GAZETECİ METE AKYOL VALİ'Yİ ZİYARETTEN SONRA “ZELZELE AHMET” DEDİ

1980'li yılların ortalarında rahmetli Ahmet Tosun İlimize VALİ olarak gelmişti. O sıralar Hürriyet, Milliyet Gazeteleri Bölge Sayfaları çıkarıyorlardı. Ben o zamanlar Hürriyet'in daha sonra da Hürriyetten ayrılıp, Milliyet'in Bölge sayfasında çalışıyordum. Haberlerimi, röportajlarımı oraya geçiyordum. Fakat aynı zamanda CUMHURİYET'te de yazılar yazıyor, haberler geçiyordum. Mete Akyol ile gazetelerin sayfalarında tanışmıştık. Mete Akyol bir gün  bana Kırklareli'ne geleceğini, Vali Ahmet Tosun ile görüşeceğini haber verdi. Van'dan tanıştıklarını söyledi.
Mete Akyol tecrübeli bir gazeteciydi. Uzun zamandan beri gazetelerde görünüyordu. Bu nedenle onu bürokrasi de gazete okuyucuları da tanıyorlardı. Kırklareli'ne geldiğinde buluştuk. Beraber Vali Ahmet Tosun'u ziyarete gittik.
Ahmet Tosun Cumhuriyet'in Valisi idi ama daha ziyade dindar kesime yakındı. Bu haliyle de kendisini sever sayardık. Çünkü halkın içine Vali gibi çıkmaz, bir Halk Aydını gibi görüntü yansıtırdı. Mete Akyol da öyle olduğunu söylerdi. Nitekim görüşmemiz de bir dostluk havası içinde geçmişti. İlin sorunları hakkında geniş bilgiler verdi. Dereköy Gümrük Kapısı'na elektrik vermek için çalışmalar yapıldığı müjdesini verdi. Nitekim Gümrük Kapısına onun valiliği sırasında, Tümen Komutanı Nazif Oka zamanında elektrik verilmişti. Sayın Ahmet Tosun'un yanından çıktıktan sonra Mete Akyol, sen dedi Vanlıların Vali Ahmet Tosun'a "ZELZELE AHMET" dediklerini bilir misin? Hayır dedim. Vali Ahmet Tosun Van'a geldiği günün gecesi Van'da zayiatı yüksek bir deprem meydana gelmiş. Vanlılar bunu Vali'nin uğursuzluğuna yorumlamışlar, diye söyledi. Ben buna karşılık 1953 yılında şehri CHP Genel Sekreteri rahmetli Kasım Gülek'in ziyaret ettiğini, sonraki gün Kırklareli'ni sellerin bastığını, halkın buna Kasım Gülek'in uğursuzluğuna saydıklarını söyledim. Mete Akyol birkaç gün sonra gazetede Kırklareli'nde Vali "Zelzele Ahmet'i" ziyaret ettiğini yazdı.
Rahmetli Vali Ahmet Tosun ile çok iyi anlaşıyorduk. Benden haberleri saklamıyordu. Çünkü benim neyi yazıp neyi yazmayacağımı biliyordu. Gazeteci insan, belki etik değildir ama, kendisine söylenen her şeyi yazmaz. Devletin sırları vardır. Gazeteci bunları yazmaz. Haberin kaynağını da korur. Başka haberler alması için haberin kaynağını koruması, saklamasını bilir. Mesela onun zamanında özel İdare'nin Kavaklı yolundaki Süt Fabrikası ona dert olmuştu. Fabrikayı istemeyince özelleştirme yoluna gittiler ve fabrikayı birilerine sattılar. Bir iki yıl sonra da geri almak istediler. "Yapmayın Vali Bey dedim, şaibe yaratırsınız." Doğru söylüyorsunuz dedi. Zaten bir süre sonra da Çankırı Valiliğine atandıktan sonra emekli oldu. Emekliliğinde birkaç kez Kırklareli'ne geldi, görüştük, daha sonra birkaç mektup gönderdi ve mektuplar kesilince duydum ki rahmete kavuşmuş. Üzüldüm. Nur içinde yatmasını dilerim. Onu hatırlatacak hizmetleri vardır. Kırklareli Barajı, Çevre Yolu onun zamanında gündeme gelmiştir.