Birlesmis Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) in arastirmalarina göre dünyada her yil 1 milyon 200 bin çocuk köle durumuna düsmektedir. Halen 240 milyon çocugunda emegi sömürülmektedir. Bu arada dünyada 8 ile 18 yas arasinda olan 300 bin çocuk da cephelerde savasa sürülmüs durumdadir. Bu arastirmada tespit edilen önemli nota göre de 15 bin dolayinda çocuk turistler için seks ticaretinde kullanilmaktadir. Yani bu su anlama gelmektedir ki sermaye, kapitalizm yasa basa, kadin ve erkege bakmadan insani köle gibi çalistirmakta, onu sömürmektedir.
Tarihin en eski olayi köleliktir. Köle özgürlügü kisitlanmis, zorla çalistirilan, bedeninden ve emeginden yararlanilan insan demektir. Köleligin tarihinde eski Yunanistan’da , Roma ve Bizans’ta, Osmanlilar’da, Ingiltere ve tabii diger imparatorluk haline gelmis ülkelerde bu vardir. Osmanli pdisahlarinin odaliklari, cariyeleri, haremlerinde kalanlar da bu cümleden insanlardir. Örnegin birinci Mahmut’un 456, Padisah Abdülmecit’in 688, Abdülmecit’in ise 809 cariyesi vardi. Köle cariyeler, haremlikler saray odalarina sigmadiklari için daha sonraki yillarda padisahlar cariye sayisini 300’e kadar indirmislerdir.
Dogal ki kölelik varsa bu kölelige baskaldiri da vardir. Ve tabii köleligin ticaretini yapanlar yaninda köle pazarlarinin tüccarlari, bunlari bir yerden bir baska yere tasiyicilar daima olmustur. Köle çalistiranlar, köle bulunduranlar sadece köleleri sömürenler degil, bu isi meslek haline getirenler de bu yüzbinlerin sirtindan geçinmislerdir. Özellikle köle ticareti Akdeniz Havzasi Ülkelerinde yogunlasmistir.
Tarihin ilk köle isyani günümüzden yaklasik 2142 yil önce Roma’da olmustur. Sicilya’da Enne adli bir köle’nin önderliginde hareketlenen diger kölelerin kalkismasi (isyani) tam üç yil sürmüs, zorla bastirilmistir. Fakat tarihe damgasini vuran asil köle kalkismasi Isa’nin dogumundan yani 2007 yil öncesinin 70’li yillarinda Spartaküs tarafindan gerçeklestirilmistir. Bu olay Roma Devletini temellerinden sarsmistir.Tabii sonunda köleler yenilmislerdir ama insanligin ilgisini ve dikkatine kölelik olayina çekmeyi basarmislardir.
Bazi tarihçiler teleoglar (Din Bilginleri) Hiristiyanlarin Peygamberi Isa’nin da bir köle oldugunu söylerler ve bu yüzden Hiristiyanligin Roma Devletine karsi çok radikal bir hareket oldugunu bildirirler. Isa, Nasirali bir marangozun ogludur. Bir düsünür onun çarmiha gerilmesini yani idamini özgürlügün idam edilmesi (çarmiha gerilmesi) biçiminde yorumlar. Insanlik ibret olmasi için bu olaylarin çok filmlerini çekip seyretmis, kitaplarini okumustur.
Kölelik 1800’lü yillarin ortalarina dogru bazi sanayi ülkelerinde kaldirilmis ve yasaklanmis olmasina ragmen yine de devam etmistir. Hatta 1948 yilinda Birlesmis Milletlerin 10 Aralik 1948 yilinda yayinladigi Insan Haklari Evrensel Beyannamesi bu Köle Ticareti’ni resmen kaldirmis ve yasaklamis olmasina karsin gördügünüz gibi, bugün dahi kölelik düzeni devam etmektedir. Derler ya her zenginlikte biraz hirsizlik vardir, her sermayede de biraz kölelerin emegi ve alinteri vardir. Yasalar insanlarin köle gibi çalistirilmalarini yasaklamistir ama yasaklar her zaman delinmis, yasagin sinirlarindan gedikler açilmis ve insanoglu baskasinin sirtina binmekten vazgeçmemistir. Tarihte Insan Haklari zor elde edilmis çok da zor korunmustur. Birileri birilerini hep sömürmüstür, ondan karsiliksiz yararlanmaya çalismistir. Bütün kitalarin yoksullari, çiplaklari, karnini doyuramiyanlar kölelik tehlikesi ile karsi karsiyadirlar. Dünyanin raconu budur.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol