He şeyi var eden Hz. Allah insanoğlu için her şeyinde yaratılış gayesini, rehberimiz Kuranı Kerim ve yol göstericilerimiz olan peygamberler vasıtalarıyla insanoğluna bunların aktarılması ve insanoğlunun da gerçek lezzeti bulabilmeyi ölümden sonraki hayatta da cennet ile ödüllendirilebilmesi ise hakiki manada iman etmekten geçmektedir.
Hz. Allah ayetlerinde hakiki imana erişen hem dünyasını hemde ahiretini kurtaran kişilerdir buyrulmuştur.
Hakiki imana sahip olmanın öneminden bahseden Bediuzzaman Said Nursi ''iman hem nurdur hem kuvvet hakiki imanı elde eden tüm kainata meydan okuyabilir.'' demiştir.
Ancak belirtmek gerekirse iman ve itikat konularında gecen her zaman içerisinde birçok Müslüman'ın iman konusunda da itikat konusunda da vahim olmayan bir tabloyla karşı karşıya gelmiş bulunmaktayız. bunu özellikle yeni nesillerin yeni çağların sapmalarına kendilerini kaptırmaları insanoğlunun gençlik dönemlerindeki serüvenlerinden kaynaklanıyor olsa gerek diye düşünüyorum.
Özellikle ailelerin çocukları üzerindeki otoritelerini kurmamaları sonucu çocukları kendi hallerine bırakmaları ve onlara hakikat giden yolu göstermemeleri ve yönlendirmemelerinden gerekli aile kültürlerini öğretmemelerinden kaynaklanıyor.
Aslında Aile içerisinde İslam kültürüyle yaşayan ecdatlarımızın yaşadığı gibi yaşayamamızdan geçmektedir. biz ümmeti bu kuyuya sürükleyen siyonist, emperyalist, İslamofobi ve büyük ekonomi şirketlerinin bitmek bilmeyen aç gözlülükleri üzere islam coğrafyalarından beslenmeye çalışmaları gibi sebepler sonucu diyebiliriz.
Peygamber Efendimiz (s.a.v)' in bir hadisinde şöyle buyurmuştur ''ahir zamanda hakiki imana ulaşmaya çalışan ümmetim kevser suyundan içecekleri zaman altın bir tas ile içeceklerdir ancak hakiki manada iman eden gençlere ise Kevser suyunu kendi avuçlarım ile vereceğim''
iman ve hakikat konusunda gençlik döneminin ne kadar muhim ve kurtarıcı olduğunu artık anlamamak veya çabalamamak ahmaklıktan başka bir şey olamaz. Anne ve Babaların aile yapısına dikkat etmeli çünkü iman zafiyeti içindeki gençlerin ne kendilerinde huzuru bulabilirler nede çevresindekilere huzur vermeyecekleri devamlı ayrı bir sıkıntı, stres veya darlık içerisinde olduğu birçok kez görülmüştür.
Hatta hayati tehlikeler dahi çok olmaya başlamıştı bile 21. yy içerisinde şiddetli şekilde bağımlılık oluşturan alkol, uyuşturucu ve daha birçok zararlı alışkanlıklara başlamak gibi. Hz. Allahın rahmetinden,şefkatinden, cennetin lezzet lütfünden uzaklaşan gençlik lezzet ve zevki nefsinin arzu ettiği başka şeylerde arayıp bulmaya çalışırlar bu şekilde hem dünyalarını hemde ahiretlerini tehlikeye sokmuş olduklarının ise farkında bile olmazlar.
Rabbimden tüm iman eden Ümmetin hakiki imana erenlerden olmalarını diliyor. Tüm okuyucularımı saygı ve sevgiyle selam ederim.
Mustafa Erdoğan
Yenilikçi Gençlik Oluşumu Başkanı
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol