FATMA ALİYE HANIM YAZDIĞI KİTABA KENDİ ADINI YAZAMADI

Türk halkı ve özellikle Türk kadını Cumhuriyetin ilan edildiği 1923 yılına yüzde 92 okuma-yazma bilmeyerek gelmiştir. Osmanlı son yıllarına kadar  Türk kullarını, Türk Tebaasını okutmamış, eğitmemiştir. Cumhuriyet Osmanlılar'dan okuma yazma bilmeyen bir halk devralmıştır. Özellikle Türk kadını Osmanlıların 600 yıllık geçmişinde, tarihinde, ortalıkta hiç görünmemiştir. Yazar rahmetli Duygu Asena'nın yazdığı gibi, "KADININ ADI YOKTUR".
Edebiyat Tarihinde Nihat Sami Banarlı, Osmanlı Devleti'nin en ünlü Devlet Adamı Kırklareli kökenli Ahmet Cevdet Paşa'nın 1864 yılında doğmuş ve bugün Elli Türk Lirasının üstünde resmi bulunan kızı Fatma Aliye Hanım'ın yazdığı "MUHADERAT" yani hatırda tutulan bilgilerin yeri geldiği zaman söylenmesi anlamına gelen kitabına adını yazamamış, "BİR KADIN" diye not düşmüştür. Acı ama gerçektir. Çünkü kadının kitap yazması, kitabın üstünde asının bulunması yasak ve günah idi. Bu nedenle Osmanlı, Türk kadınına bir CAHİLİYE DEVRİ yaşatmıştır.
Fatma Aliye Hanım 1880'li yıllarda Osmanlı'nın kadına yasakladığı şeylere rağmen o zamanların toplumunda en modern kadınıdır, Türk Edebiyat tarihinde roman yazan ilk kadındır. Hatta hatiptir(İyi konuşan) biridir. Böyle bilgili ve kültürlü bir Osmanlı kadını yazdığı romana adını koyamamış, BİR KADIN demiştir. Osmanlılığı savunanların bugünkü Türk halkının atalarını okutmuş, eğitmiş olsaydı bugün Türkiye Avrupa ülkelerinin çok ilerisinde olurdu. Geçmişi överken, geçmişte kalan hataların, ihmallerin de dile getirilmesi, halka söylenmesi gerekir. Bu bir gerek olduğuna göre yüzyıllar geride kalsa da Osmanlıların bu ihmali hatırlanıp söylenecektir. Tarih geçmişten bahsettiğine göre Türk halkının cihangir bir imparatorluk kurduğu zaman okuma-yazma bilmediğini yazıp söyleyecek çıkacaktır.
İyi tarafı ile kötü tarafı ile Osmanlılar bizim atalarımızdır. Kahraman insanlardır. Avrupa'nın ortalarına kadar gitmişlerdir. Dünyanın üçüncü büyük imparatorluğunu kurmuşlardır. Şüphesiz, Osmanlı Türk halkını gündemde tutup okutmuş, eğitmiş olsaydı bugün Türk halkının medeniliği yazılı anlatılacaktı. Refahından, kültüründen, sanayisinden, söz edilecekti. Özellikle halkımız dünya çapında yetiştirdiği insanlarla övünecekti. Fakat ne yazık ki bugün halkımız bu bilgi ve kültür açığını kapatmaya çalışmaktadır.
Hayatta herkesten önce kadınlar bir karanlığı, Cahilliye Dönemi'ni Cumhuriyet sanayisinde geride bıraktıkları unutmamalıdırlar. Bir hafta sonra Cumhuriyetin 91. yıl dönümünü kutlayacağız. 91 yıl ne yaptığımızı anlatacağız. Şüphesiz Cumhuriyetin her sahada mesafe aldığını söyleyeceğiz. Ve tabii bugün daha 10 milyona yakın insanımızın okuma yazma bilmediğini, kadının yine adının az söylendiğine değineceğiz. 20 yıldan beri köylerin eğitimsiz kaldıklarını belirteceğiz. Ve tabii Cumhuriyetin, Demokrasinin, Anayasa'nın özgülüğün ne olduklarını bilmediğimizi dile getireceğiz. Ve yine tabii Cumhuriyetin Bayramı ile ilgili toplantılar, konferanslar, açık oturumlar yapılırsa bunlar ifade bulacaktır. Ama Fransız yurttaşın dağ tepesinde tek başına da olsa Fransız Cumhuriyetini kutladığını da bileceğiz. Neye o bilgi, bilinç ve kültür seviyesinde olmadığımızı sorgulayacağız. Ki gelecek için ders almış olalım.Tarih roman değildir, gelecek için ders almak içindir. Bunu bileceğiz.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol