"Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir"

"Türkiye Muhasır bir Medeniyet olacak. Ve bizlerde bu idealin hizmetkârlarıyız. İşte Atatürkçülük işte Milliyetçilik" sözleri ile, yıllardır sıfır hizmet anlayışı ile bu değerlerin arkalarında gizlenen ve Cumhuriyet tarihi boyunca var olmayı başaran, halkın iradesi ile şekillenen seçimlerin ardından, eleştirisel ve yıkıcı bir anlayış ile hareket eden siyasi partilerin, modernleşmenin çok uzağında kaldığını, küreselleşen dünyada ülkeler içinde ikilemler yaratan bu politik çizginini artık son zamanları olduğunu vurgulayan Gürşan, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin bunu  sağlayacak olmasından dolayıda önemine vurgu yaptı

AK Parti Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan,"2002 yılından itibaren olduğu gibi, hem tarımsal, hem kültürel, hem ekonomik, hemde insani hizmetlerimize devam edeceğiz. Bu tür toplantıların öneminin farkında olduğumuz için, 2011, 2012, 2013 yılında bir araya geldiğimiz muhtarlarla yeniden buluştuk. Amacımız, hizmetin ihtiyaca cevap verebilecek şekilde yerini bulmasıdır. Bunun açık örneklerini arkamıza baktığımızda görebilirsiniz.

Otomatik sulama ile Kızılcıkdere bölgesindeki binlerce dönüm arazilerinin değerlenmesi, su arıtma tesisleri, Hastaneler, sağlık yatırımları, devamlı halk ın ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacı ile yerine getirilen hizmetler bütünüdür. Halkçılık, Cumhuriyetçilik, Atatürkçülük, Milliyetçilik işte budur. Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği, muhasır medeniyetler seviyesine çıkabilmek için, durmak yok yola devam." Sözleri ile, vatanına, Milletine, insanına, hizmet etmeksizin sadece, Cumhuriyetçilik ve Atatürkçülük ilkelerinin arkalarında yaşamaya çalışanların devrinin kapanacağını işaret etti.
"Bu devri kapatacak olansa, ilk kez Cumhurbaşkanını seçecek olan ve darbe anayasını değişticerek gücü AK Parti iktidarına vermeye hazırlanan Milli iradedir"
"Başbakanımızı, Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyorum" diyerek bu hassas süreçte, Bir Milletvekili olarak gönlünde yatan Cumhurbaşkanlığı için ismi açıklayan Gürşan, "Başbakanımız İl Başkanları ve Milletvekilleri ile bu konuda fikir alışverişinde bulunmakta. En yakın zamanda Cumhurbaşkanlığı seçimi ile alakalı olarak net bir açıklama yapılacaktır."dedi.
"Türkiye Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanını TBMM'İ seçmiş ve ondan sonraki dönemlerde Halkın meclise tayin ettikleri temsilciler Cumhurbaşkanını seçmiştir. Tarihimiz boyunca ilk kez Cumhurbaşkanını halk direkt olarak seçecek. Bunun içinde büyük bir önem arz etmekte. Hem Başkanlık sistemine geçiş bakımından, hem yarı başkanlık sisteminin benimsenmesi bakımından önem arz etmekte olan seçimler, demokrasinin ve halkın söz sahibi olduğu yönetim şekli Cumhuriyetin perçinlenerek önem kazanmasında büyük etki sahibi olacaktır."şeklinde açıklamalarda bulunan Gürşan, "Halkın desteği ile iktidara geldiğimiz günden itibaren, hem hizmet etmek ile meşgul olduk hemde, işbirlikçilerin uluslar arası güç odakları ile ortaklaşa oynadıkları; Milli iradeyi baltalamaya yönelik oyunları bertaraf etmişlerdir. 2002 yılı ile birlikte, Balyoz, Ayışığı, Sarıkız, Darbe girişimleri, kapatma davaları, gezi olayları, son yaşanılan 17 ve 25 Aralık karalama kampanyaları gibi bir çok girişim yine halkın, "Artık her şeyin farkındayız" sözleri ile Milli iradenin karşısında etkisiz birer girişim olarak tarihin sayfalarında kalmışlardır. Bu tür kirli senaryoların içinde geçerek 2014 yılına gelen ve 2023 gibi bir vizyona koşan ülke insanı ilk kez, Cumhurbaşkanını seçecek. 2002 yılı ile birlikte herkese gereken cevapları veren ülke insanı yine en büyük cevabı 2014 yerel seçimlerinde vermiştir. Şimdi sıra Cumhurbaşkanlığı, arkasından ise Genel seçimlerde."dedi.
"Darbe Anayasasını değiştireceğiz. Kim değiştirecek; Halk" diyerek 2015 yılındaki Milletvekilliği seçimlerini işaret eden, TBMM'nin siyasi partiler bazında en aktif ve gelecek vaat eden Milletvekillerinden olan Şenol Gürşan, Türkiye'nin darb duraklarından geçip, 2023 vitrinine çıkabilmesindeki en büyük engelin darbelerle şekillenmiş olan ANAYASA olduğunu ve bunu değiştirecek gücü elinde bulunduran tek merciğin, HALK tarafından belirlenen ve mutlak halkın isteklerini yansıtmakla görevli olan TBMM olduğunu belirtti.