GEÇMISTEN NOTLAR BILGILER VE BAZI GERÇEKLER

Osmanli’da ciddi anlamda nüfus sayimi 1884 yilinda yapilmistir. Ancak bu sayimda kadinlar sayilmaya layik görülmemislerdir. 1880’li yillarda kadin henüz Osmanli toplumunun içinde degildir. Yani kadinin adi yoktur. O yillarda Kirklareli merkezinde kadin erkek 25 bin kisi yasardi. Ilin genel nüfusu ise 118 bin idi. 1886 yilinda nüfus biraz artmis, 87 bini Rum ve Bulgar olmak üzere genel nüfus 123 bin 639’a ulasmistir. O zaman Kirklareli’nde 191 Kipti yani Roman vardi. 1897 Türk-Yunan ve 1877-1878 Osmanli-Rus Savaslarinda nüfusta biraz dalgalanma olmus, Kirklareli hem göç almis hem de disariya göç vermistir. Fakat 1912 Balkan Savasi’nda genelde Kirklareli ve Trakya’da 100 binin çok üstünde bir nüfus azalmasi görülmüstür. Azalmanin birinci nedeni Kirklareli ve Trakya halkinin maruz kaldigi Bulgar katliamidir. Bu kanli savasi izleyen yabanci gazeteciler geçtikleri haberde Bulgarlarin Trakya’yi mezbahaya çevirdiklerini bildirmislerdir. Simdi Bulgarlarla dostuz ama ne yapalim ki geçmisi ortadan kaldirmak, tarihin yazdiklarini silmek mümkün degildir.

Balkan Savasi sirasinda ve sonrasinda gerek Kirklareli’nde gerekse Trakya’da nüfus azalmasina bir baska neden de Ikinci Balkan Savasi sonrasi Bulgarlarla (1913 yilinda) yapilan anlasma, daha dogrusu Nüfus Degisimi (Mübadele) olmustur. Bu nüfus degisimi sirasinda Kirklareli merkez ve köylerinden 20 bin, Trakya’dan ise 100 bin civarinda Osmanli Bulgar’i Bulgaristan’a gitmistir. Tabii buna karsilik Bulgaristan’in Türkiye sinirina yakin köylerinde yasayan Türk Müslümanlar’dan da Kirklareli ve Trakya’ya gelenler olmustur. Bunlarin ne kadar oldugu bilinmemektedir. Fakat Balkan Savasi sirasinda Osmanlilar da nüfus kaydirmasi yapmislar, savas sirasinda Osmanli Ordusuna zarar verebilecekleri düsünülen köylerdeki Bulgarlar Anadolu’ya nakledilmislerdir. Ancak bunlar da Balkan Savasindan sonra Bulgaristan’a gitmislerdir. Bu vesileyle sunu da kaydetmek gerekir ki dünyanin bütün savaslari sirasinda zarar verebilecekleri düsünülen gruplarin, marjinal kesimlerin baska yerlere yerlestirilmeleri olmustur. 1915’de Anadolu’da Ermeniler’de böyle zorunlu iskana tabi tutulmuslardir. Ermeniler buna soykirim demislerdir ki bu asla dogru degildir. Olayi istismar etmis ve tarihi saptirmislardir.

Ermeni Gruplari bu cephe gerisi karsilikli asayis olaylarini Batili ülkelerde Türkiye aleyhine kullanmislardir. Biz de kendimizi anlatmakta geç ve yetersiz kalmisizdir.

Kirklareli ve Trakya’nin tarihte yasadigi bir baska nüfus azalmasida 1923 yilinda yasanmistir. Bu nüfus degisiminde Trakya ve Anadolu’daki Rumlar Yunanistan’a gitmis, Yunanistan’daki Türk Müslümanlar’dan bazi gruplar da Türkiye’ye gelmislerdir. Yunanistan’dan gelen ve Trakya’ya iskan edilen göçmen sayisinin 100 bin dolayinda oldugu tahmin edilmektedir. Tabii 1939 Ikinci Dünya Savasi’nda Trakya’da nüfus azalmasina neden oldugu unutulmamalidir.

Görülüyor ki bir yerin nüfusunda görülen hareketlilik bazi nedenlere baglidir. Kirklareli geçmisinde böyle bir olayi yasamistir. Nüfus kaybetmis, nüfus kazanmistir. Bugün de Kirklareli ve Trakya bir baska biçimde nüfus hareketi yasamaktadir. Anadolu’dan gelenler, Kirklareli, Tekirdag ve Trakya’da yörelere, Istanbul ve Marmara Bölgesi’ne göç edenler vardir. Göç ve göçmenlik Türk’ün bin yillik tarihinde vardir. O göçte dogar, gurbette ölür. Böylesine bir kader de onun hayatinda geleneklesmistir.

                                 nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol