Sayin Basbakan gizli tuttugu projeyi açikladi. Kendi ifadeleriyle bu çilgin proje Istanbul ile ilgili olarak, Karadeniz'i Marmara ile birlestirmeye matuftur. Bu projeye Istanbul ile ilgili olarak bir SEÇIM PROJESI demek de mümkündür. Çok konusulup tartisilacak, ileri geri konusulacak bir proje oldugu süphesizdir. Osmanli Devleti'nin güçlü sadrazamlarindan Sokullu Mehmet Pasa da Hazar Denizi ile Karadeniz'i birlestirmeyi düsünmüstü ama bu mümkün olmamisti. Yeni Osmanliligin konusuldugu bir zamanda Karadeniz'i Marmara ile birlestirme projesi sekil itibariyle bir benzerlik göstermistir. Tabii bu ÇILGIN PROJE'nin getirisi götürüsü olacaktir. Bunun anlasilmasi, ortaya çikmasi zaman alacaktir. O zamana kadar köprülerin altindan çok sular geçecektir. Biz bu yazimizda bu projenin gerçeklesmesi asamasinda Trakya'yi nasil etkileyecegi üzerinde durmak istiyoruz.
ÇILGIN PROJE her ne kadar gizli tutuldugu söylense de böyle bir proje üzerinde çalisildigi emlakçiligin köylere kadar inmesinde, fakir fukara insanlarin arazilerini elden çikarmalarindan anlasiliyordu. Emlakçilara ve tapu dairelerine sormak lazimdir. Åzu son bir iki yil içersinde kaç bin parça tarla el degistirmistir ve bunlari kimler almistir? Tabii ileriki zaman içersinde arastirmacilar bir takim ölçüleri ortaya koyacaklardir.
Evvela söylemek gerekir ki ISTANBUL KANAL PROJESI Trakya'ya çok büyük sikintilar yaratacak bir projeye benzemektedir. Bir kez Trakya'ya 4 milyon dolayinda bir nüfus kaydirilmasi ya da iskani öngörülmektedir. Bu nüfusun Edirne, Kirklareli, Tekirdag Illerine taksim olacagini düsünürsek her ile ortalama bir milyondan fazla insan gelip yerlesecektir. Bu yükü Edirne, Tekirdag ve Kirklareli'nin altyapisi, mevcut sartlari kaldirabilecek midir? Su kaynaklari, içme suyu sebekeleri, kanalizasyonlar ve trafik sartlari yeterli olabilecek midir? Belediyeler gelecek olan bu nüfusa hizmet götürebilecek midir? Bu durum tartisilmalidir. Åzimdiki durumu Trakya'da degistirecek olan bu gelismenin yaninda Trakya'da sosyal yapi da büyük ölçüde degismis olacaktir. Åzehirlerde köylü ve isçi gettolar, gecekondular olusacaktir. Netice itibariyle Trakya'nin sosyal yapisi renkli bir manzara arzedecektir. Tabii sonuçta Trakyalilar buna alisacaklardir. Belki sikintilarini dükkanlarinin, isyerlerinin önünden daha fazla insan geçecek ve bunlardan daha fazla insan alisveris için dükkanlarinin kapisindan içeri girecektir. Bu durum para akisini hizlandiracaktir ama öbür yanda ortaya baska problemler de çikacaktir. Trakya'da yeni bir yapilanmanin harita ve planlarini onaylayan seçilmislerden olusan organlar bunlari düsünmüs olmalidirlar.
Bugün için Sayin Basbakan Istanbul Kanal Projesi ile Türkiye'nin gündemini bir anda degistirmistir. Proje Anadolu'da konusulmayacaktir ama Trakya'da tartisma devam edecektir. Muhalefet partileri bunu gündemde tutacaklardir. Belki 25-30 milyar dolarlik bir yatirim Keban'in tamamlanmasina, ya da yoksul kesimlerin kurtarilmasina, Güneydogu'nun kalkindirilmasina harcansa daha ekonomik olmaz miydi diyeceklerdir. Bekleyelim görelim, Mevla Neyler, Neylerse Güzel Eyler. Uluslararasi boyutu olan ve Bogazlar Anlasmasi yani Montrö Anlasmasi'ni alakadar eden bir sorunu çözmek kolay olmayacaga benzemektedir. Zamani tüketecek, fakat bol bol konusulacak bir proje Türkiye'nin gündemine gelip oturmustur. Galiba konu amacina ulasmistir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol