Cumhuriyet Gazetesinde yazdigim yillar çok geride kalmistir. Cumhuriyet’e, gazetenin patronu ve Basyazari rahmetli Nadir Nadi’nin daveti üzerine yazmaya baslamistim. Geçtigim haberlerle, yazdigim makale ve dizi yazilariyla Cumhuriyet’in sayfalarinda göründükçe dost çemberim de genisliyordu. Ünlü edebiyatçilardan Konur Ertop’u, Kemal Özer’i, Atilla Kirimli’yi, gazeteci yazarlardan Oktay Akbil’i, Hasan Cemal’i, Mehmet Barlas’i, Yasar Kemal’i, Åzükran Soner’i, Yalçin Bayer’i ve yeni kusaklarin isimlerini bilmedigi, yazilarini okuma firsati bulamadigi daha bir çok gazeteci yazar dostlarimi Cumhuriyet’te tanimistim. Genel Yayin Müdürü rahmetli Oktay Kurtböke de onlardan biriydi.
Bu ayin üçü Oktay Kurtböke’nin ölümünün II. yili idi. Esi ve kizinin ilani vardi gazetede. Ilhan Selçuk öldükten sonra Cumhuriyet Gazetesi Vakfi Baskanligina getirilen, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Baskani Orhan Erinç Kurtböke zamaninda gazetede çalisiyordu.
Åzimdi Cumhuriyet’te köse yazarligi yapan Åzükran Soner, Cumhuriyet’te üniversite muhabiri olarak girmisti. Daha sonra gazete yazarligina geçti. Sendikalar, isçi sorunlari onun çalisma alani idi. Ben Cumhuriyet’e gittigimde Oktay Kurtböke, Åzükran Soner, Yalçin Bayer, zaman zaman Orhan Erinç bir araya gelir konusurduk. Bir aksam Åzükran Sonerler’e esimle misafir olmustuk. Åzükran Hanim o zaman evliydi. Esi avukatti. Oraya Kurtböke de gelmisti. Konusma sirasinda Igneada’yi merak ettiklerini söylemislerdi. Bir program yaptik. Birgün bize geldiler. Bizi alarak, Igneada’ya gittik. Igneada’dan yer almak istiyorlardi. O zamanlar Igneada da TRT-B Yapi Kooperatifi kurulmustu ve Türkiye’nin yazarlari, gazetecileri, sanatçilari bu kooperatife üye idiler. Kooperatifin Baskanligini da Cumhuriyet’ten aziz dostum Alaeddin Bilgi yapiyordu. Benim Igneada’da evim vardi. Bana gelirdi. Kooperatif bir de gazete yayimliyordu. Ben de orada yaziyordum. Ancak Åzükran Soner ve Kurtböke bu kooperatife üye degildiler. Onun için kendilerine arsa ariyorlardi. Igneada’yi gezip gördükten sonra Kuzeyde Begendik (Ayastofonos) Köyüne gittik. Bulgaristan sinirina 2 km. kadar yakin bir köydü. Köyün kumunu, denizini Igneada’dan daha iyi bulmuslardi. Oradan arsa almaya karar verdiler. Ancak sonradan anlasildi ki Begendik Köyü askeri Yasak Bölge içersinde kaliyordu. Tabii Kurtböke ve Åzükran Hanim için Igneada’dan yer almak bir hayal olmustur. Aslinda TRT-B Yapi Kooperatifi Üyeleri de bir takim ideolojik gelismelerden, aleyte çalismalardan dolayi Mert Gölü etrafinda aldiklari arsadan vazgeçmek zorunda kalmislardi. Zamanin solculari orada kooperatif aleyhinde miting yapmislardi. Oysa TRT-B Yapi Kooperatifinin Igneada için büyük projeleri vardi. Igneada’yi Kongre Merkezi yapmayi planlamislardi. Nihayet zaman içersinde kooperatif dagildi, insanlar arsalarindan vazgeçmek zorunda kaldilar, ancak Kooperatif evlerinin Mert Gölü’nün çevresine yapilmasina karsi çikanlar daha sonra buraya baskalarinin Deniz Evleri yapmalarina göz yummuslardir. Oysa kooperatifin satin aldigi arazi Yunan isgali sirasinda Trakya’da Türk Müfrezelerine iase saglamis, Istiklal Madalyali Haydar Dog’un yeriydi. Bu yüzden Igneada çok önemli bir firsati kaçirmistir. Ben de 3-4 yil Igneada da kaldiktan sonra evimi satarak oradan ayrildim.
Görülüyor ki olaylar insanlari yolundan, hedefinden alikoyuyor bir baska yöne ve yere götürüyor. Hayaller her zaman gerçeklesmiyor. Rahmetli Oktay Kurtböke’nin ölüm yil dönümü dolayisiyel tarihi bir olayin ucuna dokundum. Rahmetli Igneadali Orhan Uyanik bu olayi kitabina yazdi mi bilmiyorum. O yillarda kendisi belki lise ögrencisiydi. Ama olayi biliyordu. Yazmis olmalidir diye düsünüyorum. Dostum Oktay Kurtböke’yi ölen diger dostlari rahmetle aniyorum.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol