Su Yunanlilar tarihte bizimle yaptiklari savaslari kaybetmis, fakat masa basinda hep kazanmislardir. Böyle de bir özellikleri vardir. Bu nedenle Yunanistan savas yapmadan topraklarini genisletmis bir ülkedir. Mesela Lozan’da, Türkiye’ye savas tazminati ödemesi kararlastirilmis iken bizim Müzakere Heyeti bu savas tazminatini almaktan vazgeçmistir.
Yunanistan 1848 yilinda “BÜYÜK YUNANISTAN” olmayi ilan etmis, Büyük Yunanistan’in sinirlarini Türkiye’nin Karadeniz kiyilarina, Trakya’ya, Istanbul’a, Marmara ve Ege Bölgesi’ne kadar uzatmistir. Yunan Krali Kostantin 1921’de Kirklareli’ne geldiginde Yayla’da, Trakya’yi Yunanistan’in bir parçasi olarak ilan etmistir.
Bugün Yunanistan ile Ege’de rafa kaldirilmis ciddi bir anlasmazligimiz vardir. Fir Hatti, Ege Kita Sahanligi ve denizde 12 Mil Sinir Sorunu, Kibris Meselesi bizi her zaman bir çatismaya götürebilir. Kaldiki Yunanistan halki kiskirtici, yaygaraci bir halktir. Milliyetçi bir ruha sahiptir. Bugün Yunanistan’da Türkiye aleyhine çalisan sayisiz dernek vardir. Daha geçenlerde biz 19 Mayis Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayrami’ni kutladigimiz gün, onlar PONTUS GÜNÜ’nü kutladilar. Bunu nümayiskâr bir tarzda yaptilar, Pontus Günü’ne devlet ekrani da katilim gösterdi. PONTUS, tarihte Yunan ticaret kolonilerinin ve Bizanslilarin Karadeniz kiyilarinda kurduklari bir devletin adidir. Ancak bunlar Yunanli degil, Bizans kökenlidirler. Yunanistan Dogu Roma’nin bir baska adi olan Bizans’in varisi oldugunu 1850’li yillarda ilan etmistir. Aslinda bugünkü Yunanistan’in eski Yunanlilarla da bir ilgisi yoktur. Fakat kendilerini dünyaya öyle tanitmislardir. Dünya da bunlari eski Yunan’in devami gibi görmektedir. Mesele budur.
Peki Yunanistan bizimle ugrasmaya, didismeye devam ediyor da biz ne yapiyoruz? Yunanistan aleyhinde faaliyet gösteren bir dernegimiz, bir kurulusumuz mu var? Bu husus söyle dursun, Ecevit gibi bir milliyetçi devlet adamimiz “YUNAN KARDESIMIZ” diye siir yaziyor. Aslinda bizim yaptigimiz dogrudur, Barisseverliktir, komsuluktur. Ancak Yunanlilar bunu anlamis degildirler. Yunan gençligi arasinda yapilan ankette, onlar için En Büyük Düsman”in Türkiye oldugu ortaya çikmistir. Bir generalleri de geçen yil ayni seyi söylemistir. Bizden buna bir yanit çikmamistir. Vakur edamizi, vurdum duymazligimizi, “Hadi canim sende” deyis tarzimizi sürdürüyor, bosverip geçiyoruz. Bunu biz Ermeniler’e karsi da yapiyoruz. Atalarimizin “Su uyur düsman uyumaz” sözünü unutuyoruz.
Bunlari söylemek ve yazmakla Yunanistan’a düsmanlik yapalim demiyorum. Dostluk yapalim ama yeri geldikçe onun dilini kullanalim. Daha geçenlerde müslümanliga, Bati Trakya Türklügü’ne hakarette bulundular. Besyüz yil emrimiz altinda yasadiklarini unutarak horozlaniyorlar.
Türkiye, Osmanli Devleti’nin kendi içinden çikardigi ülkelerin düsmanligini yasamaktadir. Yunanistan milliyetçiliginin bir benzeri de Bulgaristan’da vardir. Orada da Türk düsmanligi yapan milliyetçi bir kesim bulunmaktadir.
Suraya gelmek istiyorum:
Yunan yaygarasi ve kiskirtmaciligi karsisinda sessizligimizin onlarin dünyaya verdikleri mesaji kabul ettigimiz anlamina gelmedigini söylememiz gerekir. Ne demek Pontus Günü? Benim ülkemde tarihi bir olayi yasatmak istiyor. “Oralari benim” mesajini vermeye çalisiyor. Yunanistan’in sert bir dille uyarilmasi, bu kiskirtmaciliktan vazgeçmesi gerektigi söylenmelidir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol