DESTANCI Murat OTAY

1938 yilinda Kirklareli Merkez-Inece Beldesinde dogmustur. Ilk okulu bitirdikten sonra kendi köyünde çiftçilik yapiyorken kendinde edebiyat egilimi görüp etrafindaki olaylari, aci haberleri, destanlastirip insanlara duyurmayi düsündü. Askere gidip geldikten sonra, tekrar bu destan isine koyuldu. Zira köy yerinde çiftçilik yapacak kadar tasinmazi da yoktu. 1985 yilina kadar Trakya'yi ve Anadolunun bati yakasini gezip yazmis oldugu destanlarini satarak geçimini saglamaya çalisti. Son yillarda da siire yöneldi zira destan alacak kimse yoktu.
Son yillarda siir dinletilerine katildi. Yöresel siir dinletilerinin içinde, destan anilarini arkadaslarina anlatirken, artik destan yazan yok demistik. Arastirmaci Yazar Nazif Karaçam'da kendisine â?~demekki sen son destancisin' dedi. Arkadaslarimizda bu sakayi ciddiye alarak arkadasimiz Murat OTAY'a "son destanci" lakabini yakistirdilar. Murat Otay'in adi artik son destanci kaldi. Iyide oldu. Bundan sonrada 2005 yilinda TRT için hazirlanan "DERIN KÖKLER" adli belgesel yapiminda "son destanci" olarak tanitilmistir.
Burada destanin tarifini yazmaya gerek yok. Ancak Murat Otay kendi kendine yakistirmalar ve ses uyumlarinin kulaga hos gelmesine dikkat ederek, destan isine baslamistir. Zaman içinde kendi gayretleriyle nihayet yazdiklarini kitaplastirma yoluna gitmistir. "SON DESTANCI INECELI Murat Otay adiyla yayinlamistir. Siirlerinden örnekler asagidadir.

BAZI IÇ GÜVEYSININ HALI
Ellerin doluysa yüzüne güler
Ceketi temizler pantolon ütüler
Ellerin bos ise, seni kötüler
Iç güveysi olursan eger.

Konusmak istemez dargin geçirir
Bu vaziyetten gönül incinir
Iyi halleri hep kendinden bilir
Iç güveysi olursan eger.

Sokaga giderken selametlemez
Ugurlar olsun erken gel demez
Erkeklikten çikip olursun çömez
Iç güveysi olursan eger.

Güvenme kimseye akilli isen soyun
Bükersin hanima mecburen boyun
Oynatir erkege çalgisiz oyun
Iç güveysi girersen eger.

Kimse gocunmasin herkese degil sözüm
Kaslari kara gözleri üzüm
Isler karisir bulunmaz çözüm
Iç güveysi girersen eger.

ZAVALLI PATATES
Seninle kalktilar, seninle yattilar
Fokur fokur kaynattilar,
Çalgi çalip oynattilar
Vah zavalli patates.

Sokak sokak gezdirdiler
Dilim dilim dizdirdiler,
Parçalayip ezdirdiler
Vah zavalli patates.

Bedava verip azalttilar,
Tavalarda kizarttilar,
Çürütüp te çöpe attilar,
Vah zavalli patates.

Tarlada yetisip çuvalda durdun,
Türlü yemeklere kondun,
Taa meclise konu oldun,
Vah zavalli patates.

Garibanin asisin,
Midemizin tasisin,
Yemeklerin basisin,
Vah zavalli patates.

Fakirin zenginin evinde,
Çocuklarin elinde,
Hastalarin dilinde,
Vah zavalli patates.
musatafaermis@gazetetrakya.com