EV-V

Orta Anadolu Evleri Anadolu evlerinin köy kesiminde bulunanlari kerpiçtendir. Üstleri toprakla örtülüdür. Hemen hemen hepsinin biçimleri aynidir. Bunlar eski Hitit Evleri'ne çok benzerler. Orta Anadolu'daki sehir, ve Kasa evleri de söyledir. Kapidan bir avluya girilir, buna " Hayat " denir. Evler iki katlidir. Üç katli olanlarina rastlanirsa da, ikinci katlar bir asma kat durumuna büründügü için kat sayilmazlar. Alt katda ahir, samanlik ve ambarlara ayrilmistir. Üst kata çogu görünümlere göre üstü açik bir merdivenden çikilir. Üst katta bir yani açik genisçe bir varanda (taraça ) buiunur. Yaz aylarinda ev halki daha çok burada otururlar. Içerisi disaridan görülmesin diye varandalar çogu zaman sokaga bakan tarafa degilde arka tarafa yapilirdi. Ancak bazi bölgelerde, Nevsehir ve Kirsehir yörelerinde varandalar tersine sokaga bakan tarafa yapilmakta ve bazende camekanla kapatilir. Soguk çok olan bölgelerde Edirne ile Rumeli 'de sofa'da denilen bu varandalar camekanla kapatilmaktadir. Gerekli oldugu zaman camekanlarin pencereleri açilir. Odalar genellikle sokaga dogru çikintilidir. Cephede ve yanlarda pencereler vardir.
Türk Evleri'nde tavan süslemelerine pek çok rastlanmaktadir. Çok önem verilmis olan bu eviçi süslemelerinde, bir tablo kadar güzellik duvarlara ve gömme olarak yapilmis duvar dolaplarina da çok rastlanmaktadir. Hatta dedem, Topal Mehmet Çavus'un da "Konuk Kabul Odasi"na genis bir hayattan girilir. Oda kapisi aralaninca sagdan itibaren geçisi engelleyen süslemeli bir bölüm ve hemen bitisinde iki direk arasindan selamlasmaya baslanmaktadir. Giriste bu yer dar bir alan olarak odanin her yerinden görülür biçimde süslemeli olarak yapilmistir. Odanin pencere tarafinda, oturulan yerde seki tabir edilen yerde oturulur. Yanlara dogru iki tarafada sedir yastiklara yaslanilir sekilde düzülmüs bir sekilde oturulur. Bu evler hatir ve sevgiyi anlatir biçimde yapilmistirlar.
Istanbul Evleri Istanbuldaki Türk Evleri'nde avlu yoktur. Var ise bahçe vardir. Zemin katinda genis bir sofa bulunur. Sofaya açilan odalar, yemek odasi, hizmetçi odasi olarak kullanilinaktadir. Eskiden birinci kat haremlik, selamlik diye ikiye bölünürdü. Büyük evlerde bunlar ayri ayri bölümler halindeydi. Bu iki bölümün arasindaki tasliga bir dönme dolap konulurdu.Bu dolap sayesinde, kadinlarla erkekler birbirlerini görmeden evin içinde dolasabiliyorlardi. Her evin bir bas odasi vardi. Burasi evin efendisine, konuklarina ayrilmisti.
Evlerin ikinci katlarinin hepsi disa dogru tasar. Bu önemli bir özelliktir. Yer kazanmak için yapilan bu eklemeler veya çikintilara " cumba " denir. Ikinci katin üstündeki genis saçaklarda, o kati yagmurdan, günesten korumaya yaramaktadir. Damlar kiremit kapli ve basiktir. Ev lerin genis sofalari, çok sicak yaz aylarinda çok ise yaramaktadir. Odalar çok genis çok pencerelidir. Pencereler kafeslidir. Istanbul evlerinde ocak pek ender görülür. Tavanlar tahta ve çogu nakislidir. Genel olarak nakissiz yapilmislardir.
Güney Anadolu Evleri Güney Anadolu'da iklim baska bölgelere göre daha sicak oldugu için evler de buna göre yapilmistir. Çogu tastandir. Duvarlari incedir. Çok pencerelidir. Tavanlar yüksektir. Iç bölmeler bakimindan diger yörelerimiz evlerinden pek farki da yoktur.
Anadolu ve Rumeli'de tas ile kerpiçten yapilan evlerin duvar kalinliklari 40-60 cm dir. Anadolu'da "fakir evi " de denilen evler genelde iki veya üç bölmelidir. Odanin birin de yani yatilan yerde, bir kösede dus almaya veya yikanmaya yarayan etrafi açik, bazende tahta bir sütunla kapali olan tabani tastan yapilmis, betondan yapilmis dusluk veya hamamlar vardir. Bu yerlere Anadolu'nun bazi yerlerinde, etrafi açik ama bir perde ile kapanabilir durumda ki yere halk tabiriyle "Yunak Çagi" denmektedir.
Rumeli'nde de " fakir evi" nin adina "göçmen evi" denmektedir. Bu "göçmen evi" de Anadolu'daki fakir evleri gibi önünde sundurma denilen bir varanda ile iki veya üç gözlü barinacak kadar bölümlü evlerdir. Kerpiç veya tastan yapilmistir. Genel olarak en az maliyetlisi ni tercih ederler. Bu evler daha sonralari karelestirilerek çesitli eklemeler yapilmistir. Bütün bunun yaninda birde eskiden hasir ve geç çürüyen otlardan ve bol samanli çamurlarin da siva olarak kullanildigi evler vardi. Bunlar çok küçük pencerelidir. Az olarak yapilmistir. Bütün bunlari yirmialti yillik köylerde yapmis oldugum görevler sirasinda tesbit etmistim. Çalismalarimi halen de arastirarak, kendimce sizlere ulastirip paylasmak istiyorum.
DEVAM EDECEK....
Hosçakalin!...
Mutlu Bayramlar....
mustafaermis@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol