Uçan Süpürge Kadin Iletisim ve Arastirma Dernegi tarafindan Sabanci Vakfi'nin destegi ile Türkiye'nin 54 ilinde uygulanan "Çocuk Gelinler" projesi kapsaminda Kirklareli Halk Egitim Merkezi'nde bir söylesi düzenlendi.
Dernek üyesi ve Çocuk Gelinler Proje Koordinatörü Selen Dogan'in bir sunum yaptigi söylesi de erken evlendirilen kiz çocuklarina iliskin iki de kisa film gösterimi yapildi. Kirklareli halkinin çocuk yasta zorla yaptirilan evliliklere iliskin görüslerini ve yorumlarini dinleyen Dogan, zorla evlendirilen kiz çocuklarinin bu yolla tüm haklarinin gasp edildigini ifade etti. Dogan, bunun da insan haklari ihlali anlamina geldigini vurguladi.
Belediye Baskan Yardimci Ünal Baskur, Il Milli Egitim Müdürlügü Åzube Müdürü Salih Ünsal, ögretim üyeleri, Belediye personeli ve vatandaslarin da katildigi söylesi öncesi proje hakkinda bilgi veren Çocuk Gelinler Proje Koordinatörü Selen Dogan, Türkiye'de bu konuda uzun yillardir çalistiklarini belirterek, çocuk yasta zorla yaptirilan evliliklerin, Türkiye'nin her bölgesinde kadinlarin bir biçimde yasamini etkiledigini, bir takim problemleri de beraberinde getirdigini kaydetti. Beraberinde siddet, yoksullasma, hayattan alikonulma, gibi bir takim problemleri getiren bu durum karsisinda toplumu olusturan yapilar olarak neler yapilabilecegi konusunda isbirligi arayisinda olduklarina deginen Dogan, Türkiye'nin birçok bölgesinde rastlanan çok yaygin bir durum olan çocuk yasta zorla evliligin farkli dinamiklerle beslendigini dile getirdi.
Toplumun yapisinda evliligin "kadinlar için mutlaka ulasilmasi gereken bir hedef" olarak algilandigina isaret eden Dogan, "Evliligin halen biz kadinlar için muhakkak ulasilmasi gereken bir hedef, yasam döngüsünün bir parçasi olarak algilandigini biliyoruz. Toplum yapisinda böyle bir zihniyet halen var. Bize bu ögretilerek yetistiriliyoruz ve evleniyoruz ondan sonrada ölüyoruz. Sanki hayat çizgimiz bu sekilde gelisiyor gibi. Ama bu her kadini ayni derecede mutlu eder mi? Bu saglikli bir hayata kavusturan bir sey degil. Bazen kadinlar çok küçük yaslarda, 13-14 yaslarinda bazen kendisinden yasça çok büyük erkeklerle evlendirilebiliyor. Bu evlilik süresinde siddete maruz kalabiliyor ya da terk edilebiliyorlar.
Çocuk evlilikleri bir insan haklari problemidir. Çocuk haklarinin, kadin haklarinin ihlalidir. Insan Haklari Evrensel Bildirgesi'ne bakarsaniz, orada 'evlilik hakki kisilerin kendi tasarrufundadir. Kendi rizalarina bagli bir haktir' der. Bizde Uçan Süpürge olarak evlenme ve aile birligi kurma hakkinin bir çocuk hakki olmadigini, bir yetiskin hakki oldugunu savunuyoruz ve bunu elimizden geldigince seslendirmeye gayret ediyoruz" dedi.
Sebep çok sonuç ayni
Çocuk yaslarda gerçeklestirilen evliliklerde sebeplerin çok farkli olabildigini ancak sonucun genel olarak hep ayni oldugunu belirten Dogan, "Ailelerin kiz çocuklarini her seyden önce ekonomik yük olarak görmeleri, namus yükünden kurtulmak istemeleri, yani 'o çocuklar biran önce evlensin de bir kocanin sorumlulugu altina girsin' demek için 'basina bir sey gelmeden biz bunu evlendirelim' anlayisi hala çok yaygin. Namus hala çok büyük bir hassas mesele. Bunlar tabi en basta gelen sebepler. Bunun yaninda ailede mal bölünmesin, miras paylasilmasin diye kendi aralarinda anlasarak karar vericilerin çogunlukla ailedeki erkeklerin oldugu evlilikler de çok yaygin. Bazi bölgelerde töre olarak karsimiza çikabiliyor. Daha batiya gittigimizde ise sosyal aliskanliklar ya da aile içi iliskiler biçiminde karsimiza çikabiliyor. Adlari farkli, uygulamalari farkli ama sonuçta bizi ayni yere götürüyor. Kadinlarin bedenleri üzerindeki tasarruflarini geçersiz kilan, o haklari da ihlal eden, onlarin bir birey olarak yasama katilma, kendi haklarina sahip çikma, egitim alma, çalisma, üretimin içinde yer alma gibi çok temel gördügümüz haklari gasp eden bir sey oldugunu düsünüyoruz. Dolayisiyla bununla mücadele etmek gerektigine inaniyoruz" diye konustu.
Bir kadin bile bu problemi yasiyorsa o kentte sorun vardir
Trakya bölgesinde yaygin olmasa da tek bir kadinin bile bu problemi yasiyor olmasinin o kentte sorun oldugu anlamina geldigini söyleyen Selen Dogan, projeyi uygulayacaklari illeri seçerken o ilde bu türden evliliklerin çok yaygin olmasi gibi bir durum aramadiklarini, ülke genelini temsil edecek illeri seçmeye çalistiklarini ifade etti. Dogan, söyle konustu;
"Biz inaniyoruz ki tek bir kadin bile bu problemi yasiyorsa o kentte bu sorun var demektir. Sadece adini koymak tarif etmek gerekiyordur belki. O yüzden bu bölgede çok fazla olmadigini biliyoruz ama bu da önemli degil. Biz dogru mesajlari dogru kentlerde verebilmek istiyoruz. Kirklareli'de de duyarli bir kitle oldugunu biliyoruz. Hem kadinlar hemde yerel yöneticiler anlaminda. Hem bölgenin destegi ile biz mesajlarimizi seslendirecegiz ve yayginlastiracagiz. Umarim iyi bir tas atmis oluruz. Ve o tasin etkisi o suda halka halka yayilir ve bundan sonra daha da fazla ile yayilir.
Trakya genel olarak egitim düzeyi çok yüksek bir bölge. Sosyal yapisi çok farkli bunun farkindayiz. Ama biz bu kentleri seçerken söyle bir kriter gözetmedik; 'Burada erken evlilik çok yaygin gidip desifre edelim, bakin ne kadar çok kisi erken evleniyor' diyelim demedik. Åzöyle dedik; Rahat çalisabilecegimizi düsündügümüz, sosyolojik olarak farkli oldugunu düsündügümüz kentlere öncelik verdik. Örnegin burada Roman yurttaslarda var. Belki diger ülkelerden göç etmis yurttaslarda var. Dolayisiyla Trakya daha kozmopolit bir bölge. Bu illeri seçerken buda aslinda bizim için belirleyici oldu. Çünkü her kültürün içinde, o bölgeyi, o aileyi, cinsiyet iliskilerini tanimlayan dinamikler birbirinden çok farkli. Dolayisiyla bizler için bunlarin hepsi birer önemli veri. Birde mümkün oldugunca ülke genelini temsil edebilecek kentleri seçmeye gayret ettik. Trakya diger bölgelere göre çok ayriliyor. Ekonomisi ile ayriliyor, turizmi ile ayriliyor. Daha Avrupa'ya yakin olan diger ülkelerle etkilesen kentler var burada. Dolayisiyla çok sey fark edecek ama bu bizim çalismalarimiza nasil yansiyacak bunu çalismalar sonunda görecegiz."
Kiz çocuklari bu konuda konusmaya açlar
Bugüne kadar genel olarak proje uygulanan illerde olumlu tepkiler aldiklarini özellikle kiz çocuklarinin bu konuda konusma açligi çektigini vurgulayan Proje Koordinatörü Dogan, sözlerini söyle sürdürdü;
"Bu güne kadar çok iyi tepkiler aldik. Bu zamana kadar Güney Dogu, Dogu ve Karadeniz'e gittik. Her yerde aslinda birbirinden çok farkli olmayan konusmalar, tartismalar yaptik. Kiz çocuklar bu konuda konusmaya çok açlar. Hep sunu seslendiriyorlar. 'Biz okumak istiyoruz, evlenmek degil. Biz aileden sunu bekliyoruz. Biz devletten bunu bekliyoruz.'
Olumlu anlamda böyle tepkiler aldik. Kamu yöneticileri de genel olarak destekçiydi, 'ne gerek var' diyen de çok az olsa da oldu. Bu konunun Türkiye'de seslendirilmesine ihtiyaç var. Çünkü bu Türkiye'de çok yeni bir konu. Türk aile yapisinda her seye bir kutsiyet atfediliyor. Çok hassaslastirilmis bir konu. Bu ülkenin kutsali gibi. Ama bütün bunlarin altini destiginizde karsiniza bir aile kavrami çikiyor. Aslinda bununla da mücadele ediyorsunuz bir taraftan. Tabi ki aileyi bozalim, mahvedelim anlaminda degil ama o aile dedigimiz kutsal yapi eger bizim hakkimizi gasp ediyorsa, bizi öldürüyorsa töre ya da namus adi altinda bize siddet uyguluyorsa, bizi baslik parasi ile alip satiyorsa bizim onu sorgulama hakkimiz her zaman var kadin olarak. Biz aslinda onu yapiyoruz bu projede. Bu tartismalarin daha derinlesmesi daha çok yayginlasmasini istiyoruz."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol