29 Mart 2009’da yani pazar günü ülke genelinde yapilan Yerel Seçim geride kalmistir. Padisahin kullari ilk seçimi 1876 yilinda görmüslerdir. Ancak bu seçim halksiz yapilmistir. Zira halk seçimin tamamiyla içinde degil, kiyisindaydi. Fakat yinede seçimdi. Padisah Abdülhamit yetkilerinin bir kismini Meclis-i Mebusan’a devretmisti. Mithat Pasa’nin hazirladigi Anayasa’nin isiginda yapilan bu seçimde Osmanli Mozayi’ni temsil edenler ilk defa seçilmenin sevinci ile meclise gelmisler, BIRINCI MESRUTIYET’i ilan etmisler, fakat bu onur ve gururu ancak bir yil tasiyip paylasabilmislerdir. Zira yetkilerinden bir kismini istemeyerek meclise devreden padisah 1877-1878 Osmanli-Rus Savasi’ni bahane ederek, parlamentoyu dagitmistir. Anayasa’yi hazirlayan, seçim ve mesrutiyet yolunu açan Mithat Pasa’yi da Arabistan’a sürgüne göndermis, sonra da bogdurmustur. Birinci Mesrutiyeti ve ona bagli seçimi, Meclis-i Mebusan’in olusmasini saglayan YENI OSMANLILAR (Jöntürkler) olmustur.
Jöntürkler yani “Yeni Türkler” Meclisin tatil edilmesini azmedememisler, onlarin temasta olduklari Selanik’teki askeri gücü (Hareket Ordusu) 1908 de Ikinci Mesrutiyetin ilanini saglamistir. Bu Hareket Ordusu’nun içinde Mustafa Kemal ve Ismet Inönü de vardir. Tabii Ikinci Mesrutiyetin ilani ile birlikte, “Seçimdir Bu, Millet Buna Ne Karisir” havasinda bir seçim yapilmis, gizli bir komite olan Ittihat ve Terakki Partisi’nin çekirdek gücü iktidara gelmistir. Bundan sonra bir seçim daha olmus, araya giren 1912 Balkan ve 1914 Birinci Dünya Savaslari’nda topraklarinin büyük kismini kaybeden ve bunun sonucu Mondros Mütarekesi’ni imzalamak zorunda kalan Osmanli Devleti’ni idare edenlerin basinda gelen Enver Pasa, Talat Pasa, Cemal Pasa yargilanmaktan korktuklari için Avrupa’ya kaçmislardir. Istanbul’un isgali üzerine de meclis dagilmistir. Isgal altinda, milli mücadele sartlari içersinde seçilen mebuslar, ki buna bazi tarihçiler 3. Mesrutiyet demektedirler, Ankara’da, Mustafa Kemal’in önderliginde toplanmislar, Millet Meclisi’ni kurmuslardir.
Cumhuriyetin ilanindan sonra Anadolu ve Trakya Pasaeli Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri Halk Partisi’ne dönüstürülmüstür, 1930 yilinda Fetih Okyar’in kurdugu Serbest Cumhuriyet Partisi’nin katilimi ile ilk Yerel Seçim yapilmistir. Ancak bu çok partili hayat çok sürmemis, genç cumhuriyetin tehlikeye girdigi görülerek, üç ay içersinde sona ermistir. Bu olay tarihe “Serbest Firka Seçimleri” olarak geçmistir.
Cumhuriyet Dönemi’nde ikinci seçim Atatürk’ün ölümünden sonra 1946 da Ismet Inönü’nün Cumhurbaskanligi zamaninda, Demokrat Parti’nin kurulmasi ile yapilmistir. Ancak bu ve bundan önceki bütün seçimler Iki Dereceli Seçim seklinde yapildiklari için bu seçimlerde halkin dogrudan seçimin içinde bulundugunu söylemek mümkün degildir. Milletin “Artik Yeter” dedigi cumhuriyetin ilk serbest seçimi ise 14 Mayis 1950 de yapilmistir. 27 yildan beri ülkeyi yöneten CHP bu seçimde muhalefete düsmüs, Demokrat Parti iktidara gelmistir. Bazi kesintilere ragmen bundan sonra Çok Partili hayat devam etmistir. Bütün bu seçimlerin sonucu 29 Mart 2009 da yapilan bu seçim olmustur.
Biz 1946 seçimini kismen, fakat ondan sonraki seçimleri bilfiil görmüs, yasamis ve izlemis bir kimseyiz. Birçok Yerel ve Genel Seçim’de oy kullanmis bir basin mensubu olarak da bu seçimleri yazmis, anlatmis biriyiz. Görmüs ve tanik olmusuzdur ki bazi genel seçimler ülkede çok tartismali, çok gergin ve gürültülü geçmistir. Fakat diyebilirim ki en gergin, tansiyonu en yüksek Yerel Seçim bu 29 Mart’ta yapilan seçim olmustur. Bu seçim siradan bir seçim olmamistir. Ülkenin gelecegini etkileyecek, halkin egilimlerindeki ayrintilara göz atmayi gerektirecek gelismelerle, sonuçlarla geçmistir. Ülkenin genelinde birtakim Uçlar belirmistir. Bize göre bu seçim cereyan tarzi itibariyle degil ama sonuçlari itibariyle uzmanlarin üzerinde duracagi, degerlendirecegi bir seçim olmustur. Bu seçim bundan sonra çok konusulacak çok da dikkate alinacak bir seçim olarak kayda geçecektir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol