CHP referandumu değerlendirdi

Geçtiğimiz Cuma günü onaylanan anayasa kararı ile birlikte Türkiye, Nisan ayında referanduma gidecek. Konu ile ilgili dün bir araya gelen CHP Kırklareli İl Başkanlığı, önemli açıklamalarda bulundu. 

Düzenlenen toplantıya CHP Parti Meclisi Üyesi Canan Kaftancıoğlu’da katılım gösterdi. Cumartesi günü CHP Kırklareli İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda yaşanan sürece ilişkin konuşma yapan Kaftancıoğlu; “İyi ki bir aradayız, iyi ki buradayım.
Örgütüm ile bir arada olduğum mekanlar benim rahat nefes aldığım, yaşadığımız olumsuzluklar sonrası azalan umutların arttığı yerlerdir. Hepimizin yaşamakla kalmayıp acı bir şekilde deneyimlediği, birçok konuyu uzun uzun anlatmayacağım. Belirtmek isteğim birkaç husus var. Onları anlatacağım. 21 Ocak 2017 tarihi itibari ile bir referandum sürecine gidiyoruz. Referandumlar diktatörler ve demegoklar için bir araçtır. Referandumlar hiçbir zaman demokrasinin gelişmesinde kullanılan yöntemler değildir.
Bunları biliyor olmamız referandum yapılacağı gerçeğini değiştirmiyor. Cumhuriyet tarihi içinde ilk defa bir referandumda herkes hayır diyecek. Çünkü hepimiz neden hayır diyeceğimizi çok iyi biliyoruz. Ne diyeceğini bilmese bile olayın gerekçeleri anlatıldığında dinleye ve ikna olan vatandaşlar hayır oyu vereceklerdir. Çünkü hayır hepimizi için özgürlük, savaşarak kazanılan bir rejimin korunması, laikliğin yeniden kazanılması, iş, aş ve yemek demektir.
Evet demek; milletin iradesinin meclisten alınıp tek bir adamın eline teslim edilmesi demektir. Zaten 2014 yılından itibaren fiili bir başkanlık vardı. Yasa, hak, hukuk yok sayılarak milletin iradesi teslim alındı. Öyleyse bu referandum ve bu anayasa değişikliği neden yapılıyor? Bu sorunun cevabını önemsediğim için sizinle de paylaşmak istiyorum.
Başkanlık sistemi şuanda uygulanıyor. Ama dertleri geçmiş suçlarından, geçmiş günahlarından arınmalarının başka yolu olmadığı için bu referandumu yapılmasını istiyorlar. Bunu biliyoruz; zalimler her zaman korkarlar. Zalimlerin korkuları artıkça şiddetlerinin dozu da artar. Bu değişmez bir tarihsel gerçektir. Zalim gelecekte bu topraklarda bizler gibi demokrasiye inanan, hukukun üstülüğü mücadelesi veren, laik, devrimci, demokrat kesimin er ya da geç kendisinden hesap sorulacağını biliyor.
Bu hesabın önüne geçebilmek için bu gün insanlar ölürken, insanlar evine ekmek götürme derdinde iken, eve giderken başıma bir şey gelecek mi? Kaygısı taşırken, olağan üstü hal koşullarında böyle bir referanduma gidilmesinin altında yatan başka hiç bir şey yoktur. Millet iradesi dedikleri sadece kendilerini yasama, yürütme, yargıyı kendi elinde toplamak, her şeyden önemlisi asla yargılanamaz ve dokunulmaz olabilmeleri için yapmaya çalıştıkları bir sistemdir” dedi.