GEÇMİŞİ GELECEĞE KAMBUR ETMEMEK

Geçmiş yaşanmış bir zamandır. Geriye dönüp geçmişi yaşamak mümkün değildir. Geçmiş sadece ders alınacak tarafı ile insanın geleceğini ilgilendirir. O itibarla geçmiş gelecek için sadece ve sadece ders almak içindir. Bu bakımdan toplumu geçmişteki gibi yaşamaya şartlandırmak doğru bir hareket değildir. Eski Yunanlılar derler ki, akan suda bir defa yıkanılır. Aynı suda ikinci defa yıkanma imkanı yoktur. Ünlü şair Mehmet Akif bir şiirinde, tarih tekerrür eder derler, tarihten ders alınsa hiç tekerrür eder mi der. Sözgelimi geride kalan Yerel Seçim çok gergin, çok olaylı ve liderlerin birbirleriyle tartışmaları ile geçti. Ancak gelecek seçim böyle geçmeyecektir. Çünkü geçmişten kalan bugünkü Yerel Seçim'den liderler, yurttaşlar ders almış olmaları gerekir. Geleceği inşa etmek için geçmişi hatırlamak yeterlidir.
İnsanoğlu ömrü varsa gelecek zaman da yaşar. Gelecek zamanın nasıl olacağı geçmişten alınmış derslere bağlıdır. Geçmiş iyi anlaşılmış ise gelecek en az sorunla önümüze konacaktır. O zaman geleceğe daha iyi bakma olanağını bulmuş olacağız. Gerçi gelecek insan için düz bir çizgi değildir. Bunu bilmek lazımdır.
Türk toplumu geleneklerine bağlıdır. Gelenek Kültürü insanımızı kuşatmıştır. Fakat düşünmek lazımdır ki hatıralarda yaşamak geçmişi hatırlamaktan ibarettir. Geçmişi geleceğin içine koymaya kalkarsanız o zaman geçmişi geleceğin içinde arar hale gelirsiniz.
Türkiye'nin Türk ulusunun geçmişi tarih ve kültür zenginidir. Ortaasya'dan Avrupa'nın ortalarına kadar yürürken onlarca ülke tanımış, yeryüzünde zengin coğrafya bölgeleri görmüştür. Bu yüzden ulusumuz tarihe "YÜRÜYEN TÜRK" Yörük olarak geçmiştir. Bu nedenle halkımızın geçmişini tarihin içinde arayıp bulacağız. Kültürümüz ise tarihin bir başka bölümündedir. Tarihte nereye gitmişsek, neresini yurt edinmişsek oraya kültürümüzü oraya götürmüş, orada bırakmış, orada bir başka kültür bulmuş ise o kültürün şusuna busuna bakmadan almış, kendi kültürümüz ile sentez etmişiz. Bu zengin geçmişi ders verici olanlarını alıp geleceğimize aktarmak zorundayız. Bizim tarihimizde ve geçmişimizde ders verici o kadar doğrular, o kadar yanlışlar var ki onları ele alıp analiz etmek, geleceği yönlendirmede kullanmak yararlı olacaktır. Fakat bizim için bu bağlamda en önemli durum ülkenin doğrularını iyi kullanmaktır. Ancak ne var ki geçmişten pek de ders almış görünmüyoruz. Yanlışlar yapmaya devam ediyoruz. Olaylar kendilerini tekrar edip duruyorlar. Zannediyoruz ki bu böyle gidecektir. Gitmeyecektir. Çünkü yanlış yapma, geçmişten ders almama lüksümüz yoktur. Kaldı ki geçmişten ders almak gereği sadece bizim için değil, bütün alem için bu gereklidir ve geçmişten en iyi dersler çıkaranlar da onlardır.
Ne diyelim? Yanlışı yanlışla düzeltmekten sakınalım. Yanlış yapmak insan içindir ama yanlışı yanlışla düzeltmek insana mahsus değildir. Aslolan yanlışı doğru ile düzeltmektir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol