Üniversiteler bilimin öğretildiği en son öğretim basamaklarıdır. Yani bir anlamda Bilim Yuvaları'dır. Buralarda her şey yüksek düzeyde öğretilir. Bugün dünyada 800 dolayında üniversite olduğu söylenir. En eski üniversiteler de Batı ülkelerinde (Fransa, İngiltere, Almanya) gibi ülkelerde bulunur. Bizde İstanbul Üniversitesi yanlış bilmiyorsam 1839'dan sonra açılmıştır. Fakat ciddi biçimde üniversite eğitimi bizde Cumhuriyet Dönemi'nde başlamıştır. Hitlerin Almanya'dan kovduğu bilim adamlarını Mustafa Kemal Türkiye'ye çağırmış, İstanbul Üniversitesi'ni onlara batı standartlarında kurdurmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında bir olan üniversite sayısı, bugün 150'yi geçmiştir. Bu üniversitelerin yüze yakının Devletin, diğerleri Vakıfların ve şahıslarındır.
Cumhuriyet, medreseden üniversiteye geçişi DEVRİM olarak algılanmış, bilim disiplinine büyük önem vermiştir. Mustafa Kemal'in YENİ TÜRKİYE'yi bilimsel çalışmalarla meydana getireceğini iyi görüp anlayan hocalar, yeni üniversiteyi ona göre oluşturmuşlardır. Bugün İstanbul Üniversitesi'nin saygın bir yeri vardır.
Bugün Türkiye'de öne çıkmış ve bunların hangi üniversiteler olduğunu halkın da bildiğini dikkate alarak söylemek gerekirse, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, saygınlık kazanmış üniversitelerimizdir. İngiltere'de bulunan bir kuruluş, 2013 yılında dünyada başarılı üniversitelerini seçerken, ülkemizde bulunan 9 üniversiteyi seçmiştir. 9 üniversitenin içinde Ortadoğu, Boğaziçi, Bilkent, Koç, Sabancı, Hacettepe, İstanbul, Çukurova gibi üniversitelerimiz, dünyada seçilen 800 üniversite arasında yer almışlardır. "DÜNYANIN EN İYİ ÜNİVERSİTELERİ" olarak ilan edilmişlerdir.
İngiltere'deki kuruluşun üniversiteleri değerlendirirken ne gibi ölçüler kullandığını Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkan haber içinde göremedik. Ama tahmin ediyoruz ki seçimin birinci nedeni BİLİMSEL ÇALIŞMALAR olsa gerek. Çünkü üniversiteler öğrenci ve öğretim üyesi sayıları ile büyümezler. Onları büyük Üniversite yapan bilimsel araştırma ve çalışmalarıdır. Tabii bu bilimsel çalışmayı yapacak olan üniversite hocalarıdır. Onların yazıp yayınladıkları makale ve kitapları bilimsel bulacak olan da diğer üniversitelerdeki bilim adamlarıdır. Hocaların bu makaleleri, kitapları kendi çalışmalarına kaynak göstermeleri, onlara gönderme yapmaları gerekir. Sonuçta, tabii bilim adamlarının çalışmalarıdır söz konusu olan. Bugün dünyada ünlenmiş üniversiteler vardır. Fransızların Sorbon, İngilizlerin Kembriç, Amerika'da Harvard ve tabii ismi öne çıkmış başka üniversitelerde vardır. Yıllar önce okumuştum, Sorbon Üniversitesi'nde kütüphane raflarının uzunluğu 85 kilometreyi buluyormuş. Bu vesileyle şuna da dikkati çekmek istiyorum: Türkiye Cumhuriyeti 90 yılda dünya çapında ünlü üniversite yaratmada da başarılı olmuştur. Üniversite medreseyi kenara koymuştur. Skolastik düşünce yerini bilimsel düşünceye bırakmıştır. Medreseleşme her zaman karşıtını bulacaktır.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol