ESKİ BİLGİLER ORTAYA YENİ BİLGİLER ÇIKINCAYA KADAR DOĞRUDUR

Şu günlerde Balkanlar üzerine yazılmış bir kitabı okuyorum. Balkanların bizim tarihimizde 500 yıllık bir geçmişi olduğu için Balkanlar üzerine şimdiye kadar birçok kitap okumuşumdur. Bu günlerde okuduğum kitap Mark Mazover adlı tarihçinin yazdığı 'Bizans'ın Çöküşünden Günümüze BALKANLAR'' adlı kitabıdır. Alfa yayınları arasında yeni çıktı. Kitap kısaca tarihe damgasını vurmuş RUMELİ VE BALKANLAR söyleminin tarihsel hikayesini anlatmaktadır. Faydalı bir kitaptır.
Yazar Mark Mazover' e göre 'Bugün Balkanlar olarak bildiğimiz coğrafya bölgesi zannedilir ki ezelden beri bu isimle anılır. Hayır. Burası 200 yıl öncesine kadar 'RUMELİ' olarak söylenmiştir.Yani Osmanlı Devleti'nin Bizans'tan fethettiği 'ROMA TOPRAKLARI' dır. Ortodoks Dinin soyluları, seçkinleri de kendilerini Romalı olarak bildikleri için Rumeli diye ifade etmişlerdir. Çünkü bu coğrafya bölgesinde yaşayan halklar için 'Balkan' kelimesi fazla bir mana ifade etmiyordu. Batılı ülkeler de Balkan sözünü pek kullanmamışlardır. 'Bir seyyah 'Balkan'dan geçeceğimiz söylendiğinde heyecanlandık diye söylemiştir. Yani Balkan ürkütücü bir coğrafyayı, engebeli bir yeryüzünü çağrıştırmaktadır. Oysa sonraki zamanlarda 'Balkan sözünün bir dağ silsilesi ve geçit anlamına geldiği anlaşılmıştır. Bu sıra dağların içinde bir dağın 'BALKAN' adını taşıması durumu daha anlaşılır hale getirmiştir. Bu sıra dağları geçmenin büyük başarı olduğu  söylem haline gelmiştir. 1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı'nda Ruslar savaşı kazanmaktan çok dağları başarı ile aşmış olmaya sevinmişlerdir. ''Bulgaristan'ı bilenlerin anlattıkları ŞIPKA BALKANI efsane bir isimdir ve aşılması kolay olmayan bir doğrudur.
Balkanların ismi üzerine çok araştırmalar, yorumlar yapılmış, bir yerde, ''AVRUPADAKİ TÜRKİYE'' adlı kitaptaki bilgilerin en sağlıklısı olduğu söylenmiştir. Yazara göre Roma'nın Balkanlardaki torakları üzerinde doğru dürüst bir devlet yoktur. Avrupa'da devlet kuruluşları 1880'li yıllara doğru uç vermeye başlamıştır. Hatta burada yaşayanlar Osmanlıların idare ettikleri bölgelerde devletçikler kuracaklarını beklemişlerdir. Zira o yıllarda Balkanlar'ın hakimi Osmanlılar' dı. Osmanlıların Avrupa'da adil ve otoriter idaresi karşısında Avrupa köklü yönetimlere sahip değildi. Bunu Osmanlılar' dan bekliyordu. O sıra Osmanlı Sultanları ne düşünüyorlardı, fetihten başka hedefleri var mıydı yok muydu bilmiyoruz. Fakat ne var ki Avrupalı halkların bu beklentileri gerçekleşmemiştir. 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin bir varlık göstermemiş olması hayal kırıklığı yaratmıştır. Osmanlı'nın GÜÇ kaybettiği şeklinde yorumlanmıştır. Nitekim Balkan'da taşlar oynamış, dini ve ırki halk gurupları devletçikler haline gelmemenin yolunu bulmuşlar, ulusalcı duygularla Osmanlı'ya karşı bir HUSUMET CEPHESİ meydana getirmişlerdir. 1912 de Balkan Savaşı'nı çıkarmışlardır. Balkan savaşının bir hesaplaşma savaşı olacağı beklenirken, Osmanlılar eski eyaletlerinde yaşayanlara baş kaldıranlar hesap sormamış 400-500 yıl önce fethettikleri toprakları geride bırakara , arkalarına bakmadan Anadolu'ya dönmüşlerdir. Osmanlı, Avrupa'nın içlerine iyi ve rahat gitmiş fakat kötü dönmüştür. Soykırımdan zor kurtulmuştur. Zaten tarih iyi gidip geri dönmenin hikayesidir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol