Çetin Altan 1950 ve 1970’li yillarin ünlü gazeteci yazariydi. Özellikle aydinlar kendisini çok okurlardi. Radyolarda yaptigi konusmalar kaçirilmazdi. Kendisi Cumhuriyetin ilk yillarindan geliyordu. Babasi Halit Bey 1930’lu yillarin baslarinda Edirne’de Vali Yardimcisi (Mektupçu) idi. Gerek babasi gerekse kendisi CHP’nin, Atatürk ve Inönü’nün yönetimlerinin havasini teneffüs etmis, o yillarin coskusunu yasamis, ekmegini yemis kimselerdi. Hatta Çetin Altan zamanin gazeteci yazarlarinin sonundaydi ve Atatürkçülük, Atatürk’ün ekonomik görüslerini anlatip yorumlamadan meslektaslarindan bir adim ilerdeydi. Bizler onun kitaplarini kaçirmaz, satin alip okurduk. CHP’nin yayin organi ULUS’ta, 1960’li yillarda AKSAM ve MILLIYET’te yazdigi zamanlarda onu izlemekten yorgun düserdik. Çünkü çarpici fikirleri, saglikli degerlendirmeleri, Cumhuriyet Projesi’ni anlamis bir tavri vardi. Onun bu tarafi genç ve yasli aydinlari cezbediyordu. Isçi Patisinden Milletvekili seçildigi zaman herkes sevinmisti. Onun Milletvekili seçildigi 1960’li yillarin basinda Kirklareli Karaumur Meydanina konmus 12 nolu Sandikta esim ve ben ona oy vermistik. Böylesine bir inanirligi ve karizmatigi vardi.
Çetin Altan’in babasinin Edirne’den arkadasi, Kirklareli’nde Karahidirli Halil Bey (Halil Tekin Bucakli) her gün beraber oldugum (Sekerden gözleri kör oldugu için) kendisine kitap okudugum, koluna girip gezdirdigim saygideger dostlarimdan biriydi. Basbakanlik Arsiv Genel Müdür Yardimciligindan emekli olmustu. Mülkiye mezunu, Siyasal Bilimler’dendi. Kaymakimliklar, Genel Müdürlükler yapmis, Fransiz felsefe ve edebiyati üzerine kafa yormus, Fransizca’yi Anadili gibi bilen bir kimsaydi. O yillarda YSE’de Içmesuyu Teknikeri olan Ismet Yenigün de Halil Bey’in yakininda olan birisiydi. Geçen gün o anlatiyordu. Çetin Altan 1960 da gerçeklesen 27 Mayis Devriminden hareketle 1789 Fransiz Ihtilali’ni Aksam Gazetesindeki kösesinde anlatiyormus. Yakinda ölen Fransizca’dan kitap çevirmenligi yapan müsterek dostlarimizdan rahmetli Muammer Tuncer, Çetin Altan’in bu yazisini okurken Halil Bey bu yazinin bir Fransiz yazarin kitabindan aynen alindigini sayfasina varincaya kadar söylemis. Çevirmen Muammer Tuncer buna inanmayinca evinden kitabi getirtmis, yazi ile kitaptaki metni karsilastirmislar ayni oldugunu görmüsler. Bunu Çetin Altan’in kopyaci oldugunu degil, alinti kaynagini belirtmedigi için söyledigini belirtmis. Halil Tekin Bucakli Fransiz yazar ve kitaplarini böylesine bilen bir kültür adami idi.
O sira benim Istanbul Gazeteciler Semti Babiali’de bir isim vardi. Daha dogrusu Yeni Istanbul Gazetesinden Mehmet Ali Yalçin’i görecektim. Bu arada Aksam Gazetesi’ne ugrayip, Çetin Altan’i görmek ve tanismak istedim. Gazeteye gittim. Sekreteri, yazisini yazdigini söyledi. Biraz sonra yanina girdim. Babasinin Edirne’den arkadasi Halil Bey’den selam getirdigimi söyledim. Aradan 25-30 yil geçtigi halde hatirladi. Halil Beyin bir kizi ile yasit olduklarini söyledi. 15-20 dakika kadar kendisiyle sohbet ettim. 27 Mayis 1960 Devrimi’nin havasindan, coskusundan, CHP’nin durumundan söz ettik. Askerlerin yaptiklarinin dogru oldugunu, iyi seyler olacagini söylemisti. Çünkü kendisi Demokrat Parti döneminde ve sonrasinda çok çile çekmis bir gazeteciydi. Sosyalist düsünceleri itibariyle “Sivri Gazeteci” olarak dikkat çekiyordu. Ismet Pasa’nin sevdigi gazetecilerdendi.
Peki, aradan 40-45 yil geçtikten sonra Gazeteci Yazar Çetin Altan, gazeteci ve kültür adamlari olan ogullari Ahmet ve Mehmet alkisladiklari ve yazdiklari o dönem için simdi ne düsünüyor ve ne yaziyorlar? Tabii zaman degisti, Çetin Altan da degisti. Türkiye’nin BOZULARAK DEÄzISIM SÜRECI yasadigi bir zamanda Çetin Altan’in 180 derece bir baska çizgide görmek, onu taniyanlar ve onu çok okuyanlar için hüzün vericidir. O zamanki kitaplarinda yazdiklarina bakarak, onu bugün tanimak mümkün degildir. Türkiye soldan saga, sagdan sola geçen siyasetçilerle, bilim adamlari ve yazarlari ile ne zaman ayni dogrultuda yol alacaktir?
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol