GEÇ KALMIS BIR HAREKET OLSA BILE

Kültür ve Turizm Bakanligi “Kuvayi Milliye ve Milli Mücadelenin örgütlenmesinin 90. yili dolayisiyle illerde birtakim çalismalar yapilmasini, bu çalismalar kapsaminda Kuvâ-yi Milli Mücadele dönemiyle ilgili mekanlarin, yapilarin, anitlarin, alanlarin, mezarlik ve sehitliklerin, mücadeleye katilmis kahramanlara ait basilmis, yayimlanmis ve de yayinlanacak olan eserlerin, bilgi ve belgelerin toplanmasini, bakanliga bildirilmesini istemistir. Bu baglamda Ilimizde de çalismalar yapilacagi bildirilmistir.

Bugün itibariyle Kuvâ-yi Miliye ve Milli Mücadele Hareketi tarih olmus, bu hareketin içinde yer almis olan önderler, kahramanlar yok olmus hayata veda etmislerdir. Ancak ortada onlarla ilgili kaybolmamis bilgi, belge, yayinlar, fotograflar, mekanlar, alanlar, anilarina dikilmis anitlar ve mezarlar kalmistir.

Bildigim kadariyla ülkemizin Trakya Bölümünde Kuvâ-yi Miliye (Milli Kuvvetler’e) ve Milli Mücadeleye ait yayimlanmis benim yazdigim ve Genel Kurmay Baskanligi tarafindan Silahli Kuvvetler mensuplari tarafindan okunmasi tavsiye edilmis “ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA / Bir Mücadelenin Perde Arkasi” adli 230 sayfalik kitabimi Tekirdag’da Mehmet Serez’in bu baglamda yazdigi kitap vardir. Daha sonraki yilarda Türkan Dogrusöz’ün kitap ile Lüleburgaz belediyesinin yayinlari gelmektedir. Buna göre denilebilir ki Kuvâ-yi Miliye ve Milli Mücadele’nin Trakya bölümü büyük ölçüde yazilmis, anlatilmis ve belgelenmistir. Ancak ayrintilar ortaya çikmis degildir. Kenarda kösede unutulmus, kendilerine, ailelerine ulasilamamis Milli Mücadele kahramanlari vardir. Olaylarin geçtigi zaman ve mekanlar yeterince tespit edilmis degildir. Yani bu konuda daha yapilacak, sürdürülecek çalismalar, arastirmalar olacaktir. Ancak biz, Kültür ve Turizm Bakanliginin bu hareketini çok olumlu buluyor ve takdir ediyoruz. Bakanlik yakin tarihimizin bütün bilgi ve belgeleriyle ortaya çikarilmasi noktasinda alkislanacak bir karar vermistir.

Kuvâ-yi Miliye (Milli Güçler) ve Milli Mücadele ATATÜRK önderliginde gerçeklesen ulusal bagimsizlik ve özgürlük savasimizin destansi tarihidir. Olay siradan bir KURTULUS KAVGASI degildir. Emperyalist ve sömürgeci güçlerin tarih önünde ilk askeri yenilgiyi aldiklari yer ve zaman 1920 Anadolusu ile Trakya olmustur. Bu mücadele okadar etkili ve basarili olmustur ki düsmanlar iki yil ellerinde tuttuklari Trakya’yi savasmadan geri vermek zorunda kalmislardir.

Türk Halkinin Milli Mücadele savasinin bir baska önemi de 1400 yillik geçmisi olan Islam Dünyasi’nda ilk kazanilan, ilk baslatilan bagimsizlik ve özgürlük savasi olmasidir. Bu bakimdan atalarimiz dünya ve Türki’ye tarihine önemli bir not düsmüsler,  önemli bir kayit yapmislardir. Bugünkü Türki’ye bu hareketin eseridir. Ancak ve de ne yazik ki halkimiz ve okumuslarimiz bu olayin bilgisinde ve bilincinde degildir. Geçmisi unutmuslardir. Atalarinin onlara armagan ettigi onur ve gururun farkina varmamislardir. Milli Mücadele halka ögretilmemistir. O, alacakaranlikta her seyin dagilp bir köseye çekildigi yada birsey kapma pesine düstügü o dönemde Mustafa Kemal’in halka gitmesinin nedeni ve  gücün halkta oldugu bilgisi verilmemistir. Oysa Hareket ve mücadele halki öne çikarmistir. Mustafa Kemal’den baskasi bunu vurgulamamistir. Bügün demokrasinin halktan alinarak birtakim kimselerin eline verilmesi bundandir. Bu bir anlamda HALKSIZ DEMOKRASI’ye gidistir. Herkes bilmelidir ki ülkenin sahibi ve hakimi halktir. Onun tarihi vardir. Milli Mücadele de onun tarihidir. ÖLÜMSÜZLESEN ATATÜRK ile birlik bu tarih yapip yazmislar. 

Not: Dün 1. sayfada yayinlanan yazinin basligi ve girisi sehven yanlis çikmistir. Özür dileriz.

                                   nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol