HAKKINDA EN ÇOK KİTAP YAZILAN PADİŞAH

Abdülhamit Osmanlı Sultanları içerisinden çok özel bir yere sahiptir. Bu yüzden yerli ve yabancı yazarlar onun hakkında kitaplar yazmışlardır. Çünkü idari yapılanmanın devam ettiği, çeşitli okulların açıldığı büyük can ve mal kaybına neden olan savaşların yapıldığı, devletin çökmeye başladığı, imparatorluğun parçalanma, dağılma sürecine girdiği onun zamanıdır. Bu nedenle bu padişah hakkında çok şeyler yazılmıştır. Şairler, yazarlar onun despotik yönetiminden çok yakınmışlar, çok da girip çıkmışlar, Avrupalara kaçmışlar, yokluk çekmişler, bu süreçte önemli olaylar yaşanmıştır. Bu bağlamda Osmanlı Aydınları çöküşe çare düşünüp, aramaya başlamışlardır. Meşruti idare kurulursa ülkenin kurtulacağı düşünülmüştür. Okullaşmaya, idari yapılanmaya hız verilmiştir. Fakat ne var ki bu dönemde, bu yıllarda Osmanlı Devleti güçlü değildir. Borçları vardır. Rehin ettiği yerler, yabancıların kontrolüne bıraktığı gelir kaynakları vardır. Ama inşaatları devam eden saraylar için vardır. Bu dönemde çıkan Omsalı-Rus Savaşı felaketle sonuçlanmıştır. Ruslar İstanbul'a kadar Balkanları ve Trakya'yı kontrol altına almışlardır. Toplanan Berlin Kongresi'nde aleyhimizde çok önemli kararlar çıkmıştır. Azınlıklara dini ve kültürel serbestlik tanınmıştır. Osmanlı Devleti'nin himayesi altında olan azınlıklar, devlet olmaya başlamışlardır. Osmanlı maliyesini ve Ekonomisini Avrupa kontrol altına almış, borç vermiş olan ülke-ler Osmanlı maliyesini denetim altına almışlardır.
Bu süreçte İslam ülkeleri Osmanlı padişahı cihat çağrısını dikkate almamışlar. İslam Kardeşliğine ilgisiz kalmışlardır.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşından Osmanlı-Yunan ve bu savaştan 15 yıl sonra da Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'da taşlarını oynatan 1912 Balkan Savaşı çıkmıştır. Bu savaşlarda Osmanlı Ordusu fazla bir varlık gösterememiştir. Görülüp anlaşılmıştır ki Osmanlı Devleti Avrupa'dan tasfiye aşamasındadır. Bulgarlar Çatalca'ya kadar gelmişlerdir. Bu savaştan 2 yıl sonra Birinci Dünya Savaşı çıkmış ve Osmanlı Devleti kendisini savaşın içinde bulmuştur. Çanakkale hariç Osmanlı Orduları bütün cephelerde savaşı kaybetmişlerdir. 1918 Mondros Antlaşması ile Osmanlı Devleti tarihe gömülmüştür. Abdülhamit dâhil kazananlar Savaş Zenginleri olmuştur.
Dünyada bütün savaşlar, Savaş Zengini yaratmıştır. 40 yılda beş savaş yapan Osmanlı Devleti'nde de böyle Savaş Zengini bir zümre meydana gelmiştir. Gazeteci Yazar Soner Yalçın Abdülhamit üzerine bir araştırma yapmış, bu Osmanlı Padişahının, mallarının bir bölümünü tespit etmiştir. Hürriyet Gazetesinin 14 Aralık 2008 tarihli sayısında yer almıştır. Gazete Osmanlı Sultanının mal varlığından 40'ını açmıştır. Bu bilgide Padişahın Trakya'da da mal varlığı olduğu anlaşılmıştır.
Soner Yalçın Abdülhamit hakkında bilgiler verirken bu Osmanlı Sultanının şahsen tutumlu olduğu fakat saray harcamalarında müsrif hareket ettiğini yazmaktadır. Padişahın liberal ekonomi taraftarı olduğunu da belirten Soner Yalçın, Padişahın ekonomik danışmanının bir Rum Bankeri olduğunu zikretmektedir. Padişahın paralarının bir Alman Bankasında olduğunu da verdiği bilgiler arasına koymuştur. Serbest ekonomi ve ticaret taraftarı olduğunu altını çizerek söyleyen Soner Yalçın, Abdülhamit’in özelleştirmeden yana olduğuna da dikkati çekmektedir. Abdülhamit ile ilgili bilgilerden şu anlaşılıyor ki insanoğlu felaketin içinde bile nimet arayıp bulmaktadır. Ama insanın öbür tarafa hiç bir şey götürmek imkanı yoktur. Her şey geride ve dünyada kalmaktadır. Bu gerçeği bilerek dünyayı ve hayatı anlamaya, yaşamaya bakmalıyız. Mesele bu.