Evliya Çelebi'nin Yeni Türkiye'ye en büyük Kültür Mirası yazmış olduğu SEYAHATNAME olmuştur. "51 yıl dolaşarak seyyahlık eden Osmanlı Mülkü'nün (ki zaman gelmiş bu mülk 10 milyon kilometrekareyi bulmuştur) Hanya'sını Konya'sını gezmiş görmüş ve bize yazmıştır. "Yazdıkları on büyük cildin üstünde olmuştur. 7 cildi Yapı Kredi yayınları arasında çıkmıştır. İki yıl kadar önce doğumunun 400. yıldönümü idi. Biz de onu, o zaman unutmadık, bir yazı yazarak doğumunu kutladı." İyi ki doğmuşsun Evliya Çelebi, gezip görmeseydin, yazmasaydın biz ayrıntılarda kalan Osmanlı'yı nasıl öğrenecektik. Dünya Osmanlı'nın özelliklerini, kültürünü nereden öğrenecekti" dedik.
Osmanlı'nın girdisini çıktısını bilen adam olarak anılan Evliya Çelebi özel dersler alarak yetişmiş bir Osmanlı Aydını'dır. Yaşadığı 17. yüzyılda olmayan şeyi gerçekleştirmiştir, Osmanlı Devleti nereye gitmişse Çelebi oraya gitmiş, görmüş, araştırmış, soruşturmuş, tespit ettiği bilgileri kitaplaştırmış, bize ve dünyaya bir KÜLTÜR MİRASI bırakmıştır. Evliya Çelebi üzerine çalışmalarıyla tanınan Prof. Dankoff onun için, "OSMANLI ZİHNİNİN İÇERDEN MÜMKÜN OLAN EN İYİ FOTOĞRAFINI SAĞLADI" demiştir. Osmanlı Devleti üzerine çalışma yapacaklara, bilgi sahibi olmak isteyenlere ciltler dolusu büyüklükte bir BİLGİ KAYNAĞI bırakmıştır. İnsanlara, gelecek kuşaklara hemen hemen her konuda bilgiler vermiştir. Prof. Robert Dankoff'a göre Evliya Çelebi'nin "SEYAHATNAME'si BİR EDEBİYAT ABİDESİ"dir. Dünya çapında bir eserdir. Bazı kültür insanlarına göre yazdıkları biraz abartılıdır ama bilgilerin toplanması, derlenip kitap haline getirilmesi çok önemlidir. İşte bu yüzden Birleşmiş Milletler Teşkilatı, aralarında UNESCO, Seyahatname'yi Dünya Kültür Mirası kapsamına almıştır. Seyehatname'yle dünyanın üçüncü büyük imparatorluğu olan Osmanlı Devleti, kültürü, ekonomisi, folkloru, tarımı ve hayvancılığı, yerlerin özellikleri, devlet teşkilatı ve idareciler hakkında bilgi sahibi olacaktır.
Evliya Çelebi 1650'li yılların sonuna doğru Kırklareli'ne de gelmiştir. Kırklareli'nin hemen hemen birçok yerine gitmiştir. Kırklareli'ni bakımlı bir yer olarak anlatmıştır. Biz "EFSANEDEN GERÇEĞE KIRKLARELİ" kitabımızı yazarken Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nden çok yararlanmışızdır. Şimdi bizim kitabımız Avusturya'nın GRAS ÜNİVERSİTESİ'nde bir araştırma projesi için BİLGİ KAYNAĞI olarak kullanılıyorsa bunda Evliya Çelebi'nin bize aktardığı bilgilerin rolü vardır. Mesela biz Kırklareli'nde insanların Efendi misali olduklarını, okuma yazma bildiklerini, orman misali bağlıklar olduğunu, Türk Gölge Oyunları'na adını veren KARAGÖZ'ün ağzı laf yapan ünlü bir Osmanlılı olduğunu ondan öğrendik. Öğrendik de heykelin dikilmesine vesile olduk.
Evliye Çelebi Seyahatname'si on cildin üstündedir. Bu 10 cilt Yapı Kredi yayınları arasında çıkmıştır. Seyahatname kütüphanelerde vardır. Kütüphanelere giden okuyuculardansanız Seyahatname'yi alıp okumanız mümkündür. Herhalde Edirne Belediyesi'nin müracaatı üzerine UNESCO, Kakava'yı da kültür mirası kapsamına alacaktır. Acaba Pınarhisar ya da Kaynarca Belediyeleri TEAROS KAYNAKLARI'nın Dünya Kültür Mirası kapsamına alınmasını isteyemezler mi? Zamanın Dünya İmparatoru Darıos'un uğruna anıt diktiği Tearos Kaynakları Pınarhisar Kaynarca ve Poyralı'da birer kaynak kalmıştır.
ne bileyim eeeeeeeeeeee işte biraz güzel ama biraz yani bidaki leredaha iyi bekliyorom