GENÇLİK

Yarınların ve geleceğin umudu olarak gösterilen gençlik. Bende bir genç olarak bugün biraz gençlikten bahsetmek istiyorum. Gençlik bilimsel tabir olarak bebeklikten yetişkinliğe kadar olan dönemi anlatmak için kullanılan terim. Türkiye nüfusunun 3/1'i 15-24 yaş arasındadır ve yaklaşık 20 milyondur. Türkiye gibi güzel bir ülkede bu kadar genç kesim varken bunların ne yaptığı nelerle meşgul olduğu kimsenin pekte umurunda değil aslında. Eskiler hep anlatır duyarız dedelerimizden, babalarımızdan oturdular mı masaya saatlerce süren sohbetler olur ve hoş naçizane sohbetlerdir bunlar. Bazılarımız dinlerken sıkılır, bazılarımız ise dikkatli bir şekilde ağızdan çıkan her lafı beyninde hapseder.
Eski gençlik ile şimdiki gençliği karşılaştırmak istiyorum biraz: Eskiden malum fazla imkan olmadığından bazı şeyler sınırlı olarak yapılırdı. Eskilerde hürmet, edep, terbiye vardı. Eskilerde köy odaları vardı. Gençler orada toplanırdı. Kıraathane tarzı biçiminde hoş sohbetlerin döndüğü yerlerdi buralar. Eskilerde alınan giysiler için sanki bayramlık alınmışçasına sevinilir ve son derece titiz bir şekilde kollanırdı. Genç nesil az ama öz şeylerle mutlu olmayı biliyordu ve hiç kimse bu durumundan şikayetçi de değildi. Eskilerde gençlerin üzerinde günümüze nazaran daha fazla yaptırım gücü bulunmaktaydı. Ailenin genç kesimi sabahın ilk saatlerinde uyanır iş aletlerini alır doğru işinin başına giderdi. Gençliği olağanca yaşayanlarda vardı, gençliğini bir köşeye atıp ekmek parası derdinde olanlar da vardı.
Günümüz gençliğine gelecek olursak artık eskilerin izlerini taşır bir örnek yok denecek kadar az. Hızla gelişen teknoloji, kültürel yaşam, soyo-ekonomik farklılıklar derken bambaşka bir dünya oldu. Şimdiki gençlikte belirgin bir özellik; "Ben Merkezlilik." Diğer insanlarla etkileşimden uzaklaştırıp, bağları koparan bir etken olarak çok ciddi bir sorun odu. Bazen gözlemliyorum etrafımı; "Keşke eskilerde yaşasaydık biz de" diyorum kendi kendime ama nafile… Artık bir yol çizip onun peşinden gitmenin tam vakti. Gençlik evresi alınan kararların çok ciddi olduğu bir dönem. O yüzden "Gençlik Bir Kere Yaşanır" diyerek bulunduğumuz çağa en güzel şekilde ayak uydurup "Genç ve Parlak" bir nesil olarak bu bayrağı taşımalıyız.

Samet ERGİ