Insanlar yüzyillar öncesinde fotografin belge oldugunu anlamislardir. Önemli olanlari, olabilecekleri muhafaza etmeye baslamislardir. Åzüphesiz arkasina tarih atmayi, not düsmeyi de unutmamislardir. Ancak bunu yabancilar yapmislardir. Osmanlilar zamaninda fotografçiligi Türkler degil, yabancilar yapardi. Mesela Kirklareli'nin geçmisine ait fotograflarda yabanci fotografçilarin isimleri vardir. Öyle saniyorum ki Türkiye'de fotografçilik çok geç baslamistir. Bundan dolayi da FOTOKART ile KARTPOSTAL'in farkli seyler oldugunu bilenimiz çok azdir. Geçenlerde bir gazetede bu konuda bir yazi vardi. Türkiye'de yasayan Italyan kökenli bir kartpostal koleksiyoncudan söz ediliyordu. Koleksiyoncu Fotokart'i sahibi olmayan bir fotograf olarak tanimliyordu. Kartpostali ise üzerinde çekimi yapanin belli edildigi fotograf olarak nitelendiriyordu. Demek oluyor ki FOTOKART ile KARTPOSTAL ayni sey degildir ve tabii bunlarin belge olma özellikleri de farkli olmaktadir.
Türk insani kayit düsmeyi bilmez. Hadi bilmez demeyelim de önemli bulmaz. Elindeki Kartpostalin ilerde bir belge olabilecegini düsünmez. Mesela Kirklareli'nde geçmiste birçok fotografçi vardi. Ama bunlardan sadece bir ikisi fotograflarinin üstüne kendi isimlerini, fotografhanelerinin adlarini yazarlardi. Sözgelimi FOTOYILDIZ, Fotosendir böyle fotografçilardi. Ancak bunlarin çektikleri fotograflarin hiçbirinin üstünde fotografin nereye ait olduguna iliskin kayit veya bilgi yoktur. Bu yüzden yerli fotografçilarin ellerinde bulunan fotograflarin belge özellikleri yoktur. Bir fotograftir ama nereye ve kime ait oldugu yani yeri ve tarihi belli olmayan bir görüntüdür.
Bugün gerek Türkiye'de gerekse dünyada fotografçilik sanati büyük ilerleme kaydetmistir. Fotograflarin belge özelligi tasidigi bilinir ve anlasilir olmustur. Åzimdi ülkenin adini (Macaristan olabilir) hatirlamiyorum ama dünyanin ilk fotograf, kartpostal müzesi açildigini okumustum. Bu ay ki TÜRK EDEBIYAT Dergisi'nde de bu konuda bir yazi var. Hemen aklima Kirklareli'ne ait KARTPOSTALLAR toplansa da bir müze açilsa diye düsündüm. Tabii geç kalindiginin farkindayim. Çünkü Kirklareli'nin geçmisine ait belgesel nitelikli Kartpostallar çoktan bu isi bilenlerin eline geçmistir. Fakat yine de KENT FOTOKARTPOSTAL MÜZESI'ni düsünmek gerekir. Çinliler "ILK ADIMI ATAN DÜNYAYI DOLAÅzIR" derler. Mesela benim elimde Cumhuriyetin ilk yillarindan 75. yilina kadar Kirklareli'nin hemen hemen her alanina ait belge niteliginde fotograflar vardir. Åzüphesiz bunlari Kirklareli'nin kültürüne mal etmek isterim. Ancak bu tür müzenin mutlaka kamusal bir özellik tasimasi gerekir. Saniyorum Inegöl'de böyle bir müze bulundugunu duymustum. Kültür ve Turizm Bakanligi'na sormak gerekir. Mesela fotograf arsivimde tren yolunun Babaeski'ye açilisina iliskin bir fotograf var ki üzerine tarih yazilir.
Åzuraya gelmek istiyorum:
Kent Konseyi kente ait, hatta Kirklareli'ne ait bir KARTPOSTAL MÜZESI üzerinde çalisabilir. Belediyeye önerebilir. Belediyenin bu konuda bir adim attigini da duymustum. Bilmiyorum. Bir araya gelip konusmak, geçmisi gelecege baglamak gerekir. Kentin kültürünü ortaya çikarmak lazimdir. Asagipinar Açik Hava Müzesi Projesi'ni olgunlastirmak, Ergin Kalinoglu'nun satin alip kullanilir hale getirdigi tarihi yapinin kent kültürüne nasil dahil edilebilecegi tartisilabilir. Kültür Bakanligi'nin Kirklareli Müzesi'nin gelistirilmesi, genisletilmesi sorunu üzerinde durulabilir. Bunlarin turizme açilmasi lazimdir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol