DÜNYADA "EN BÜYÜK 100 ASKER" VE ATATÜRK

Amerikalı General Michael Lee Lanina “Tarihin Gelmiş Geçmiş En Etkili Askeri Liderleri”ni anlatan "EN BÜYÜK 100 ASKER" adlı kitabında Mustafa Kemal Atatürk'e de yer vermiş, Büyük Önderimiz'i öve öve bitirememiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ü "Tarihin En İyi Liderlerinden Biri" diye vasıflandıran Amerikalı General O’nun için "BÜYÜK DEVRİMCİ" nitelemesini yapmıştır. Kitabın 254. sayfasında yer alan Mustafa Kemal'e yazar 3.5 sayfa ayırmıştır. Yazar, daha yazısının başında Mustafa Kemal için şöyle demektedir:
"… Mustafa Kemal, Türkiye'yi Osmanlı İmparatorluğu'ndan ve Birinci Dünya Savaşı galibi Müttefiklerden kurtarmak için iç ve dış düşmanlarla savaşmıştır. Askeri ve siyasal kariyeri boyunca Mustafa Kemal, kişisel cesaret, Kararlılık ve İncelik sergileyerek Türkiye'yi Bölgesel Güç haline getirmiştir. Ülkenin bağımsızlığını sürdürebilecek bir hükümet ve bir savunma sistemi kurmuştur. Mustafa Kemal olmasaydı, Türkiye'nin bağımsızlığını kazanması zor olurdu.
Mustafa Kemal'in askerliği seçmesinin isabetli bir seçim olduğunu belirten Amerikalı General, Mustafa Kemal Harbiye'de okurken JÖN TÜRK (Yeni Türk, Genç Türk) HAREKETİ ile yakından ilgilendiğini belirtmekte şunları söylemektedir:
"Mustafa Kemal Harbiye'den çıktıktan itibaren askerlikte ilerleme göstermiştir. Osmanlı Devleti'nin büyük dostu olan Almanlar onun Askeri Dehasını kabul etmişlerdir. Harbiye Bakan Vekili, Saray Damadı, Naciye Sultanın eşi Enver Paşa'yı hiçbir zaman sevmemiştir. Buna rağmen Enver Paşa, Mustafa Kemal'in askerlik hayatında ilerlemesini durduramamıştır. Tarihin ilk deniz çıkarmasını yapacak olan İngilizler'in bu hareketini önleyecek tedbirleri almakla bir felaketi zafere çevirmiş askeri üstünlüğünü kanıtlamıştır."
Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıktığını vurgulayan Amerikalı Askeri Yazar, "Mustafa Kemal bu yenilgiden bağımsız bir Türkiye çıkardı" demektedir.
Mustafa Kemal'in Anadolu'da iki yıl süren savaşı kazandıktan sonra yüzünü İstanbul'a döndüğünü, saltanatı kaldırdığını, "Halkına milliyetçi duyguları yayma yeteneği ile ölümünden sonra da ülkesinin BÖLGESEL GÜÇ olarak kalmasını sağlamıştır" demektedir. Mustafa Kemal Atatürk'ün uzun yıllar cephelerde, savaş meydanlarında, ondan sonra da ulusuna yaptığı büyük hizmetlerde yorgun düştüğünü, istirahata ihtiyacı olduğu bir sırada 57 yaşında hayata, çok sevdiği ülkesine ve halkına veda ettiğini yazmaktadır. "Dünyanın en büyük askeri komutanları, askeri liderleri içersinde ASKERİ DEHASI'nı, DEVLET KURUCULUĞU'nu, DEVRİMCİLİĞİNİ kanıtlamış bir BÜYÜK TÜRK olarak tarihe geçtiğini belirtmektedir. Mustafa Kemal Atatürk'ün sıradan bir insan değil, SIRA DIŞI BÜYÜK BİR DEVLET ADAMI olduğuna vurgu yapmaktadır. İşte bizim anlayamadığımız ATATÜRK budur. Bir dağın eteğinde, bir DEHA'nın kurtarıcılığı sayesinde var olduğumuzu bilmiyor ya da unutuyoruz. Böyle bir ÖNDER'in ÇİZGİSİ'nde yürümekte zorlanıyoruz, onları unutturup kendimizi büyük göstermeye çalışıyoruz. Küçük gölgemizi büyüklerimizin üstüne düşürüyoruz. Farkında olmadan gülünç oluyoruz.