Gündoğdu Genel Kurulda konuştu; “Vatandaşın önüne seçim sandığı değil, geçim sandığı gelecek

CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Bütçesinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulunda CHP Grubu adına konuştu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u bugüne kadar yapılanlar ve yapılmayanlar konusunda hesap vermeye çağıran Gündoğdu, “Konuşmama Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı'nın Komisyondaki bütçe sunumunun son cümlesiyle başlamak istiyorum. Sayın Bakan "Türkiye'nin yeni hikâyeler yazacağı, küresel ligin tepesine çıkacağı, dünya lideri olacağı bütçedir" diyor. 
Yeni hikâyeler yazacaklarmış, dünya lideri olacaklarmış! Ya, hiç mi yüzünüz kızarmıyor Sayın Bakan? Kim yönetiyor bu ülkeyi yirmi yıldan bu yana? Bugüne kadar elinizi kolunuzu tutan mı vardı? 
Neden yirmi yıldır yapmadınız? "Cekleri" "cakları" bırakıp yaptıklarınızın, yapmadıklarınızın bir hesabını verin! En iyi bildiğiniz "beton dökmek" konusuna bir bakalım. "1 milyon 170 bin konut yaptık." diyorsunuz. "3 milyonu aşkın dönüşüm gerçekleştirdik." diyor Sayın Bakan. 
Vatandaşlarımız yirmi yıl öncesine göre daha kolay, daha ucuz konut sahibi mi oluyor? Hayır, olamıyor. Kiralar mı ucuzladı? Hayır, kiralar daha da arttı. Dar gelirliye ücretsiz konut mu verdiniz? Hayır, vermediniz. Deprem riski olan tüm konutları yenilediniz mi? Hayır, yenilemediniz. 
Milyonlarca vatandaşımız hâlâ riskli binalarda yaşıyor mu? Evet, yaşıyor. Bundan kim sorumlu? Müteahhitler mi, demir çelik satanlar mı, beton satanlar mı, yoksa dış güçler mi? 
Sayın Bakan, siz sorumlusunuz, siz; "Yazıklar olsun size!" diyorum artık” dedi.
Verimli ovalarımızın hâlâ 
talanı devam ediyor 
“Derelerimiz, akarsularımız hapsedilmiş; ormanlarımız, meralarımız, cennet koylarımız işgal edilmiş” diyen Gündoğdu, “Kırklareli'nde göz bebeğimiz Istrancaların, verimli ovalarımızın hâlâ talanı devam ediyor. Siz vahşi sermayeyi korumaya çalışırken Bakanlığın asli görevini ise çevreciler yapıyor, çevreciler. Onlara teşekkür etmeniz gerekirken Sayın Bakan, onlarla davalık oluyorsunuz. 
Danıştay "Kırklareli bölgesine yer altı suyu kullanımına dayalı kömürden elektrik üretim tesisi kurulamaz" diyor. Yer altı suları petrolden daha değerli sayılırken Kırklareli nüfusunun yarısının kullanacağı suyu bir tesise veren projeyi neden önümüze getirip atıyorsunuz Sayın Bakan? 
Yargı "Yapmayın." bilim "Hata yapıyorsunuz." demesine rağmen siz hâlâ hiçbir hukuki ve ekolojik dayanağı olmayan vahşi projeleri destekliyorsunuz. 
Sayın milletvekilleri, yirmi yıldır ülkeyi yöneten AKP Genel Başkanı "Vatandaşlarımızdan biraz daha sabır ve metanet bekliyoruz." diyor. Ya, vatandaş zaten yirmi yıldan bu yana sabrediyor. 
Yirmi yıldan bu yana yıkıp geçtiniz, mutfakları kuruttunuz, evler ısınmaz, aydınlanmaz oldu. 
Asgari ücretli, emekli, işçi, memur, öğrenci geçinemiyor. Çocuklar yatağa aç, okula aç açıkta gidiyor; daha ne kadar sabredecek vatandaş? TÜİK bile enflasyona "Yüzde 84." diyor, çarşının, pazarının enflasyonu ise yüzde 200'ü geçmiş. 
Otuz altı ay vadeyle ev alma döneminden otuz altı ay vadeyle mont, bot alma dönemine gelmişiz. 
Vatandaşlar bankalara on ayda 147 milyar faiz ödemiş. İcra dairelerindeki dosya sayısı aralık itibarıyla 23 milyonu geçmiş. Millet bitmiş, tükenmiş, siz hâlâ "Sabır!" diyorsunuz. 
Zenginleriniz bankalardaki milyonlarına milyonlar katmaya devam ediyor. Bankalarda 1 milyon lira ve daha fazla para bulunan hesapların sayısı tam 707 bin yükselmiş. Borsada yandaşlarınız milyonlarına milyon katıyor. Hisse senetlerinin yüzde 85'ini zenginler kontrol ederken küçük yatırımcının payı yüzde 14'lerde kalmış. Kur korumalı mevduatla zengine ödenen paranın miktarı ise sır gibi saklanıyor.
Zengine çalışan AKP ve MHP hâlâ yerli ve millî masalları anlatıyor. 
Dünyaya şeker satmak yerine şeker fabrikaları satanlar, dünyaya tank paleti satmak yerine tank paleti fabrikasını satanlar asla ve asla yerli de millî de olamazlar. 
Bugünün karanlığı bizi karamsarlığa sürükleyemez. Ülkenin dört bir köşesinde Bay Kemal'in sesi yankılanıyor. Bay Kemal'in sesi kul hakkı yiyenlerin, hak edilmemiş kazancın kâbusu oldu, emeğin ise umudu oldu. Bay Kemal'le halktan çalınanlar halka dönecek, rantın, sömürünün, yolsuzluğun dönemi mutlaka bitecek. 
Vatandaşın önüne seçim sandığı değil, geçim sandığı gelecek; o zaman da sizden hesabını soracak vatandaş” diye konuştu.(F.Kurtbayram)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol