Eski bağlıkta meyvelikler, üzüm bağları, cevizlikler, bademler, zerdali, dut ağaçları vardı. Arkadaşlarla tren yolundaki kuzu kulaklarını Mahya Baba eteklerinden toplardık. Zerdali ağaçlarından inmezdim. Hıdrellez Kakava Şeytandere'de, Asılbeyli deresinde neşeyle yapılırdı.
Eski Bağlık Şiirim:
Gün ışıyordu ufuklarda
Tekerlekleri dönüyordu Taliga'nın
Eski bağlıkta.
Salkım salkım üzümler
Kopardım canım çekti
Çavuş üzümünü papaz karasını.
Sırma saçlı kızlar
Türkü okudular
Karanlık çöktü, pekmez kaynattı kadınlar
Ayrılamadım kazanın başından
Canım fena halde pekmez istiyordu.
Bu sabah Taliga'nın sesini duydum
Gün ışıyordu ufuklarda
Ürperdim birden
Eser bile kalmamıştı eski bağlıktan
Canım fena halde
Misket üzümü istiyordu
Göçebeydi başımda allı turnalar
Selahattin Demiraco
Bağcı Necati Didikoğlu bir bağ bozumu şenliğinde yüz kilo iri salkım üzümü stantları gezenlere dağıttı.
Necati Didikoğlu: "Selahattin Demiraco hocam seninle görüşelim. Yaz bunları. Benim bağa gideriz bir gün." demişti. Ergin Kalınoğlu arkadaşımızın restore ettirdiği eski evde bir bağ toplantısı vardı. Bağcı Necati Didikoğlu'na "Senin şu meşhur bağı görelim olur mu?" dedim. Necati: "Hemen gidebiliriz" dedi.
Necati Didikoğlu'nun taksisiyle Asılbeyli yolunda Mahya Baba'nın hemen yanındaki Necati'nin bağına gittik. Bağ bitki uzmanı arkadaşını telefonla aradı. Uzman bağcı geldi. Bağı gezdik. Uzman Bağcı: "Üzüm salkımının üzerindeki yaprakları al. Bağın bakımlı örnek bir bağ olmuş. Kutlarım seni. Şarköy'de bile böyle güzel bağlar azdır" demişti.
Kırklareli'nin eski günlerinde bağcılık vardı. Şimdi yeniden bağcılık yeşertiliyor. Kırklareli'nde örnek bağcı Necati Didikoğlu'dur. Yazar Nazif Karaçam eski Kırklareli günlerini kitaplarında anlatır.
Gazhane Sokağı çocukları Büyükdere'ye giderken eski bağlardan, meyveliklerden geçerken dayanamayıp bir salkım üzüm, ekşi elma, erik koparmışlığı olurdu. Babam arkadaşlarla yaz günlerinde dereye gitmeme çok kızardı. Başıma bir şey gelecek diye ödü kopardı. Yılmaz Altınelli, Solak Fikret Toylan Ballıcadere'deki köprüden dereye yüzmek için balıklama atlarlardı. Yüzmeyi halamın oğlu LÜTFÜ TURE bir İstanbul gezimde Kumkapı Sahillerinde öğretmişti. "Ellerini çırpacaksın. Kulaç atacaksın dayımın oğlu." demişti.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol