DUPNİSA'NIN KAPILARI ZİYARETÇİLERE AÇILDI

Doğanın(Tabiatın) yeryüzüne yansımış harika eserleri, olayları vardır. Bunlara DOĞAL ANITLAR diyorlar. Doğanın bu tür anıtlarından birkaçı Kırklareli'nde vardır. Anlamışsınızdır. Dupnisa Mağarası'ndan söz etmek istiyorum.
Geçtiğimiz Cumartesi Dupnisa Mağarısı’nın ziyaretçilere açılış töreni vardı. Vali Yardımcımız Sayın Hikmet Çakmak'ın sağladığı imkânla bu törenin yapıldığı Dupnisa Mağarası'nda idim. Kültür ve Turizm Müdürlüğü mağaranın ziyaretçilere açılışı dolayısıyla bir tören düzenlemişti. Töreni izlemek, mağarayı ziyaret etmek için çok sayıda insan gelmişti. Demirköy Kaymakamı, diğer ilgililer, çevre köylerden meraklı insanlar oradaydı. Dupnisa Mağarası hakkındaki bilgiye 23 yıl önce ulaşmıştım. Boğaziçi Üniversitesi Mağara Kulübü üyeleri mağarada yaptıkları çalışmalardan sonra İğneada'ya gelmişler, İğneada'da ki yazlığımda beni ziyaret etmişlerdi. Ancak mağarayı ziyaretim daha sonra olmuştur. Ancak buradan sonra çeşitli vesilelerle mağarıyı ziyaret etmiştim. Vali Sayın Ali Serindağ zamanında mağara ile ilgili çevre düzenlemesi, yol bakımı gibi çalışmalar başlamıştır. Bu kez gittiğimde Mağaraya giden Dağ Yolunun, mağara alanının bir hayli iyileştirildiğini gördüm. Mağaraya oldukça önemli hizmetler verildiğine tanık oldum.
Dupnisa Mağarası Kırklareli'nin ya da Türkiye'nin sıradan mağaralarından değildir. Dupnisa Mağarası bir doğa harikasıdır. İnsanı şaşırtacak özelliklere sahiptir. Bu bakımdan ilgi çekmekte, turist ziyaretçisi giderek artmaktadır. Tabii ziyaretçi arttıkça da mağara alanında yeni ihtiyaçlar doğmakta, yeni yatırım ve hizmetlere gerek duyulmaktadır. 5-6 ay önce İlimiz Valiliğine atanmış olan Sayın Esengül Civelek'in Dupnisa Mağarası’nı ziyaret ettğini sanıyorum. Tabii İcraat yapan bir yönetici için bir İli bütün yönleri ile tanımak, tanıdığını söylemek yanlış olur.
Dupnisa Mağarası'nın bir doğa harikası bir doğa olayı olduğunu bir kez daha söylemek istiyorum. Mağarayı gezip gördükten, özellikleri hakkında bilgilendikten sonra insanlar mağaraya isimler bulmuşlar, benzetmelerde bulunmuşlardır. Mesela mağarının ağızına, giriş yerine CENNETİN KAPISI demişlerdir. TRAKYA'NIN YER ALTI CENNETİ diyenler olmuştur. CENNETE GİDEN YOL diye söyleyenler görülmüştür. Efsane ve tarihsel bir yer de, Istranca Dağları ve ormanları içinde yer alan bu HARİKA OLAY sanki bir yönetici (heykeltıraş) tarafından dizayn edilmiş gibidir. Mağaranın gündüz uyuyan, gece gezen 33 bin sakini vardır. Yarasaları kastediyorum. Bu yarasaların yılda 4 veya 5 ton dolayında böcek yedikleri söyleniyor. Tabii mağaranın ve yarasaların koruma altında olduklarını söylemeye gerek yoktur. Adın da Bulgarca- Sırpça karışımı bir kelime ile dile gelmektedir.
Dupnisa Mağarası’nın Kırklareli turizmi açısından önemli bir yere sahip olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yoktur. Yayınlarda, tanıtımda mağaranın özelliklerini öne çıkarmak, bol bol reklamını yapmak gerekir. Mağaranın Istranca Dağlarının ve ormanlarının özellikleri ile birlikte söylenmesinin etkili olacağını düşünüyorum. Istrancalar Hıristiyanlık doğduğu zaman İSA'ya inananların sığındıkları, mağaralarda saklandıkları yerdir. Yabancı seyyahlar bu dağların, bu ormanların av ve yaban hayatı bakımından zengin olduğunu, Trakya'ya yazın deniz serinliği verdiğini yazmaktadırlar. Osmanlı Sultanları’nın bazıları burayı coğrafya bölgesinin Av Bölgesi yapmışlardır. Bizde ÇEVRE BİLGİSİ ve ÇEVRE TARİHİ olmadığı için yakın ve uzak çevre hakkında fazla bilgiye sahip değiliz. MUNA PETRE (Ağlayan Kaya) diye bir şey duydunuz mu?

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Kurdeleli mağara açılışı :) Tam bize özgü.