Edirne Vakiflar Bölge Müdürlügü tarafindan Eski Cami’de yapilan onarimlar çerçevesinde daha önceden kaydi bulunmayan Edirnekari örneklerine ulasildi.
1403 yilinda Emir Süleyman Çelebi döneminde insasina baslanilan 1414 yilinda Çelebi Sultan Mehmet Döneminde tamamlanan Eski Cami’de 1986 yilindan beri araliklarla sürdürülen restorasyon çalismalarinda son asamaya gelindi.
Çalismalarla ilgili bilgi veren Edirne Vakiflar Bölge Müdürü Hüseyin Özer, hünkar ve müezzin mahfillerinin üzerine sonradan yapilan yagli boyalarin kazindigini, mahfillerin ilk yapildigi 1763’lü yillardan kalan “Edirnekari” islemelerin ortaya çikarildigini, Edirnekari bezemelerinin ortaya çikarilmasi yaninda, harap durumda olan hünkar mahfilinin onarilarak ziyaret ve ibadete hazir hale getirilmek üzere oldugunu bildirdi. Bilindigi üzere ‘Edirnekari’ Edirne’de meydana getirilen ahsap üzerine kalemisi süslemesi anlamina gelmektedir. Edirnekari’nin, zaman içinde Edirne’de yapilmamis olsa dahi ahsap üstüne kalemisi bezemelere verilen genel bir ad olarak kullanildigi görülmektedir. Bugüne kadar Edirne’deki dini yapilar içerisinde sadece Selimiye Camii müezzin mahfilinde rastlanan Edirnekari örneklerine, bu kez Eski Cami’de ortaya çikarilan Edirnekari isleri de eklenmis oldu. Hüseyin Özer, Eski Cami’de onarimla kapsaminda birçok çalisma yaptiklarini, ancak bunlardan en önemlisinin, daha önce hiçbir kaynakta geçmeyen, müezzin ve hünkar mahfillerinde bulunan Edirnekari isleri oldugunu, bu ahsap sanatinin en nadide örneklerinin Eski Cami’de ortaya çikarilarak Edirnemiz ve Trakyamiz kültür varligina kazandirildigini ifade etti. Özer, mahfillerdeki yagliboyalardan baslayarak, özel kimyasallarla birkaç kat boya söküldügünü ve en alttaki Edirnekari islerine ulasildigini, ahsap pencere kepenkleri ve sütun basliklarinin keserle yontma sanatinin en güzel örnekleri ile bezenmis oldugunu belirtti. Hüseyin Özer, “Hünkar mahfillerinin orijinal durumlarinin ortaya çikarilmasi amaciyla yapilan bu restorasyon faaliyeti hem dogru restorasyon yapilmasi açisindan çok önemli olup hem de Eski Cami açisindan büyük bir önem tasimaktadir. Ahsap üzerine uygulanan ve bugüne kadar göremedigimiz bu kalemisleri ile Cami beden duvarlari ve kubbelerinde siva üzerine kalemisleri arasinda yapilacak karsilastirmalar ve stil kritikleri ile Eski Cami’nin tarihinin daha iyi anlasilacagi, Caminin içinde yer alan süsleme unsurlari ve dönemlerinin daha iyi yorumlanacagi kuskusuzdur.”dedi. Edirne Vakiflar Bölge Müdürlügü sorumlulugunda yapilan onarim çalismalarinin, bundan sonra akademik seviyede arastirmalara temel olacagini söyleyen Özer, dönemin özelliklerini yansitan bu süsleme sanati örneklerinin, Osmanli toplumunun bulundugu noktanin tespiti ve tarihe vurulan damganin gelecek kusaklara tasinmasi bakimindan önem arz ettigini bildirdi. Eski Cami 1746 yilinda büyük bir yangin geçirmis bu yanginda caminin ahsap aksaminin büyük bir bölümü yanarak yok olmus. Cami içindeki günümüze ulasan ahsap aksamlar ise 1746 yanginindan sonrasina ait. Hünkar mahfili 1763 yilinda Padisah III. Mustafa döneminde yaptirilmis. Müezzin mahfili de ayni özellikleri tasimakta olup, yine 18. yüzyilda yapildigi biliniyor.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol