İşte Sevgili dostlarım, kendi içinde kavrulup yanan, ateşini dışarıya yansıtamıyan ve için için yanan bu yüreklerin sonu. Gazetede okuduğum bir haberden etkilenerek kaleme aldığım bu öyküden o kadar çok etkilenmiştim ki şiirsel ifadeler ile de yansıtmaya çalıştım.
Küçük Yüreğin Sonu isimli bu şiirimi okurken, öyküdeki duyguları tekrar yaşayacağız. Allah başka yürekleri sondürmesin. Bu acıya yakalananlara ve tüm hastalara şifa vermesi temennisiyle;
KÜÇÜK YÜREĞİN SONU
= l =
Küçücük yüreği,ölümü tanımıyordu,
Hissetmiyordu soğuk tenini,
Hastaydı,ateşliydi,titriyordu,
Plastik bir yaprak gibi,
Eriyordu gıdım,gıdım.
Amma velakin mutluydu,
Gülücükler,tebessümler saçıyordu izleyenlerine,
Ona masum masum bakan,
Acıma duygusu hissettiren gözlere,
Sahte göstermelik sevgilere inat.,
Mutlu bir tebessüm,
Mahzun bir bakış,
Sadece bir umut düşlüyordu,
Geleceği için;
Ak saçlı dedesinden,
Öpücüğe boğan ablasından,
Onunla ölüp dirilen babasından,
Canım diye saran anasından,
Yaradanı olan Tanrısından,
Beklediği sadece bir umut,
Bu düşlerle gülüyordu,
Sarıyordu,sarılıyordu,
Zaman zaman acıya dayanamayıp ağlıyordu.
Nerden bilirdi ki böyle pür neşe yaşarken,
Doktorun annesiyle gizli gizli konuşurken,
Açık kapı aralığından ecelini duyabileceğini,
İçine attığı hayat arkadaşı ölümle,
Kucak kucağa yaşayacağını,
Nerden bilebilirdi ki?
Günahı neydi yavrucağın,
Çernobil onun suçu muydu?
Hormonlu sebzeler meyveler,
Radyasyon saçan aletler,
Onun günahı mıydı?
Yokluktan hastane kapısına gelemiyen,
Acı haberi duyarım endişesi ile eriyen,
Babasını görmeden hayata veda etmek,
Onun hakkı mıydı?
Küçücük bedeni savrulurken sağa sola,
Aniden çakı gibi dona kalacağını,
Son nefesinde sevdiklerinden ayrı,
Kimsenin elini tutmadan,
Tıp tıp atan yüreğinin,
Ritminin sona ereceğini bilebilir miydi?
Şiirin ikinci bölümünü takip eden sayımızda paylaşacağım sevgili dostlarım.
Sevgiyle kalın, hoşça kalın.
Alâeddin İKİCAN
İLESAM İl Temsilcisi
e - posta : alaeddinikican@gmail.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol