşal'ı L. Vonders'in yanlışlıklarını da söylemekten çekinmez. Onun Çanakkale'yi savunmak, düşmanı püskürtmek için görüşleri, taktikleri vardır. Bu yüzden savaşın sorumluluğunu, riskini omuzlamaktan çekinmemiştir. Çanakkale'de "KRİTİK" bir rol oynamaktadır. Alman Mareşal L. Vonders Mustafa Kemal'in bu özelliklerini şöyle anlatır:
"İlk askeri başarısını Trablusgarp'ta kazanmış olan Mustafa Kemal Bey, sorumluluk almaktan ve görev almaktan zevk duyan bir komutanın özelliğine sahiptir. Daha savaşın ilk günü, 25 Nisan 1915 sabahı 19. Tümen ile ve hiçbir yerden emir almaksızın kendiliğinden muharebeye müdehale ederek, düşmanı sahile kadar püskürtmüş ve bundan sonra üç ay boyunca, kırılmaz bir azimle, kararlıkla devamlı düşman saldırılarına karşı koymuştur."
"Özellikle bu süreçte inisiyatifi (yani girişimi, öncülüğü) tam zamanında ele almış olan Mustafa Kemal'in müdehalesi (savaşa girmesiydi) Çanakkale ve İstanbul Boğazı’nın düşman eline geçmesi muhtemeldi. Hükümet de Boğazların düşman eline geçebileceğini düşünmüştü. Eğer Boğazlar düşmüş yani düşman eline geçmiş olsaydı (Osmanlı Hükümeti İstanbul'dan Eskişehir'e taşınmış olacaktı) bu konuda "İttihat ve Terakki de On Yol" adlı kitabın yazarı Muhittin Birgen şunları demektedir:
DEVAM EDECEK
“MUSTAFA KEMALSİZ ÇANAKKALE ANLATILMAZ”