Bir yabanci düsünür, “Baska uluslarin ermisleri var. Hellen’lerin bilgeleri” demis. Dünya Düsünce Tarihi’ne baktigimizda ermisler daha ziyade Asya ülkelerinde, müslüman aleminde, bilgeler ise Bati’da, kalkinmis ve ilerlemis ülkelerdedir. Dogunun ermisleri ve dervisleri kendi zamanlarinda önemli kisilerdi ve toplumu yönlendiriyorlardi.
Bizim BILGELER’imiz olmamis midir da bu halk bin yildan beri Ermisler ve Dervisler pesinde yol almistir? Bugün dahi halkimiz bilgelerin degil, ermislerin yanindadir. Bunun en büyük göstergesi yatirlara baglanan çaputlar, buralara gidip sifa ve çare arayanlardir. Hatta Basbakan bile bir aralik Ulemalar’i Yol Gösterici olarak topluma sunmustur. Onlara danisalim demistir. Yani Ulemalarla görüselim, onlar ne derlerse onu yapalim. 85 yillik cumhuriyette dört kusak geçtigi halde hâlâ ermisler ve dervisler pesinde olmak bir kesime ayip gelmiyorsa bunu egitime, bilgelere sormak gerekir.
Bir toplumun Bilge Kisileri yoksa ya da bunlar azinlikta ise o toplumun bir degil, birçok sorunlari oldugunu düsünmek lazimdir. Gerçi toplumda, köyde, kasaba ve kentte kalabaliktan ayrilmis, ayri kulvarda giden insanlar vardir ama bizim insanimiz onlari Bilge olarak görmez, “Kendini begenmis” diye dislar. Zaten gelenegimiz de vardir. Atalarimiz Sira Disi insani “Sürüden Ayrilan” diye nitelendirmistir.” “Sürüden ayrilani kurt kapar” demistir. Bu su anlama geliyor ki “herkes gibi olacaksin, farkli düsünüp farkli hareket etmiyeceksin. Aksi halde basina bir bela gelir..” Oysa karanliklari aydinlatan, toplumun önünü ve yolunu açanlar bu FARKLI DÜSÜNENLER olmustur. Onlarin basina çesit belalar gelmistir. Bu da normal bir seydir. Bir insanin davasi varsa kavgasi da vardir ve olacaktir. Tabii kavgasi olanin yarasi olmasi pek sasirtici degildir. Kavgaya karisanin yarasi hep olmustur.
Ancak atalarimiz kavgayi, yarayi önlemek ve davayi yok farzetmek için SANA NE, NEMALAZIM gibi düsünce ve eylem yasaklari koymustur. Düsünmeyeceksin, karismiyacaksin, görmeyeceksin, görmüssen kacacaksin.. “Peki de sen yanmayacaksin, ben yanmayacagim bu karanliklari kim aydinlatacak? Hem karanliktan bahsedeceksin hem kalkip bir mum yakmiyacaksin. Böyle sey olmaz. Insanin Atesböcegi kadar aydinligi varsa kalkip onu karanligin üstüne tutacaktir. Bugün toplumsal karanligimiz herkesten aydinlik beklemektedir. Herkes isin bir ucundan tutacaktir. Herkes bu batakligin kurtulmasina yardimci olacaktir. Bir elin nesi var, iki elin sesi var demis bilgelerimiz.
Su Ermis ve Dervis kavramlarina takintilarimizin da yanlis anlasilmasini istemem. Bu halk Asya’dan Viyana’ya kadar gitmisse, yolunu onlarin önderliginde açmaya çalismissa bu onun AYDINLANMA BIÇIMI’dir. Her halde bu toplumun bilgeleri ermisler ve dervisler kadar olsaydi, onlar kadar ilgi görseydi durumumuz bugün daha baska olurdu. Kendi kendimize bir sonrak: Mustafa Kemal’in BILGE KISILERI var miydi? Yoktu. Bir Ziya Gökalp vardi ama o da Batili anlamda Bilge degildi. Öyle olsaydi Mustafa Kemal’in önüne, Bati medeniyetindenim, Islam Ümmetindenim” diye bir ikilem koymazdi. Hem batili olmak için çalisacaksin, hem ümmet kalmaya özen göstereceksin. Peki biz ne zaman Millet olacagiz? Ihtimalki Mustafa Kemal bunu Ziya Gökalp’e sormustur. Ama yine de Ziya Gökalp milli mücadele karanliginda bir Aydinlik’ti. Çünkü baskasi yoktu. Osmanli’nin Bilge yetistirmedigini gören Türk halki herhalde Ermis ve Dervis yetistirmeyi yeglemistir. Bir boslugu doldurmaya çalismistir.
Suraya gelmek istiyorum. Artik ermisler, dervisler devri geçmis, Bilgeler Devri baslamistir. Biz bu Bilgeler Devri’nin tam 300 yil gerisindeyiz. Bu açigi kapatmadikça da karanligimiz bitmiyecek. Ulemaya Soralim diyenlerimiz hep olacaktir ve bunlar basimizdan eksik olmayacaklar. Ne zaman ki halk ülkesini AKLIN HÜKMÜ altina alacak, o zamana kadar çaputçular var olmalarini sürdüreceklerdir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol