10 Aralık "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Birleşmiş Milletler tarafından kabulü ve deklere edildiği gün idi. Bu demektir ki yeryüzünde Birleşmiş Milletlere üye olan her devlet insanların Temel Hakları olduğunu tanımış ve bu hakların kullanılır olmasını kabul etmiştir. Ünlü düşünür Sıpnoza'ya göre "Her devletin hakiki gayesi yurttaşlarına özgürlük tanımasıdır. Zira yeryüzünde bütün sosyal mücadeleler temel haklarla ilgilidir ve bunları elde etmeye bağlıdır. Sosyal Mücadeleler Tarihi İnsanlığın bu mücadelesinden ibarettir. Bir başka anlamda, "İnsanların düşünmek hakkı uğrundaki savaşların tarihidir ve tarihler bunu anlatır. Yönetenlerle yönetilenler, yani Krallar, Padişahlarla, Tek Adam olarak ülkeyi yönetmek isteyenlerle mücadeleler bu noktada toplanmıştır. İnsanlara özgürlüğü tanıyanlarla tanımayanların hikâyesi budur.
Ancak yeryüzünde özgürlükler ve temel haklar bağlamında mücadele insanın düşünmesi ile başlamıştır. Yalnız ne var ki "Düşünüyorum öyle ise varım" diyen insan Temel Hakları'nı elde etmek için çok geç uyanmıştır. İngiliz Kralı ile halkın anlaşması 1213 yılında olmuştur. Halk Kraldan hesap sormuştur. Demokrasinin ilk adımı bu olmuştur. Demokrasi insanların temel haklarını tanıyan bir idaredir. Onurlu, insana yakışan bir idaredir. İnsanlar böyle bir yönetime kavuşabilmek için çok mücadele etmişlerdir. Bu mücadele bitmiş değildir. Çünkü dünyada tutsak insanlar, köle insanlar, ırkları, renkleri yüzünden horlanan, ayrışmaya tabi tutulan insanlar vardır. Bu nedenle insanlığın özgürlük, eşitlik mücadelesi bitmiş değildir ve biteceğe de benzememektedir. İnsanların hür yaşamaları aklın, düşüncenin, düşünmenin serbest olmasına, baskıdan arınmış olmasına bağlıdır.
Amerikalı tarihçi ve sosyal bilimci Hendrik Williem Van Loon'un "İNSANLIĞIN VATANI" ve "İNSANLIĞIN KURTULUŞU" adında kitapları vardır. Ona göre Dünya, İnsanlığın Vatanı'dır. Bu dünyada yaşayan insanlar ne yapmalı, nasıl yaşamalı ki kendini kuşatan kötülüklerden, tutsaklardan kurtulsun? Kurtulacağı, kurtulmayı istediği şeyler arasında tutsaklık vardır, sömürülme, kölelik, hürriyetsizlik vardır. Küçük insan bunlardan nasıl kurtulmalıdır? İnsanların bu sorunlara bulduğu yanıt "ÖZGÜRLÜK ve BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİDİR" Bir ülke bir başka ülke tarafından işgal edilmişse, ülkenin insanlarının hürriyetleri kısıtlanmışsa, bağımsız hareketleri yasaklanmışsa bu düşmanla özgürlük ve bağımsızlık için savaşılır. Türkiye 90 yıl önce bunu yapmıştır. Vatanı ve Temel İnsanlık Hakları için savaşmıştır ve savaşı kazanmıştır. Bu bağımsızlık savaşıdır. Türk insanı DÜŞÜNCE DEVRİMİ, KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ DEVRİMİ YAPMIŞTIR. Yenilenmek ve yenilik yapmak insanın doğal hakkıdır. Çünkü değişecektir, kendisini tutsak eden şeylerden kurtulacaktır. Dünyayı yaşanır kılmak için geriliklerle haksızlıklarla, yolsuzluklarla, cehaletle, hastalıklarla savaşacaktır. İnsan başka türlü özgür olamaz. Tanrı ona aklını niçin kullanmadığının hesabını sorar. Çünkü Tanrı'nın yeryüzünde insana verdiği şey AKIL ve DÜŞÜNME kabiliyetidir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol