MHP Tekirdag Milletvekili Kemalettin Nalci ve MHP Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu, Ergene Havzasi ve Ergene Nehri ile ilgili genis kapsamli bir çalisma yaptiklarini ve çözüm önerilerini TBMM gündemine tasidiklarini belirtti.
Hazirladiklari raporda sorunlara ve çözüm önerilerine yer verdiklerini kaydeden Nalci ve Uslu, Ergene'nin tamamen yok olmadan önce Hükümetin bu konuyla ilgili gerekli çalismalari ivedilikle yapmasi gerektigini ve Trakya Halki'nin artik zaman kaybina tahammülü kalmadiginin altini çizdi. Trakya bölgesindeki su kaynaklari ve Ergene'nin kirliligi ile ilgili çok önemli noktalari tespit ettiklerini söyleyen Nalci ve Uslu, önemli satir baslarini ve çözüm önerilerini su sekilde dile getirdi:
Trakya'daki Su Kaynak Tüketimi Son Asamaya Gelmistir!
Trakya'daki su kaynak tüketimi son asamaya gelmistir. Bölgedeki sektörler su kaynaklarini çok hizli bir sekilde tüketmektedir. Alternatif su kaynaklari bulunmazsa 10-15 yil sonra kullanilacak ve içecek su kalmayacak kadar azalacaktir. Trakya'da yer üstü kaynaklarina ve geri dönüsüm projelerine acilen geçilmedigi sürece ilk önce Tekirdag (Çorlu-Çerkezköy-Karistiran) havzasi daha sonra da tüm Trakya tahmin edilemeyecek bir su sikintisina ugrayacak, durum insan yasamini tehdit edecek boyutlara ulasacaktir.
Ergene Havzasi Yillardir Kirlenmekte ve Bu Konuda Net Adimlar Atilamamaktadir!
Ergene Havzasi, yillardir kirlenmekte ve bu konuda maalesef net adimlar atilamamaktadir. 23. Dönemin baslamasi ile birlikte kurulan Küresel Isinmanin Etkileri ve Su Kaynaklarinin Sürdürülebilir Yönetimi Komisyonu da Ergene Havzasi ile ilgili özel bir çalisma yapilmis ve meydana gelen tehlikeleri göz önüne alarak bazi çözüm önerilerini sunmustur. Bu komisyon, Ergene Havzasini gezerek kirlenmeyi bizzat yerinde incelemis ve kirlenmenin insan hayatini tehdit edecek seviyelerde oldugu ve derelerden akan sularin zehirli atik durumunda oldugu gözlenmistir.
Ergene Nehri, Trakya Bölgesi'nin dogu kismindan; yani Saray, Çorlu, Çerkezköy, Muratli üçgeninden kirlenmeye baslamaktadir. Bölgenin dogusu sanayi ve endüstrilesme bakimindan hizla ilerlemekte ve beraberinde nüfus da hizla artmaktadir. Özellikle kontrolsüz sanayi bölgeleri ile yerlesim yerlerinde yeterli altyapi ve aritma tesislerinin olmamasi, olanlarin sürekli çalistirilmamasi, Organize Sanayi Bölgeleri'nin yaygin olmamasi, yeterli kontrollerin yapilamamasi Ergene Havzasi'ni her geçen gün daha da kirli hale getirmektedir.
Sanayi Kuruluslari Trakya'mizin Yer alti Zenginliklerini Tüketmektedir!
Sanayi Trakya'mizin yeralti zenginliklerini tüketmektedir. Suyunu sürekli çekmekte ve yeterli aritmayi yapamadigi için yeniden kullanim büyük oranda saglanamamaktadir. 10 sene öncesine kadar 80-100 metrede bulunan su su anda 150-200 metreye inmistir. Meydana gelen kirlenme dolayisiyla tüm Trakya'da çiftçilik faaliyetleri büyük yara almaktadir. Ürün kalitesi ve veriminin düstügü herkesçe bilinmektedir. Su seviyesindeki azalma ise sanayi ve evsel bazli su tüketicilerini her geçen gün daha da zor durumda birakmaktadir. Özellikle Büyüksehirleri saran su problemleri çok yakinda tüm Trakya'yi kaplayacaktir.
194 km uzunlugunda boyunca yol katedip bu güzergah boyunca yasam mücadelesi veren çiftçilerimizin yasam haklari kisitlanmaktadir. Ergene nehri havzasinda, Kirklareli'nin Lüleburgaz, Babaeski, Vize, Pinarhisar, Pehlivanköy ve Kofçaz, Tekirdag'in Çorlu, Çerkezköy, Malkara, Hayrabolu, Saray, Muratli ile Edirne'nin Uzunköprü, Yeniköy, Havsa, Süloglu, Meriç gibi merkezlerde ürün verimleri düsmüs, kullanilan suyun kalitesinden dolayi ürünlerinde yabanci kimyasallar bas göstermeye baslamistir. Hayvancilikla ugrasan çiftçilerimizin de su ihtiyaci kisitlanmis ve tehlikeye girmistir. Zehirli atiklardan dolayi dereler kötü kokular yaymaktadir. Köyde yasayan genç nüfus, sürekli merkezlere ve baska il ve ilçelere göç etmektedir. Havzada insan sagligi ciddi bir tehdit altindadir.
Yeralti Suyu Seviyeleri Ciddi Oranlarda Düsmüstür!
Çerkezköy, Çorlu ve Lüleburgaz civarinda yeralti suyu seviyelerinde sayisal düsmeler hatta sahasal düsmeler gözlenmistir. Bu yörelerde Çorlu, Karistiran, Ergene ve Kaynarca derelerinin petro-kimyasal atiklarin disinda diger endüstriyel ve evsel atiklarla yogun bir sekilde kirlenme sorunu vardir. Ayrica bu derelerin yagis havzalarindaki tarimsal faaliyetler nedeniyle zirai ilaç ve gübre kullanimi da kirlilige katkida bulunmaktadir.
Akarsu ve Yer alti Sularina Iliskin Sorunlarimiz Herkes Tarafindan Bilinmektedir!
Son yillarda Ergene Havzasi'nda su sikintisi yasandigi görülmektedir. Bunun sebeplerinin basinda iklim kosullari olmakla beraber, suyun sulamada etkin biçimde kullanilmamasi, kaçak yeraltisuyu kullanimi, mevcut tesislerin isletmesinden kaynaklanan sorunlar, sebekelerdeki kaçak ve kayiplar, yatirimlarin gecikmesi ile su kalitesindeki bozulma olarak siralanabilir.
Yeraltisuyu kullaniminda yasanan sorunlardan bazilari sunlardir;
" Yeraltisuyu kullanicilarinin ne kadar su çektiginin tespit edilememesi, kuyularin ve motopomplarin randimanlarinin bilinememesi,
" Yeraltisuyu düsümlerinin gözle görülür sekilde olan ovalarda dahi ilave sulama sahalarinin ve sanayi kuruluslarinin açilmasi hususunda israrlarin olmasi,
" Çok sayida kaçak kuyular açilarak yeraltisuyunun kontrolsüz kullanilmasi.
Sehir Sebekelerinde Kayip - Kaçak Oranlarimiz %50 Mertebelerine Ulasmistir!
Iller Bankasi'ndan alinan bilgilere göre, su konusunda sehir sebekelerindeki kayip ve kaçak su kullaniminin önemli bir problem oldugu, %50'lerin üzerinde sehir sebekelerinde kaçak söz konusu oldugu, özellikle abone baglantilarinda da çok büyük sikintilar yasandigi, seçilen borulardaki yetersizlikler, sebekelerin eski olmasi ve projelendirmedeki eksiklikler açisindan da kayip-kaçak oranlarinin fazla oldugu, ancak sehir sebekelerindeki bu sorunun giderilmesi için finans ihtiyaci oldugu, bu bakimdan belediyelere bu konuda finansal destek saglanabilirse büyük oranda su konusunda bir kazanç saglanabilecegi, diger bir sorunun ise kaynak sularinin izninde yasanmakta oldugu, yeri geldiginde halk ihtiyaci olmamasina ragmen, kaynak suyunun o belediyeye verilmesine engel olundugu ifade edilmistir.
Çevre ve Orman Bakanligi'nin ilgili yasalarinda her fabrikanin aritma yapmasi sart kosulmustur ancak artan maliyetler ve rekabet kosullarindan dolayi fabrikalar aritmalarini belirli zamanlarda çalistiriyorlar. Geri kalan zamanda kaçak olarak kirli ve zehirli sularini kaçak olarak Ergene derelerine akitmaktadirlar.
Ergene Havzasi ve Ergene Nehri ile ilgili sorunlari net olarak ifade eden Kemalettin Nalci ve Cemaleddin Uslu, Önerilerini de su sekilde siralayarak çözüme ne kadar yakin olduklarini dile getirmislerdir:
Havza Politikasi ve Yeni Yapi !
Ergene Havzasi ve Trakya'nin tarim ve su problemlerinin çözülebilmesi için Trakya'da Havza Politikalari olusturulmali, bu politikalar ve uygulamalar tek elden planlanmali ve yürütülmelidir. Bunun için Hükümet gerekli kararlari almali ve sadece Trakya için yasalara bazi maddeler eklenmelidir.
Havza politikalari, planlamalari ve uygulamalari için önerim sudur: Ergene Havzasi ve Trakya'nin tümü için ISKI, ASKI gibi bir yapi olusturulmalidir. Bu yapi gerekli kanunlarla ve yönetmeliklerle desteklenmelidir. Bu yapi ilk asamada kesinlikle genel bütçeden destek görmeli ve suyun yönetimi havza içinde saglanmalidir. Olusturulacak yapiya Trakya'daki Il Belediye Baskanlari, DSI'nin, Çevre ve Orman Bakanligi'nin yetkilendirdigi birer kisi ve nüfus yogunluguna göre Il Genel Meclisi üyeleri dahil edilmelidir. Bu yönetim kadrosu, alt birimleriyle beraber Ergene ve Trakya'nin çevre ve su problemleriyle ilgili çalismalari tek elden yürütmeli ve kontrol mekanizmasini kendi yapisi içinde saglamalidir.
Endüstriyel Geri Dönüsüm Mutlaka Saglanmalidir!
Sanayiler çok büyük miktarda atik su üretiyor ve gelismekte olan ülkelerde bu suyun büyük bölümü aritilmadan nehirlere ve derelere bosaltilarak sinirli kaynaklari kirletiyor. Suyun en büyük bölümü sogutma, yikama, islemden geçirme ve isitma asamalarinda kullanilir. Bu aktivitelerde su isitilir, kirletilir fakat tüketilmez. Dolayisiyla sanayide kullanilan su geri kazanilabilir ve her metreküp sudan çok yüksek bir verim elde edilebilir.
Dikkat edilecek en önemli noktalardan biri de, isitma-sogutma isleminde kullanildiktan sonra atilan suyun, boya apre yapildiktan sonra kirlenmis olarak atilan su ile karismasi ve nihayetinde kirlenmesidir. Bu islem bir an önce engellenmelidir. Isitma-sogutmada kullanilan su kirlenmemekte ve yeniden temiz olarak, çok az bir islemden geçirilerek tekrar kullanima sunulmalidir. Sanayi sektöründe suyun geri kazanilmasi için atilan adimlarin temelinde, çevre kirliligi ile ilgili yasalar yatar. Daha varlikli devletlerin hemen hepsi, atilmadan evvel kullanilmis sularin belirli standartlara getirilmesi gerektigini söylemektedir.
Birçok sanayi tesisinin verimlilik yatirimlari yapmasini saglayacak en önemli itici gücün maliyet tasarrufu olmasina karsin, ruhsat kosullarina uyma zorunlulugu, islenmis suyun geri dönüstürülüp yeniden kullanilmasini saglayacak tesis-içi aritim teknolojilerinin gelismesi, düsük maliyetli, islenmis fakat içilemez durumdaki sularin bulunmasi gibi tesvikler de vardir.
Diger Önerilerimiz Su Sekildedir:
1. Çerkezköy ve Çorlu'da bulunan Organize Sanayi Bölgesi disinda kalan (özellikle Çorlu, Muratli, Karistiran, Velimese, Veliköy, Karaagaç ve Saray) Sanayi Bölgeleri yeni bir statüyle, Sanayi Bölgesi statüsünden çikip Organize Sanayi Bölgesi kapsamina alinmali ve bir birim tarafindan kontrol edilmelidir.
2. Çerkezköy OSB'ne tahsis edilen Küçük Yoncali Baraji'nin yapimi için Çerkezköy OSB'sine devlet destegi saglanmali ve su anda var olmayan 20 milyon m3 yer üstü su rezervi miktari olusturulmalidir.
3. Ergene Nehri'nin kirliligine sebebiyet veren aritimsiz ve kaçak sanayi suyunun nehre ve kollarina bosalmasini engellemek için, Ergene Nehri'nin kirlenmeye basladigi Saray - Muratli güzergahinda bulunan Çorlu ve Ergene Deresi'nin kusaklama kanalina alinmasi gerekir. Sanayinin kirlettigi kirli suyun bir veya iki yerde toplanmasi saglanarak ileri teknoloji aritma tesisleri kullanmak suretiyle bu sularin yeniden dönüsümü saglanmali ve kaçak kirli suyun alici ortama verilmesi saglanmalidir.
4. Istanbul BSB'nin Istiranca ve Rezve Projelerine Trakya'nin da dahil edilmesi, Bölgemiz ilgili kamu kuruluslarinin üniversitelerle siki bir isbirligi içine girerek, arastirma ve gelistirme çalismalarinin bilgi birikimi yaninda uygulama tecrübeleriyle desteklenmesi saglanmali ve bölgenin yeni bir su havzasi planinin çikarilmalidir.
5. Bölgemizdeki akarsularinin yetersizligi, yeralti sularina olan talebi artirmistir. Açilan derin sondaj kuyularindaki düsüs derinlikleri kaygi vericidir. Bu durumun yetkili kuruluslarca mutlaka disipline edilmesi gerekmektedir. Sanayi Bölgesinde açilan kaçak kuyularin denetimin saglanmasi için ilgili kurululara gerekli yetki ve izinlerin verilmesi gerekir.
6. Tarimsal sulama için insa edilmis ve gelecekte insa edilmesi düsünülen sulama projelerinin su dagitim sistemleri boru içerisine alinmalidir. Yine tarla içinde su uygulama randimani yüksek (damla ve mini yagmurlama gibi) yöntemlerin kullanilmasi gerekmektedir.
7. Yüksek su kullanim randimani ve ekonomik degeri olan bitkilerin seçilmeli ve bitki deseninde az su isteyen, özellikle kislik yag bitkileri tercih edilmelidir.
8. Bölgemizde, özellikle Meriç Nehri boyunca yapilan çeltik tariminin, basta il sulama sebekeleri olmak üzere tüm su kaynagi yeterli olan alanlara dogru hizla yayilmasi önlenmelidir. Zira yogun su istegi olan çeltigin, gelecekte ortaya çikaracagi toprak ve drenaj sorunlarina dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu alanda faaliyet gösteren sulama kooperatifleriyle su yönetimi ve kullanimi konularinda, verimliligi artirmaya yönelik egitim ve denetim çalismalari yapilmalidir.
9. Bölgemizin su havzalari yüksek alanlarinda agaçlandirma, mera islahi ve toprak muhafazasi çalismalarina önem verilmesi ile su verimi artirimi saglanmalidir. Erozyon zararlari önlenmelidir.
10. Yerlesim birimlerinin acilen atiksu ve kati atik aritma tesislerinin yapilmasi gerekmektedir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol