Türkiye, geleneklerini seven ve geleneklerini korumakta, zamana taşımakta ısrarlı bir toplum yapısına sahiptir. Bu yüzden Türkiye'de zamana ve yeni koşullara kendini uyduran, değişime uğrayan gelenek çok azdır. Olayı yaşam biçimimizde, düşünce hayatımızda ve hatta fikir üretim tarzımızda da görmek mümkündür. Sözgelimi edebiyatta bu tutuculuk daha çok dikkati çekmektedir. Edirne'nin eylemsiz doktoru ve eylemli bilim adamı Dr. Hasan Aktaş yayınladığı "Yeni Türk Şiirinde MEVLANA Okulu ve Misyonu ve Yeni Türk Şiirinde YUNUS EMRE Okulu ve Misyonu" adlı kitaplarında bu gelenekçi bakış açılarına, yorum biçimlerine, eskimiş ve aşınmış kavramlara eleştiriler yöneltmektedir. Hasan Aktaş'ın tematik çalışmalarının genelinde gözlemlenen odur ki genç bilim insanında bir düşünce derinliği, yorum gücü vardır. Yüzyıllardan beri anlatılan ve yorumlanan Mevlana ve Yunus Emre'ye bir başka bakış açısı getirmiştir. Bunu yaparken de bilimin gerek ve gerçeklerini kullanmakta, sert olmayan eleştiriler yöneltmektedir. İnsanlığın masalında insanlığın gerçeğini ortaya çıkarıp koymaktadır. Aynı coğrafyada ve zamanda yaşayan bu iki düşünürün söylediklerine, verdikleri mesajlara yeni bir aydınlık getirmektedir. Bu tarafıyla Hasan Aktaş karşımıza bir Aydınlamacı, usta bir yorumcu olarak çıkmaktadır. Aktaş, ayrıca şair, sanatçı ve düşünce adamlarının Mevlana ve Yunus Emre üzerine söylediklerini, şiirlerinde nasıl dile getirdiklerini vurgulayarak, yeni bir düşünce ufku açmakta, karanlıklardan arınmış bir yol takipçiliği yapmaktadır.
Yeni Türk Şiirinde Mevlana ve Yunus Emre için saptanmış yeni zeminler, yeni değişler ve kavramlar aramaktadır. Doğal ki bunu yaparken bilim kişiliği ile bir takım bariyerleri yıkmakta, Mevlana ve Yunus Emre üzerindeki sisleri dağıtmakta, daha net ve daha yüce biçimde anlaşılmalara perde aralamaktadır. Ancak bu bağlamda Hasan Aktaş da kendi düşünce derinliğine, anlatım gücüne ve usta yorumculuğuna, yeni kavramlar üretme becerisine yeni boyutlar getirmektedir. Hasan Aktaş'ın Yeni Tük Şiirinde Mevlana ve Yunus Emre'yi arayışı elbette ki boşuna değildir. Bu Anadolu Aydınlatmacıları'nı daha anlaşılır kılacak sağlam düşünce ve mantık zeminleri, edebiyat alanları yaratmaktadır. "KIRSAL" ve "KENTSEL ŞİİR" kavramlarına yeni bir bakış açısı getirmektedir. Hasan Aktaş kolay anlaşılır bir fikir adamı görünümü sergilemiyor. Söyledikleri ile söylemek istedikleri hemen anlaşılmıyor. Onun edebiyat zeminlerinde sağlam adımlarla yürüyen ayak sesleri duyuluyor. Şairliği, deneme yazarlığı, eğitimciliği, akademisyenliği ve cumhuriyetçiliği tüm bunlara ek olarak dergiciliği, yayıncılığı Aktaş'ın çok yönlü bir bilim insanı olduğunu göstermektedir. Galiba Hasan Aktaş "Yeni Bir Türk Düşüncesi" peşinde. Kendisinin uğraş alanına "edebiyatına" eleştiri yapmaktan çekinmeyen aykırı bir entelektüel. Okuyucu alışık olmadığı, pek tanımadığı bir edebiyatçı ile karşı karşıyadır. Şiire yeni anlamlar ve içerikler, açıklanamayan mesajlar koymaktadır. Anadolu'nun iki hümanist aydınını bir takım Anahtar Düşünce ve Görüşler ışığında yeni ölçülerle, yeni kriterlerle anlatmaktadır. Ve açıkça söylemek gerekirse Hasan Aktaş, Yunus Emre ve Mevlana kitaplarında edebiyattaki klasik anlatım kalıplarını kırmakta, özgürce yorumlar- görüşler ortaya koymaktadır. Onun görüşüne göre Mevlana ve Yunus Emre, Anadolu'da birbiriyle çatışan değil, hümanizmada, insanlığın aydınlanmasında Anadolu halkının bilgilenmesinde birbirini tamamlayan iki Anadolu Aydınıdır. Anadolu Karanlığı'na ışık tutan bu iki düşünce ve insanlık öncüsü, Hasan Aktaş'ın söyleminde ve kitaplarındadır. Gelenekçi Düşünce insanları değil kendi kulvarlarında kendi tarifeleriyle seyahat eden iki edebi kişidir. Şimdiye dek bu doruklara yaklaşanlar, dağın eteklerinde dolaştıklarının farkına varamamışlardır. Dr. Hasan Aktaş, bilimsel kişiliği ile bu tarafa dikkati çekmekteydi. Böylece Türk Düşüncesi'nde geleneksel sığlığı, yüzeyselliği ve biçimselliği kenara iten bir mantık ortaya koymaktadır. Yort Savul Yayınları arasından çıkan Yeni Türk Şiirinde Mevlana Okulu ve Misyonu ve Yeni Türk Şiirinde Yunus Emre Okulu ve Misyonu adlı tematik çalışmaların okunmasını tavsiye ediyorum. Bu vesileyle şunu belirtmek isterim ki Hasan Aktaş önümüzdeki zamanlarda Yeni Türk Düşüncesinin Öncüleri'nden biri olarak anılacak, Türk edebiyatında düşünce kalıplarını kıran bilim insanı diye söylenecektir. (Edebiyat Divanı Dergisi’nden alıntıdır.)
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol