ELMA IÇ KURDU

Geçenlerde Cumartesi pazarindan elma almaya çikmistim. Tüm pazari dolastim. Onu begenmedim bunu begenmedim. Köyden gelen kadin pazarcilarin tezgahinda aradigim elma budur diyerek begene begene iki kilogram aldim. Bu elmalarin içinde bir elma var ki onu gözümle kestirdim. Orada ki elmalarin en iyisi idi. Zaten onun sayesinde bu tezgahtan elma almistim. Kirmizi piril piril, lekesiz. Belliki yeni koparilmis. içimden söyle diyordum. Aksam yemegin üstüne sunu hiç soymadan isira isira bir keyfle yiyeyim diye kendimi çok biledim.
Aksam oldu kendim kalkip evdekilerede elma yikayip getirdim. Masanin üzerine biraktim. Tabiki bencil olarak o seçtigim elmayi hemen aldim. Etrafimdakilerin de dikkati çekildi. söyle dokuz keçili aga gibi kuruldum ve bastim disi elmaya. Büyükçe bir issirik atmistim. sasirdim hemen kostum lavaboya. Tekrar döndüm ve çok begendigim vede özene özene aldigim elmayi incelemeye koyuldum. Bunun disinda bir delik yoktu çok saglam görünüyordu. Sildim temizledim. Diyordum. Bir elma iç kurdu, bizim elmaya ön tarafindan nasil girmis bilinmez. sasirdim.
Sonuçta çürük kisimlari içte vede azdi. Bir güzel temizledim. Yedim. Tam o sirada da TV haberlerinde Genel Kurmay Baskanimizin konusmasi vardi. Herkesçe malüm olan bu konusmanin tami tamina, su bizim elmanin hikayesi ile örtüsmesine çok ama çok üzüldüm. söyle ki Yurdumuzu çok çesitli yasak ve bölücü faaliyetler ile terör de ayni elma iç kurdu gibi bizi içten içe yemeye baslamistir. Bizler halk olarak ne yapiyoruz. Her seyi resmi kurumlara veya hükümetlere birakiyoruz. Bu elma iç kurtlari bir gün çok tehlikeli olabilir. Sizde sasirabilirsiniz. Çünkü bir gün can tehlikesi ortaya çikabilir. Gafletmidir bilmiyorum ama tam da uyanmanin zamanidir. Kimin yaninda yer almak gerekir..?
Dünyada ilk adimi olmayan hiç bir seye rastlanmamistir. Her olgunun bir ilk adimi mutlaka vardir. Burada bilimcilerin öne çikip insana hizmet eden idarecilere yardimci olmasi gerekir. Tabi ki idarecilerinde bilimcileri toplayip meselenin çözümünde birlesmeleri mutlak lazimdir. Günes bile karanlik içinden, bir ilk adim gibi agir agir safak sökerek dünyamizi aydinlatmazmi.
Her kisi bir isik gibi Türk Ulusu'nun, Atatürk ilke ve inkilaplarinin dogrultusunda tam bagimsiz, demokratik, hür, mutlu bir toplum olarak yasamaya katkida bulunup, elinden gelen faydayi cani gönülden saglamaya çalismalidir. Her seyi hazir bekleyenler kendilerine bir soru yöneltmelidir. Ben ülkem için ne yapiyorum veya yaptim demelidir.
ilk adim olarak gönülleri bir, düsünceleri bir, söylemleri bir, olan vede kalpleri ayni heyacanla atan, yarin az yerine çok, bir yerine binbir oldugumuzda, yurdumuzun sevdasini içinde tasiyan seksen milyon Türk insanina isik tutacak, aksi davranis içinde olanlari da kor atesi ile yakip külleri altinda bir daha ebediyen çikamayacak sekilde yokluga mahkum ederiz. Yani halkin kötülere cevap verme zamanidir. Her sey birlikten dogar. Bu ülkenin tek bir vatandasi asla göçmenkus degildir. Her kus kendi vataninda yasar vede kendi vataninda öter. Bunun için ulusal olarak düsünmek gerekir.
sehitlerimizin canlari, gazilerimizin kanlari pahasina Atatürk'ümüzün ve arkadaslarinin tahammülü imkansiz sabir ve cesaretleri sayesinde, tek ruh, tek yürek, tek millet sayesinde sahip oldugumuz bu güzel vatanin insaninin yükselmesini istemeyenler ve sahsi çikar, ile menfaatlerini millet ve vatan menfaatindan üstün tutan namertler hep çikmistir vede çikabilir. Bu durumlar bizi ümitsizlige, bezginlige, nemelazimciliga sevk etmemelidir. Bunun içindir ki toplumsal düsünce ile (ulusal), bu namert ve ihanet içinde olanlara ancak birlik ve beraberlik içinde mücadele ile cevap verebilir. Tabiki konu daha uzundur. sahsim böyle düsünüyorum.
Hosça kalin.
mustafaermis@gazetetrakya.com