CUMHURIYETIN SLOGANI:YERLI MALI TÜRK'ÜN MALI

Türkiye Cumhuriyetini kuranlar çok büyük parasizlik çekmislerdir. Satmak için ellerinde fazla birsey, almak için para yoktu. Yeni Türkiye’nin halki savas yorgunu olmanin ötesinde, yoksul ve sagliksizdi. Savaslar dolayisiyle halk birtakim bulasici hastaliklari tedavi ettirememisti. Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu’nun kurucusu Kirklareli Milletvekili Dr. Fuat Umay bu durumu “Biz Istiklal Savasinda yalniz düsmani degil, hastaliklari da yendik” biçiminde açiklamisti.

Sitma, Firengi, Verem, Dizanteri, Kolera, Uyuz gibi hastaliklar Geri Kalmis Ülke Hastaliklari oldugu için bunlarla mücadele yakin zamana kadar yaygin biçimde devam etmistir. Ancak yoksulluk, fukaralik bitmemistir. Ülkenin paraya olan ihtiyaci giderek artmistir. Gelir gideri karsilamadigi için açiklar, borç stoklari büyümüstür. Cumhuriyeti kuranlar bir ölçüde üretimle karsilanamayan ihtiyaçlari tasarrufla, Yerli Mali kullanmakla karsilamaya çalismislardir. Yerli Mali Haftasi, bankalarda, okullarda, kooperatiflerde ve evlerde kumbara kullanilmasi yaygin biçimde gündemde tutulmustur. Yakin zamana kadar cumhuriyetin ekonomiyle, tasarrufla, kalkinma ve ilerleme ile ilgili bu hareket her türlü vasitalarla destek ve tesvik görmüstür. Ancak, her seyde oldugu gibi, çok partili hayata geçtikten sonra bu hareketin ve gelenegin hizi kesilmis, ilerleyen yillar içersinde ve özellikle zamanimizda Yabanci Mali Kullanimi’na, Israf Ekonomisi’ne dönüsmüstü. Fakat ne varki Aralik ayinin son günlerinde Tekirdag’da bir okul Yerli Mali Haftasi’ni hatirlayip kutlamis, bu olay Yeni Inan’da haber olunca biz de Yerli Mali

Haftasini hatirlamis olduk.

Yerli Mali kullanilmasi Atatürk’ün 20 Aralik 1930’da baslayan Trakya Gezisi’nin ilk duragi olan Kirklareli’nde gündeme gelmistir. Mustafa Kemal, Belediyede meclis üyeleri ile görüsürken bir üyenin sirtindaki sayak elbise dikkatini çekmistir. Abdullah Altineli adli üyeye bu elbiseyi nereden aldigini sormus, o da bunu koyun yününden yapilan ipliklerle evlerdeki tezgahlarda dokunugunu söylemistir. Bunun üzerine Mustafa Kemal, ben de demistir, uzun zamandan beri bir sayak elbise giymenin özlemini çekiyorum. Bu sayak kumasindan varsa parasini hemen verelim, bir elbiselik alalim diye söylemistir.

Hazir kumas olmadigini ögrenince de, “öyle ise benim için dokutun, Ankara’ya gönderin. Artik herseyi kendimiz yetistirecegiz, kendimiz üretecegiz, kendimiz dokuyup dikecegiz ve kendi kumasimizdan yapilmis seyleri giyecegiz” diyerek bir süre sonra kutlanacak Yerli Mali Haftasi ilanini ima etmistir. Sayaktan elbiselik kumas Ankara’ya gitmistir. Fakat Atatürk’ün bundan elbise yaptirip yaptirmadigi bilinmiyor. Yalniz çevresi yazarlarindan Falih Rifki Atay Atatürk’ün gerçekten böyle bir sayak elbiseye özlem duydugunu, bu özleme 1913 yilinda Bulgaristan’da Askeriatese iken özlem duydugunu yazmistir. Yillar önce bu olayi biz KARINCA DERGISI’nde anlatmisizdir.

“YERLI MALI TÜRK’ÜN MALI” slogani uzun yillar, özellikle Türk Ocaklari, daha sonra okullar ve Halkevleri tarafindan uygulamaya geçirilmistir. Okullarda yemis sofralari, isyerlerinde “Yerli Mali Kullan” sloganlari tutmustur. Çocuklara kumbaralar yoluyla tasarruf aliskanligi verilmeye çalisilmistir. Simdilerde ise bunlarin hiçbiri yoktur. Cumhuriyetin kazanimlari birer birer yok olup gitmistir. Olusturulan yeni ekonomik sistem ve anlayis harcamayi tesvik eder niteliktedir. Türkiye, Dünya Mali Krizi’ne borçlu yakalanmistir” denilmesi bu sistemin, Israf Ekonomisi’nin varligina açik bir göndermedir. Simdi Türkiye para sikintisina düsmüstür. Ihtiyaçlarini karsilayacak, var olan borçlarini ödeyecek parayi bulmak zorundadir. IMF ile anlasma bu nedene dayanmaktadir. Biz bu sebeple Cumhuriyeti Kuranlar’in akilciligini, gerçekçiligini, yurtseverligini, erdemlerini övüyoruz, buna ihtiyaç duydugumuzu söylüyoruz. Bunu söylemeye de devam edecegiz. Ta ki bu son yillarin siyasi kadrolari önlerine Türkiye’yi ve halki koyuncaya kadar...

                                   nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol