GÖNÜLLERI AYDINLATAN FIKRALAR-III

13- Bir mecliste (erbabi tarik) yol arkadaslari toplanmislar, esma ve zikirden bahsediyorlarmis.
Mevleviler
-Biz, bir oturusta su kadar bin kelime-i tevhit çekeriz.
Naksiler
- Biz, bir oturusta su kadar bin lâfza-i celâl çekeriz.
Kadriler
- Biz, bir oturusta su kadar bin Ya hayy ya kayyum çekeriz.
Derken, sira Bektasi'ye gelmis
- Siz ne kadar çekersiniz? diye sormuslar. Bu mübarek zatin cebinde meger bir sise sakli imis. Hemen çikarmis
- Biz, ayakta iken bunu birden çekeriz, eger oturacak olursak, haddini, hesabini Tanri bilir demis..
14- Bir Bektasi bir hoca efendi, ellerini açarak Allah'a dua ediyorlarmis.
Hoca
- Aman Yarab'bi, bana iman nasip eyle.. demis.
Bektasi
- Aman Yarab'bi, bana bir sise dem ihsan eyle, demisler.
Hocanin cani sikilmis
- Be zindik adam, Allah'tan iman istesene, öylesi bir zikkim istenir mi hiç?
Bektasi hiç istifini bozmadan
- A hocam, niçin kiziyorsun. Senin imanin yokmus. Allah'tan iman istiyorsun. Benim de demim yok, dem istiyorum, vermemek sanindan midir? demis.
15- Bir Bektasi, seyahat ederken bir kasabaya ugramis. Çarsiyi dolasirken, sagi, solu kolluyarak, meyhanenin neresi oldugunu ögrenmek istermis. Bir mahalden alkol kokusu duyunca hemen kapidan içeri girmis. O anda bir hoca efendi ile meyhaneci ayakta konusuyorlarmis. Raki varillerini gören Bektasi, onlara selam vermeden büyük bir fiçinin yanina gelerek
- Selamünaleyküm Fiçi Baba
Demis ve binligini doldurmaya baslamis. Hocanin bu ise cani sikilarak
- Behey zindik, bizim gibi müslümanlara selam vermeyip de, o zikkim fiçisina selam vermek revayi hak midir?
-A hocam, niçin dariliyorsun. Bu fiçinin içinde binlerce kilo raki var. Meskut bir halde bekliyor. Hiç sirrini açiklamiyor (fas etmiyor) Maazallah, bundan sana yüz gram içirseler, içindeki bütün seytaneti disariya vurursun. Insaf et bir kere.. Sana mi, yoksa Fiçi Baba'ya mi selam yarasir?
16- Bir Bektasi dervisine sormuslar
-Oglunuzun ismini niçin (Hüseyin) koydunuz? Vak'ayi Kerbela'dan senin haberin yok mu? Ya oglunuzun basina da böyle bir sey gelirse?
Erenler, omuzunu silkerek su cevabi vermis
Yezit gibi yasamaktansa, Hüseyin gibi can vermesi daha iyidir, demis. (Kaynakça Bek. Iç. Yüzü).
Size "DERIN IZLER" adli kitabimdan bir siirle veda ediyorum. Hosçakalin.

KÂMIL'IM
Sana seni, ben mi anlatayim.
Kendini hiç bilmeyecek misin.
Seni uyutanlara soralim Kâmil.
Biz neden cahiliz diyelim.
Uyanda baliga gidelim.
Hep böyle ezik mi, senin hayatin.
Sor bu gün neden böylesin.
Uyuyan kâmili kimler neylesin.
Uyan kâmil uyan, su derin uykudan.
Uyan hayatina küsen adam.
mustafaermis@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol