DEVRIMIN SARTLARI OLUSMADAN DEVRIM YAPAN ATATÜRK

Atatürk önderliginde gerçeklesen TÜRK DEVRIMI dünyada istisnai bir devrimdir. Bu nedenle hakkinda çok sey yazilmistir. Çünkü Mustafa Kemal ve Türkiye halki devrimin sartlarini önlerinde bulmuslardir. 1789 Fransiz Ihtilal ve Devrimi’ni onlarca yil önceden hazirlayan fikir adami, sair ve yazar Türk Devrimi’nde yoktur. Bundan dolayi Türk Devrimi dünyada gerçeklesen Fransiz ve Rus devrimleri gibi degildir. Devrimin ortamini, sartlarini hazirlayanlar yoktur. Bu açidan ATATÜRK DEVRIMI gerek Islam Dünyasinda gerekse dünya aleminde tektir, benzeri yoktur.  Bunu Norbert Von Bischoff da söylemekte, söyle bir degerlendirme yapmaktadir:

“Türk Devrimi’nin bir baska özelligi ondaki pragmatik (Faydaci) mahiyet ve her türlü teorik (Nazari) ve ideolojik hazirligin yoklugudur. Öyle ki, Türk Devrimi, hiç meydanda yokken, birden hakikat olmustur. Ve tarih böyle bir ideolojik hazirlik için ne Mustafa Kemal’e ne de Türk Milleti’ne vakit birakmistir. Her ikisi de (yani Mustafa Kemal de, Türk ulusu da) devrim yapmak vaziyetine getirilerek, tarih içinde irticalen bir takim isler yapmak zorunda birakilmislardir.”

Bu degerlendirmeden anladigim kadar Mustafa Kemal ve Türk halki devrimi önlerinde bulmuslardir. Bu hususa felsefeci Saffet Örfi Bengü’de bir uçtan katilmaktadir. O da demektedir ki Atatürk’ün, Türk halkinin milli mücadeleye, bagimsizlik savasina basladiklari zaman ne öncesinde ne sonrasinda yanlarinda bir fikir adami, bir sair, yazar ve düsünür (filozof) yoktur. Mustafa Kemal’in yaninda görülen Halide Edip, Yakup Karaosmanoglu ve diger milli mücadele safahatini anlatan yazarlar, sairler O, Anadolu’ya geçtikten sonra yanina gelmislerdir. O zamanin düsünürü, fikir adami olmakla taninan Ziya Gökalp ise Mustafa Kemal’e bir Devrim Projesi sunamamistir. Hatta mücadele ve bagimsizlik savasi kazanildiktan sonra ortaya attigi fikir “Bati medeniyetindenim, Islam Ümmetindenim” gibi yeni Türk uygarlik ve kültürünü bölen bir görüs olmustur. Oysa uygarlik ve kültür aynidir. Bir halk hem Batili hem Dogulu olamaz. Böyle bir ikilem halkin ilerleme yolunu tikar.

Süphesiz mücadelenin basladigi yillarda Mustafa Kemal ülkenin hangi sartlar içersinde oldugunu, yeni bir hareket ve yapilanma için fikri ortamin bulunmadigini biliyordu. Bundan dolayidir ki O, kendisini devrime hazirlamis olarak, bagimsizlik savasina baslamistir. Cumhuriyetin ilanina on yil varken bir dostuna yazdigi mektupta cumhuriyetten söz etmistir. Daha Selanik de iken Misak-i Milli Sinirlari’ndan bahsetmis, Lozan Anlasmasi’nin tespit ettigi ulusal sinirlarini o zaman çizmistir. Bu nedenle Mustafa Kemal devrimi önünde bulmamis, kafasinda olusturdugu devrimi Türk halkinin önüne koymustur. Burada dogru olan sadece halkin bir devrime, devrimin sartlarina hazir olmadigidir. Bu nedenle Türk Devrimi yada ATATÜRK DEVRIMI dünyanin yazdigi devrim Klasigi’ne benzememektedir. Türk Devrimi, Mustafa Kemal’e, Türk halkina özgü bir devrimdir. Dünyada böylesi yoktur. Islam dünyasinda ise, 1400 yildan beri böylesine bir devrimin “I” si dahi görülmemistir. Bugünkü kosullarda görülmesi de olasi degildir. Çünkü Islam Dünyasi’nda bir ATATÜRK yoktur. Atatürk, dünyada kendi tarifesiyle isler, yenilikler, devrimler yapmis bir Müstesna Insan’dir. Bundan dolayi dünyada hakkinda en fazla kitaplar, yazilar yazilmis bir yeryüzü DEHASI’dir. Bu vasfi ile O, Türk’ün nasibidir. Bundan dolayi ATATÜRK, Türk ulusunun onuru, gururu ve bugünden yarina yasamini, ilerlemesini sekillendiren aklidir, dünya görüsüdür.

NOT: Dün çikan yazimiz Sayin Genel Kurmay Baskani konusmazdan bir gün önce yazilmistir.                        

                                   nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol