-DÜNYANIN ILK KADIN SAIRI-

-DÜNYANIN iLK KADIN sAiRi-
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KADINLARIMIZA MUTLULUK VE SAgLIK GETiRSiN.
(Dünya kadinlarinin ellerinden öpüyorum)
Sözlerime Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün sözleriyle baslamak istiyorum. Zira toplumun en büyük gücü kadinlarimizdir. Bunu farketmeyenler hâlâ uykudalar. Atatürk diyorki "Kadinlarimiz erkeklerden daha çok aydin, daha çok verimli, daha çok bilgili olmak durumundadirlar. Gerçekten ulusun anasi olmak istiyorlarsa böyle olmalidirlar." Bir baska sekilde" Ey kahraman Türk kadini, sen yerde sürünmeye degil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layiksin" bir baska sekildede söyle diyor, "Herhangi bir tehlike karsisinda ben ortaya çiktimsa beni bir Türk Anasi dogurmadi mi? Türk Analari daha Mustafa Kemal'ler dogurmayacaklar mi." Bir baska yerdede söyle diyor "Dünya üzerinde gördügünüz her sey kadinin eseridir" diyor. Bu sözler gerçek anlamda ne kadar yerinde söylenmis ve kadina verdigi önemi belirtmistir. Bu gün Türkiye'mizde kadinlarimiz Atamizin sagladigi haklarinin ne kadarini kullaniyorlar?
Fedakarlik, basari, mutluluk, güzellik, sevgi, ask ve en bastan da annelik kavramlarinda basimizin taci kadinlar için yazdigimiz siirler ile yazdigimiz kitaplar helede dilimizden hiç düsürmedigimiz sarkilar onlara yetiyor mu? Kadin hak ettigi yerdemi? Onlarsiz bir tümün yarisi degilmiyiz?
Hâlâ "saçi uzun, akli kisa" sözlerini kullanan ve bu olumsuzluklar içinde yipranan kadinlar bizim degilmi? Bir tanesine bakamayan biz erkekler iki, üç ve dört tane evlenenler kadin haklarina ne kadar saygililar. Bu yüzyilda halen kadina bakislari degismeyenler aceba "Kulhakki" ile inançlarina varacaklarmi? Kadinlarimiz hakettikleri yere gelemiyorlarsa, bunda erkeklerin payi büyüktür.
Dünyanin ilk kadin sairini elimizde bulunan Baskent Üniversitesi kültür yayini olan "BÜTÜN DÜNYA 2000" adli vede Haziran sayisi. Bilinebilen dünyanin ilk sairinin kadin oldugunu yaziyor. Bana göre aglayan bir çocuk düsünün vede inancimiza göre Havva Anamiz dogurdugu çocuga aglarken ninni söylemedimi? Söylediyse varsayalim o ninni birtakim sözlerdi. Çocugunu susturmak için. Bu da siirsellik tasimistir diye düsünüyorum.
Dergide aynen söyle yazili vede size aktariyorum. "Sümeroloji alaninda son yillarda yürütülen çalismalar, bir kadinin, dünyanin bilinen en eski sairi oldugunu ortaya çikardi. Tarihin derinliklerine indikçe kadinin gücü ve egemenligi artiyor. Tarih kadinla basliyor demek yanlis olmasa gerek. Dünyanin bilinen en eski sairi Enheduanna, Sümer ve Akad'i birlestirerek sinirlarini Akdeniz'e dek yayan Kral Sargon'un kiziydi.
Sargon kizini Sümer dininin en ulu tanrisi olan inanna'nin yüksek rahibesi yapti. Enheduanna yazdigi dinsel ilahilerle siyasal bir etki yaratarak babasinin yayilmaci hirsina destek sagladi. Babasinin yükselisi sirasinda ülkenin önemli kentlerindeki tapinaklara yerlestirilen tabletlerde yazilan siirleri ile Enheduanna, ülkenin düsmanlara karsi birligini isledi. ilk dönemlerde uyulmasi gereken yasalar, umut, güvenli konularini isleyen siirler yazdi" diyor. Dergideki yazida 4500 yil önce kil tabletlere yazilan siirleri 2001 yilinda kitap olmus. Bett De Shong Meador tarafindan hazirlanan kitap "En Büyük Yürekli inanna, Sümerli Yüksek Rahibe Enheduanna'nin siirleri" adini tasiyormus. Gün isigina çikarilan bir tablette Kral Sargon'un öyküsü söyle dile getirilmis.
"Benim rahibe annem gebe kaldi bana
Gizlice getirdi beni dünyaya
Koydu beni sazdan sepete
Buladi hizlica benim sepetimi zifte
O beni teslim etti nehre
Su kaplamadi bastan basa beni
Nehir getirdi beni Akki'ye
Akki onun oglu olmam için yetistirdi beni
Bahçivanligim sirasinda sevdi
Tanriça inanna beni"
Gün ola bir gün bu kitap elimize geçerse okuruz. Belkide nasip olurda size oradanda yazarak haberdar ederiz. Çok yakinda ögrendigim bu bilgiyi bu gün yani "kadinlar gününde size yazmayi bilerek bekledim. Yasam boyu mutluluklar dilerim. Hosçakalin.
mustafaermis@gazetetrakya.com