DILENCIYE GÜNDE IKI MILYON DOLAR HARÇLIK

Geri kalmisligin birçok göstergesi vardir. Kitap okumamak TV'ler basinda zaman geçirmek, çevreyi kirletmek, sosyal olmamak, kültürel ve sanatsal faaliyetlere katilmamak, dilenen insanlarin olmasi vesaire.. bunlar geri ülkelerde çokça ve yaygin biçimde görülen manzaralardir. Tabii bu tür görüntülerin altinda egitimsizligin, yoksullugun yattigi bellidir. Egitimsizligin bir baska yüzü de ekonomik yetersizliktir.
Geçenlerde gazetelerde ilginç bir haber çikti. Müslüman ülke Banglades'te dilencilere ücret verilecegi bildiriliyordu. Devlet ya da yerel yönetimler dilencileri maasa baglayacaklarini açikliyorlardi. Haber suydu:
Banglades'te bir yerde spor gösterileri yapilacaktir. Uluslar arasi gösterilere katilanlari rahatsiz etmemeleri için ülkenin dilencilerine ücret verilecegi açiklanmistir.
Banglades kalabalik ve geri bir Müslüman ülkedir. Yillar önce Pakistan'dan ayrilmistir. Türk dostu bir ülkedir. Atatürk'ü seven ülkelerin basinda gelmektedir. Söylendigine göre bu ülkede bir milyona yakin dilenci vardir. Fakir bir ülkedir. Ancak meclisinde, hükümetinde Türkiye'den daha fazla kadin bulunmaktadir. Iste böyle bir ülkede Dünya Kriket Kupasi maçlari düzenlenecektir. Bu nedenle dilencilerin sporculari, sportif karsilasmalari seyretmeye gelecekleri rahatsiz etmemeleri için onlara günde iki milyon dolar ücret verilmesi kararlastirilmistir. Bu ücret ülkenin Baskenti Daka'da kupa maçlari bitinceye kadar ödenecektir.
Daha önceleri yazdigim bir yazida bu konuya yani dilenmek konusuna deginmistim. Geri ülkelerde, özellikle Müslüman ülkelerde dilenmek bir meslektir. Dilenciler buralarda dilenmeyi bir meslek haline getirmislerdir. Dilenmek ayip sayilmamaktadir. Ancak ileri ülkelerde böyle bir sey yoktur. Dilenmek ayiptir ve insan onur ve gururunu rencide edecek bir eylemdir. Müslümanlik dilenciligi yasaklamistir ama çok özel bir kural getirmistir. Demistir ki sag elin verdigini sol el görmeyecektir. Bu dilenenler için degil, sadakaya muhtaç olan insanlar için söylenmistir. Onun için müslümanin sadakasi, yardimi gizlidir, gizli olmasi gerekir. Fakat ne yazik ki toplumda bunu uyulmadigi görülmektedir. Öyle ki bir fukaraya verilecek, yapilacak yardim tantanayla verilmekte, basina yansitilmakta, afise edilmektedir. Mesela Kirklarelili ünlü is adami Hamdi Helvacioglu Okulunun kurucusu Hamdi Helvacioglu özel ve dini günlerde Kirklareli'nde benim araciligimla yoksullara verilecek yardimlari kimsenin bilmesini, duyulmasini istemezdi. Insan onuruna dokunur, derdi.
Bizde dilenmenin yasak oldugunu saniyorum. Çünkü arada bir Belediye zabitalarinin dilenenlere müdahale ettiklerini görmüsümdür. Ancak toplum dilenenlere hosgörü ile bakmakta, onlara bir seyler vermekten kaçinmamaktadir. Bu da tabii dilenciligi tesvik anlamina gelmektedir. Mesela yer yüzünde dilenen Yahudi yoktur ve görülmemistir. Bildigim kadariyla onlarda Sosyal Yardim Sandigi vardir, çaresiz duruma düsmüs bir Yahudi bu sandiktan desteklenmektedir. 
Åzu gerçege gelmek istiyorum. Dilenciligin temelinde egitimsizlikle beraber ekonomik imkansizlik, yoksulluk, açlik sinirinin altinda yasamak vardir. Refah bu insanlara uzaktir. Devletin sosyal olmasi bundandir. Devlet bunu kömür, gida dagitmakla yapamaz, belli bir ücrete baglar, muhtaç insan usulüne uygun yardimi gider oradan alir. Bana göre devletin kendisini sadaka dagitan durumda göstermesi yanlistir, ve bu uygulama Islam'a da aykiridir. Banglades gibi bir uygulamanin içinde olmak gerekir. Bilmem isin önemini anlatabildik mi?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol