Cumhuriyet Halk Partisi Babaeski İlçe Teşkilatının her Perşembe gerçekleştirdiği toplantıların dünkü konusunda gelecek ve terör vardı.
Geçtiğimiz Pazar günü Ankara’da gerçekleşen hain saldırıyı sert bir dille kınayan ve bunun artık sona ermesini isteyen Vecdi Gündoğdu, terör örgütünü hedef aldı.
CHP Kırklareli Babaeski İlçe yönetiminin düzenli olarak her Perşembe gerçekleştirdiği dayanışma toplantıları dün saat 12.30’da parti binasında düzenlendi. Toplantının gündeminde, Ankara’da gerçekleşen bombalı saldırı ve Doğuda yaşanan terör olayları vardı. Geçtiğimiz haftalarda komisyon ile birlikte Doğu’ya giden ve oradaki atmosferi gözlemleyip rapor hazırlayan Vecdi Gündoğdu önemli açıklamalarda bulundu. . Dün saat 12.30’da parti binasında gerçekleşen toplantıya CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, Babaeski Belediye Başkanı Abdullah Hacı, Babaeski İlçe Erol Mutlu, başta olmak üzere çok sayıda partili katılım gösterdi. Öncelik ile genel durum değerlendirmesi yapan Erol Mutlu yaptığı açılış konuşmasında; “Milletvekilim, belediye Başkanım değerli partililerim ve yerel basınımızın güzide temsilcileri. Hepinize hoş geldiniz diyor saygı ile selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım, kaos ve kargaşanın bitmesini kendilerinin tekrar tek başına iktidar olması ile sağlayacaklarını söyleyenlerin. Koltuklarına oturdukları günden bu güne neredeyse dört ay oldu. Geldiğimiz nokta ürkütücü. Ülkenin başkentinde yaşananlar gerilim filmlerine taş çıkartıyor. Ankara’da yaşayan insanlara resmen işkence yapılıyor. Ben bu son kanlı pazarda hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralılara acil şifa, Ankaralılara da metanet diliyorum. Biliyorum ki tüm Ankaralılar ölün korkusuyla yaşıyor. Herkes her şeyden korkar hale gelmiş. İnsanlar ihbar yarışına girişmiş. Bu paronaya ile yaşamak hiçte kolay değil. Bu ülkenin hızla bir toplumsal barışa ihtiyacı var. Artık ben demekten uzaklaşıp biz demeye ihtiyacı var. Bu ülkenin derhal bölünmüşlükten uzaklaşıp uzlaşma iklimine geçmelidir. Zira bu gidiş bizi paramparça edecektir. Üzüntü ile görüyorum ki maalesef bu bölünmüşlük toplumun her kesimine sirayet etmiştir. Partiler, cemaatler, sivil toplum kuruluşları ve kurumlarımız kendilerini acilen gözden geçirip “nereye gidiyoruz?” sorusunu sorsunlar. Alacakları cevap hep aynı olacaktır. Uçurum. Bu kaos’tan çıkışın tek yolu var hiç kimse çözümü başka yerde aramasın. Çözüm Atatürk’ün 1923 yılında kurduğu “ Laik ve Demokratik Türkiye” ye sımsıkı sarılmaktan ibarettir. 93 yıl önceki gibi bu ülkeyi Laik ve Demokratik Cumhuriyet değerleri etrafında yeniden inşa etmekten başka seçeneğimiz yoktur. Cumhuriyetin 100 yılını kutlamaya 7 yıl varken bunu başlatabilirsek, yankı uyandırabiliriz” sözlerini dile getirdi.Karşılık soru cevap şeklinde devam eden toplantıda sorunlarını dile getiren vatandaşlar; “ bizler Cumhuriyet çocuklarıyız, torunlarımızın, evlatlarımızın da öyle birer birey olarak yetişmesini istiyoruz. Bu devran artık dönsün, bir şeyler yapılsın, sessiz kalmayalım. Halkın makus tarihini yıkıp, yerine aydınlığı getirmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde bir yerlere varabiliriz” diyerek sitem ettiler. Karşılıklı diyalogların ardından topladığı verileri teşkilat ile paylaşan Gündoğdu, “ içerisinden geçtiğimiz süreç, daha çok yıkıma sürüklüyor” dedi.Çevre ve şehircilik komisyonu üyesi olan CHP Kırklareli Vecdi Gündoğdu’nun geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’ın Sur ilçesine ve Mardin’e gerçekleştirdiği gezi sonucu paylaştığı izlenimler hiçte iç açıcı değil. Batıda en azından biraz huzur olduğunu belirten ve Doğu’da bunun tam aksine bir hayalet şehirler oluştuğunu dile getiren Gündoğdu; “ Diyarbakır’ın Sur ilçesinin 6 mahallesi adeta cehennemi andırıyor ve hayalet şehirden bir farkı yok. İlçenin 112 bin nüfusluk ilçenin 6 mahallesinde yaşanan terör olayları henüz diğer mahallelere sıçramış değil, ancak ileriki günlerde durumun ne olacağı belli değil” sözlerini vurguladı.
Ankara’da arka arkaya 3 patlama
Yıkımın her geçen dakika arttığını ve buna çare olarak hiçbir şey yapılmadığını dile getiren Vecdi Günduğdu; “7 Haziran seçimlerinin ardından başlayan terör olayları, 1 Kasım seçimleri sonrası yoğunluğunu artırarak devam etmektedir. 78 milyon derin acı ve üzüntü içerisine sürüklenmektedir. Suruç, Ankara Gar, İstanbul Sultanahmet Meydanı, Ankara Genelkurmay Kavşağı ve son olarak Ankara Kızılay meydanında yaşanan terör olayları tüm toplumu, yediden yetmişe, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine tüm insanlarımızı derinden yaralamaktadır. Ülkemiz, Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşamaktadır. Bu kriz tam anlamıyla bir yönetim krizidir. Bunun tek sorumlusu da 13 yıldır ülkeyi tek başına yöneten siyasi iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarıdır, yöneticileridir.13 yıl önce ülke yönetimini sıfır terör ile devir alanlar bu gün yaşanan yönetim krizinin tek sorumlusu haline gelmişlerdir. Yıllardır Türkiye Cumhuriyetinin izlediği ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ politikaları terk edilerek, komşularla SIFIR SORUN diyerek yola çıkılmış ama ne yazık ki SIFIR DOST dost noktasına gelinmiş, sınırlarımızın dışındaki ateş artık içimizi yakmaya başlamıştır. Güney Doğu’da sınırlarımız kontrolsüz hale gelmiş, birçok kentimiz terör nedeniyle yakılmış yıkılmış tarifi mümkün olmayan manzaralar yaşanmış, canlı bombalar büyük şehirlerin, Ankara’nın kalbine kadar gelmiş, masum insanlar evine, işine, okuluna giderken hain bir şekilde katledilmiş, her gün güvenlik görevlilerimizin şehit haberleri yurdumuzun dört bir yanını kara bulut gibi sarmaya başlamıştır. Yaşanan bu acı tablonun sorumluları, sorumluluk almaktan kaçmakta, hesap sormak isteyenlerden ise hesap sormaya kalkar hale gelmiştir. Demokratik çağdaş hukuk devletlerinde yaşanan her türlü sorunda hükümetlere hesap sorulur. Çünkü siyasi sorumluluk, ülkeyi yöneten siyasi iktidarındır. Vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlama görevi hükümetindir. Ama ne yazık ki hiçbir hükümet görevlisi, Başbakan, bakanlar ve bürokratlar sorumluluk almaktan, öz eleştiri yapmaktan, hatta en masumu istifa bile etmekten kaçar hale gelmişlerdir. Ulusal bir sorunumuz haline gelen terör ile artık bütün siyasal partilerin ortak mücadele etmesi zorunlu hale gelmiştir. Terör konusunda TBMM acilen harekete geçmeli, nasıl çözüleceği konusunda net bir şekilde iradesini ortaya koymalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler teröre karşı amasız, açık ve net bir şekilde karşı olduğumuzu ve nefretle kınadığımızı bir kez daha vurgulamaktayız. Bizler, anaların ağlamasını, evlat acısı çekmesini istemiyoruz, herkesin huzur ve barış içinde, kardeşçe yaşamasını istiyoruz. Bu duygularla, kahpe terörü ve onu yönetenleri bir kez daha lanetliyor, terör olayları sonucu yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve halkımıza başsağlığı diliyorum” diyerek sözlerinin altını çizdi.
Şehitlerimizin ruhu şad olsun
18 Mart dolası ile de genel bir açıklama yayınlayan Gündoğdu, o günlerden kısaca bahsederek, “unutmayacağız, unutturmayacağız” mesajını verdi. CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu yaptığı açıklamada; “ 18 Martlar; kara ve deniz zaferleriyle başlayıp Cumhuriyet'le taçlandırılan emperyalist direnişin, dünyada eşi benzeri olmayan mücadele sonucunda Türk ulusunun bağımsızlığını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğünü koruma uğruna şehit olan vatan evlatlarının günüdür. Çanakkale’de yaşanan mücadele sonucunda hemen hemen her aile kanından bir damla, her aileden bir şehit Çanakkale’nin kutsal topraklarıyla buluşmuştur. Çanakkale de; Türk Kürt, Alevi Sünni, Laz Çerkez ve daha nice farklı unsur aynı amaçta, aynı davada buluşmuş, emperyalizme karşı tek vücut olarak canları pahasına ulusu için mücadele etmiştir. Çanakkale Zaferi aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk ulusunun lideri olarak tarih sahnesine çıkışını sağlaması bakımından da ayrı bir değere sahiptir.Dünyada sonuçları bakımından etkileri hala tartışılan Çanakkale Zaferi, birinci dünya savaşı sonrası dünya tarihinde yeni bir dönemin de kapısını aralamıştır. Bir diğer önemli sonucu da emperyalistlere karşı kazanılan bu büyük zafer dünyadaki tüm mazlum ve ezilmiş ülkelere bir esin kaynağı olmuştur. Çanakkale Zaferleri tüm mazlum milletlere umut ışığı olmuş, ulusların özgürleşme mücadelesinin önünü açmış, tarihin akışını değiştirmiştir. 101 yıl önce 18 Martta yaşananlar bugün tüm dünyaya örnek olmalıdır. Bugün dünyanın içine sürüklendiği savaş, terör ve insanlık dışı uygulamalar artık insanlığı tehdit etmektedir. Bugün tüm insanlığın dileği, Yurtta ve dünyada savaşların, terörün ve insanlık dışı uygulamalarının son bulması, Tüm ulusların içte ve dışta barış, kardeşlik ve sevgi içinde bir arada yaşayacakları demokrasinin hâkim olduğu bir dünyanın yaratılmasıdır. Bu duygularla, 101 yıl önce Çanakkale’de antiemperyalist mücadelenin ve bağımsızlığın meşalesini yakan Atatürk ve silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha saygı ve gönül borcuyla anıyorum” sözlerine yer verdi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol