CHP'nin "Başkanlar Buluşması"nda konuşan İl Başkanı Ünal Başkur, Türkiye'nin artık darbeler olmaz diye düşünüldüğü bir dönemde 36 yıl sonra yeniden büyük bir tehlike yaşadığını söyledi.
CHP Kırklareli İl Başkanlığı'nca ikinci "Başkanlar Buluşması" düzenlendi. Toplantıya CHP Kırklareli Milletvekilleri Vecdi Gündoğdu ve Türabi Kayan, Kırklareli Belediye Başkanı, CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur, ilçe ve belde belediye başkanları ile parti teşkilatı katıldı.
Lozengrad Hotel'de gerçekleşen toplantıda İl Başkanı Ünal Başkur, Türkiye'nin 36 yıl sonra yeniden büyük bir tehlikeye maruz kaldığını ancak bu kez atlattığını ifade etti.
Toplantıya katılanlara "hoş geldiniz" dileklerini sunan İl Başkanı Başkur, "Bildiğiniz gibi 15 Temmuz hepimizin yaşadığı gibi bir 36 yıl sonrasında maalesef TSK içerisinde bir cuntanın girişiminin 36 yıl sonra tekrar Türkiye Cumhuriyeti gündemine gelmiş olması Genel Başkanımızın da dediği gibi aslında demokrasimizin kaçıncı sınıf demokrasi olduğunu bize gösterdi. 36 yıl önce bir Eylül sabahında kalkışılan askeri darbe girişimi başarılı olmuş. 36 yıl sonrasında da biz askeri darbelerden kurtulduğumuzu düşündüğümüze karşılık maalesef tekrardan önümüze böyle bir reçete sunulmuştur. Çünkü bu reçete sonrasında 240 tane vatandaşımız yitirilmiştir. Ancak TBMM Parlamentosunun parlamenter rejimin dik duruşu ki o gece içimizde parlamentoda bulunup saldırıya maruz kalan arkadaşlarımızda vardı. Ardından halkımız TSK içerisinde o cuntaya karşıt Türkiye Cumhuriyeti rejimini koruma yanlısı olanların birlikteliği, özgür medyanın duruşuyla birlikte bu FETÖ terör örgütü diye tanımlana gelen örgütün bağlantılı cunta girişiminin Cumhuriyeti yıkma konusunda ki, Parlamenter rejimi yıkma konusundaki çıkışı durdurulmuş ve geri püskürtülmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan Cumhuriyet Halk Partisi darbelerden en fazla olumsuz anlamda etkilenen ve darbelerin tümünü yaşamış bir partidir ve her boyutunda da bizler darbeye karşıtlığımızı her zaman ilan etmişizdir ve bundan sonra da her türlü darbeye dikta özlemi olan sivil darbeye ve askeri darbelere karşı olduğumuzu sürekli ifade edeceğiz. Bu bizim Türkiye Cumhuriyetini kurmanın yüklemiş olduğu bir sorumluluktur" dedi.
Alanlar siyasallaştırıldı
Konuşmasında "Demokrasi ve Milli İdare" nöbetlerinin siyasallaştırıldığı yönünde bir eleştiri getiren ve bu nedenle bu etkinliklere genel olarak katılmadıklarını ifade eden Başkur;
"Demokrasiye ilişkin söylemlerimizden hiçbir şekilde ödün vermeden ve bu rejimi kuran CHP'nin 6 ilkesini savunaraktan ancak dediğim gibi ama hiçbir şekilde de siyalaştırılmış söylemlerle alanlara çıkmayaraktan değerlerimizi de ortaya koyduk ve ifade ettik ve başından bu yana da uzlaştırmacı tavrımızı dile getirdik ki Yenikapı'da yapılan Cumhurbaşkanlığı organizasyonundaki 3 siyasi partinin katıldığı alanda da pozisyonumuzu alaraktan orda düşüncelerimizi aktardık. Türkiye'nin dört bir tarafında yapılan etkinliklerde aktardık. Ancak bazı yerlerde bizim uzlaşmacı tavrımız göz ardı edilerek siyasi söylemlerini ortaya koydular. Ancak her şeye karşın CHP o alanlardan hiçbir zaman ayrılmadı. Sadece 15 Temmuz değil, zaten yaşama bakış açımız gereği demokrasi nöbetimizi 1920'lerden 1923'lerden bu yana ortaya koyuyoruz ve hiçbir zaman o alanlarda bu mücadelemizi ve pozisyonumuzu kaybetmeyeceğiz. Ben bu anlamda 15 Temmuz'dan bu yana Belediye Başkanlarımız, Parti Örgütlerimiz ve değerli halkımızın katkıları ve bunu halkımıza yansıtan değerli basın mensubu arkadaşlara teşekkür ihtiyacı duyuyorum" diye konuştu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol