EV-VI

Türkiyemiz genelinde yapilmis basit fakir evleri tabiriyle belirledigim evler yaklasik olarak, 4-6 eninde ve 8-12 metrede uzunlugunda tek katli dir.Bu evlerin oturma odasinda bir kösede gövdesi çamurdan olan soba lar vardi. Az koku veren yemekler burada piser, isinmayi saglar, yerel olarak isim degisikligiyle " Peçka " veya " toprak peçka" denilir. Bu peçkalar da firinlari andiran bölümlere ayrilirdi. Içinde günlük ev ekmegi, basit yiyeceklerin kavrulmasi ve en önemlisi de kisin iyi bir sekilde isinmak amaciyla yapilmistir.
Evin tarih boyunca geçirdigi degisiklikleri söyle bir siralarsakMagara,Rüzgara karsi çali çirpi ile yapilmis barinaklar, ot ve toprakla kapli çadir biçimli barmaklar, çesitli çadirlar, Nil evleri, göl evleri, odundan yapilan evler, eskimolarin buz evleri, Agaçlar üzerine kurulmus evler, Tas evler ,Kerpiç evler,Tipiden korunmak için yapilan tipi evler,ülketerin kendi geleneklerine göre yapilan evler,sato evler,modern evler ve bu günkü evleri asamali olarak görüyoruz.Tarih boyunca örnek evler ve mimari eserler yapila gelmistir.
Tek basina bir tarih ve bir eser olarak harika evler günümüzde tarihi deger olarak yasamaktalar. Örnek evlerden ilgi çekenleri bir bilim ve arastirma konusudur.Bunlar insanliga isik tutmaktalar.Insanoglu tarih boyunca sahaser eserler birakmislardir.Örnekleri pek çoktur dünyanin yedi harikasi, Saraylar, camiler, tapinaklar, mabetlar, köprüler ve arenalar gibi, Uzak dogunun garip evlerinden çin evleri, Japon evleri vede dinlenme evleri ihtiyaçlarimizi karsilamaktadirlar. . - .
Eski çaglardan beriye bahsettigimiz evlerin içininde önemi büyüktü. Bu konuda da, size yazmak istediklerimiz vardir. Iste bunun adinada " EV DÖSEME SANATI" denmektedir.
Ev döseme sanati eski çaglarda ev dösemek yalnizca geleneklere bagli bir isti.Her Ülkenin insanlari kendi gelenek ve göreneklerine göre evlerini çesitli sekillerde döseme ya-parlardi. Her aile evini büyüklerinden gördügü biçimde, onlardan kalan esyalarla döserlerdi. Yalniz ihtiyaç duyulan esyalar alinir, evlere gelisi güzel bir sekilde konurdu.
Rönesans'tan sonra, ev dösemede de bir çok degisiklikler olmustur. Ev dösemek, ihtiyaç duyulan esyayi alip eve getirmek degil, oturulan yeri güzellestirmek anlamina gelmeye baslamistir. Bu arada eve hiç de lazim olmayan esyalarlada, evleri doldurmaya basladilar.Bu gün ise ev dösemek basli basina bir sanat olmustur. Hayatini bu sanatla sürdürüp para kazananlar da az degildir,
Eski Türkler'de ev esyasi, ev halkinin ihtiyacini karsilayacak kadar yer yatagi, oturulacak bir kaç tahta kerevet, bakir mutvak esyasindan ibarettir.Uygarlik ilerledikçe ev esyasinin çesit sayisida artmistir. Bu gün sehirde evler ihtiyaci karsilayacak büyüklükte oldugu için ev esyalarinin sayisida buna parelel olarak azalmistir. Avrupa ülkelerinde, o eski gös terisli salon takimlarina insanlar gereksiz gözüyle bakmaktalar. Bir kaç koltuk, bir iki masa, salon esyasinin yerini tutmaktadir. Yatak ve oturma odalarida öyle. Bazi evlerde esya sikisikligindan yatak odalari ile oturma odalarinin bir kullanildigi zamana da gelinmistir. xx. yüzyil ev kadinlari, evinin esyasini seçerken herzaman kullanisli ve evin konumunu düsünerek esya almak zorundadir. Dösemelerin, perdelerinde kolay yikanani ve kolay ütülenenini seçiyorlar.
Eve esya alirken, yeni kuranlar evin konumunu mutlaka degerlendirip, mali yönünü en iyi sekilde degerlendiriyorlar.I Yillardan beri benimde kafama takilan Ve anlattigim zaman bu düsünceme karsi çikan bir olay vardir. Size yaziyorum bakalim siz ne dersiniz. Her evde bir misafir odasi vardir. Içini en güzel esyalar, koltuklar ,masalar televizyonlar vs. gibi bir çok esyalar aliriz. Temizleriz ve misafir geldigi zaman bir kaç saatligine kullandigimiz ve çocuklarimizi bile o odaya sokmayiz. Neden dir bu kadar yatirim. Ayda yilda bir defa kullanmak Gelen misafir bizim oturdugumuz yere oturmaz mi. Bizimle birlikte oturup sohbet etmezler mi? ederler. Bize kusur bulup bir misafir odalari bile yok derlerse gelmesinler kardesim .Bu kadar büyük yatirimla ailemize baskaca bir degisik küçük yatirim yapamayiz mi?Yahu Mustafa Ermis sana ne diyebilirsiniz ama bir kere düsünmenin de yarari vardir.Bir daha ki sayida bunuda biraz açacagiz.
devam edecek...
mustafaermis@gazetetrakya.com