DAĞIN ETEĞİNDEKİ KÜÇÜK ADAMIN GÖLGESİ

Şair Mülayim Tirfil'e bir gün ünlü bilim insanı Behice Boran demiş ki, ''Mülayim Tirfil biliyor musun ben bir dağ ile yürüyorum.'' Mülayim Tirfil Behice Boran'a şu yanıtı vermiştir: ''Biliyor musun Behice Boran ben de bir dağın eteğinde     yürüyorum."
Benzetmelerin, söylenenlerin anlamı Türkiye'de KÜÇÜK ADAM ile BÜYÜK ADAM kimdir cevabında saklıdır. ''BÜYÜK ADAM'' tanımını Ruslar yapmıştır. Bundan 8-10 yıl önce Rusya'da ''Aleksandr Uşakov'un kaleme aldığı, Moskava Devlet Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mihal Meyer'in önsözünü yazdığı kitap, Rus filozof Nikolay Berdyayev'in "İNSAN, ULUSAL KİMLİĞİ İLE İNSANLIĞA DÂHİL OLUR'' sözleriyle başlıyor."
''Rusya'nın en önde gelen Şarkiyatçılarından (Doğu Uzmanlarından) Prof. Dr. Meyer, kitabın içeriğini ve amacını tanıttığı kısa önsözünde, ATATÜRK YERYÜZÜNDE BÜTÜN ZAMANLARIN ve GELMİŞ GEÇMİŞ BÜTÜN HALKLARIN ÇIKARDIĞI ON LİDERLERDEN BİRİ'' olarak niteledi.
''Büyük bir kişi olan Atatürk'ün, dünyanın her yanında tarihçilerin, siyaset bilimcilerin ve filozofların günümüzde bile hala ilgisini çekmeye devam etmesi tesadüf değil'' diyen Meyer, Rusların dahi Türk liderleri yeterince tanımadıklarını, yalnızca Türkiye'nin kurucusu olarak bildiklerini ifade etti. ''Kısa bir süre öncesine kadar bu derin insan hakkında Rusya'da yeterli şey yazılmadı'' diyen Meyer, '' Kitabın yazarı, Atatürk'ün ayrıntılı psikolojik portresini çıkardı, okuyuculara onu gerçek bir insan olarak sundu. Bu kitap edebi dille yazılmış tarih kitapları arasında layık olduğu yeri alacaktır'' dedi.
Rus bilim adamları, edebiyatçıları, Doğu ve Batı uzmanları Atatürk'ü dünyaya böyle tanıtırlarken bizde hala HASTA BEYİNLER, ÖRÜMCEKLİ KAFALAR vardır. Gün geçmiyor ki resimleri indirilip parçalanmasın, bir büstü veya heykeli yerlerde sürüklenmesin. Bunu yapanlardaki bu Atatürk Düşmanlığı nereden geliyor? Elbette ki bunların beyinleri yıkanmış, onları Atatürk'e düşman edecek sözler söylenmiş, bilgiler verilmiştir. Fakat bilelim ki bu durum bizim en büyük ayıbımızdır. Çünkü vatan kurtarmış, devlet kurmuş, ülkesi insanlarına siyasi ve ekonomik bağımsızlık sağlamış bir ÖNDER'e DEVLET ADAMI'na, KAHRAMAN İNSAN'a bu yapılmaz. Tabii ulusumuzun büyük çoğunluğunda Atatürk Sevgisi olduğunu söylemeye dahi gerek yoktur. İnsanlarımız sel olup, onun kabrine, bayramlarına gitmektedir. Fakat ne var ki toplumun içinde hasta insanlar vardır. Bunlar geçmişte de vardı. Her ülkede bu tür insanlar görülmüştür. Dağın eteğinde dolaşırken dağı görmek için göğe bakmak gerekir. Biz ne önümüze, ne göğümüze(gökyüzüne) bakıyoruz. Belki bakıyoruz da görmüyoruz, gördüğümüzü anlamıyor, algılamıyoruz. Ortada var bir şey. Bir onu anlayabilsek…