"Çanakkale Ruhu ve Mehmet Akif'i Anlamak" isimli konferans düzenlendi

15 Mart 2016 Salı günü saat 20.30'da Kırklareli Halk Eğitim Merkezi'nde, Kırklareli İl Müftülüğü tarafından "Çanakkale Ruhu ve Mehmet Akif'i Anlamak" konulu konferans düzenlendi. Kuran-ı Kerim Tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını, Kırklareli İl Müftüsü İsmail Bayrak gerçekleştirdi. Bayrak, konuşmasında şunları söyledi; "Hepinizin bildiği Churchill, İngiliz Deniz Bakanı daha sonra Başvekil olacaktı, başbakan olacaktı. Churchill bütün bu güç, kuvvete rağmen; ok, tüfek, asker gibi dünyanın en muazzam ordusuyla, Anzaklar'dan askerlerin bulunduğu bir orduya sahipti ama yenilmişti. İngiltere'de Divan'ı Hal'de, "Niçin yenildiniz? Bu kadar topla, tüfekle, askerle niçin yenildiniz?" diyince, Churchill, "Anlamıyor musunuz? Biz orada Türklerle değil, haşa Allah'la savaştık ve akıbetimiz de bu oldu ve yenildik" diye cevap verdi. Mustafa Kemal Atatürk, o savaş sahnesini anlatırken diyor ki, "İki siper arasındaki mesafe 8 metreye kadar düşmüştü. "1. siperdeki askerler şahadet şerbetini içiyor, 2. siperdeki askerler iki dakikaya kadar, kendilerinin de öleceğini bilerek hiç tereddüt etmeden 1. sipere atlıyorlardı. Kuran-ı Kerim okumayı bilenler okuyor, bilmeyenler ise şahadet getirerek ölümü bekliyorlardı. Eminim ki Çanakkale'yi işte bu yüksek ruh, bu maneviyat kazanmıştır." Çanakkale bir destandır. Türk tarihi, kahramanlar tarihidir. Ama bu destanı yazan da İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'dur. Aslında Çanakkale Şehitlerine isimli şiir, belki de bizim ikinci İstiklal Marşı'mızdır. Mehmet Akif Ersoy, savaşın bulunduğu coğrafyada bulunmadığı halde, sanki savaşı görmüş, adım adım izlemiş bir insan gibi yaşamış, bir gecede yazmış olduğu bir şiir. Safahat'ın 6. bölümünde yer verdiği destansı bir şiir. Mehmet Akif Ersoy, an an, saniye saniye sanki Savaşı yaşayan insanlar gibi yazmıştır. Çanakkale Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Yeni şehitlerimizin ruhları şad olsun ve Ankara'da yaşamlarını yitiren vatandaşlarımızın da mekanları cennet, ruhları şad olsun."
"Bir insanın ömrüne sığdırabileceklerinden daha fazlasını hayatına sığdırmıştır"
İl Müftüsü İsmail Bayrak'ın konuşmasının ardından, Çanakkale Şehitleri'ne kasidesini okumak üzere, Hızırbey Camii müezzin kayyımı Necmettin Ötün sahneye çıktı. Dinleyicileri derinden etkileyen Ötün'ün sahneden inmesinin ardından, Araştırmacı-Yazar Mehmet Kaplan konferansını gerçekleştirmek üzere yerine geçti. Salondakileri selamlayarak konuşmasına başlayan Kaplan, şöyle konuştu; "Bir insan ömrüne sığdırabilecek şeylerden daha fazlasını sığdıran Cumhuriyet Dönemi Şairi aynı zamanda, veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız, Kur'an Mütercimi, yüzücü ve milletvekilidir, Mehmet Akif Ersoy.
Göze çarpanlardan kısaca Mehmet Akif'i anlatan özellikler arasında en çok bilinen eserlerinden olan, Safahat, Fatih Kürsüsünde Eserleridir. İstiklal Marşı Şairi Akif, Kurtuluş Savaşı sırasında 1. TBMM'de yer aldı. Özgürlük onun için en değerli olgular arasındaydı. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra bir üyelik yemini esnasından, yeminde yer alan "Cemiyetin bütün emirlerine, bilâkayd ü şart (kayıtsız şartsız) itaat edeceğim" cümlesinde geçen "kayıtsız, şartsız" bölümünü "sadece iyi ve doğru olanlarına'" şeklinde değiştirmiş, yemini kendi ifadesiyle etmiştir. Milli değerlere bağlı ve örnek bir vatansever ismin fikirlerini genç nesillere aktarmak oldukça önemlidir."