HALKEVLERİ'Nİ HATIRLADIM DA YAZAYIM DEDİM

Yeni kuşaklar Halkevleri'ni, köylerde Halkodaları'nı bilmezler. Fakat bilsinler ki bir şehrin merkezinde görkemli bir yapı varsa (Kırklareli'ndeki gibi) o yapı Atatürk'ün kurduğu Halkevi binasıdır. Türkiye'nin bütün şehirlerinde, bütün ilçelerinde bu binaları imece yoluyla halk yapmıştır. Mustafa Kemal çok sevdiği halkının da kendine mahsus bir Kültür Evi olsun istemiştir. Ancak ne var ki 1932 yılında hizmete girmeye başlayan Halkevleri 1950'de kapatılmışlardır. Kapatanlar da 14 Mayıs 1950'de halkın coşku ile ikbal ve iktidara getirdikleri Halkevleri kapatıldığında yurdumuzda 4779 Halkevi ve Halkodası vardı. Her Halkevi'ne ayda çeşitli 52 dergi geliyordu. 50 Halkevi de dergi çıkarıyordu, Kırklareli Halkevi de BATI YOLU adlı bir dergi çıkarmıştır. Halkevleri kütüphanelerinde 2 milyona yakın kitap vardı. Halkevleri devletin desteğinde gönüllü kişiler tarafından yönetiliyorlardı. Dokuz alanda faaliyet gösteriyorlardı. Bu faaliyet alanlarında Halkevleri'ne gelen halktan insanlar kendilerini geliştiriyor, bilgi, kültür sahibi oluyorlardı.
Halkevleri halka eğitim veriyordu. Çeşitli kurslara katılanlar devlet hayatına giriyorlardı. Yani Halkevleri Atatürk Türkiyesi'nin Kültür Bahçeleri'nin fidelikleri idi. Halkımız yüzyıllar içerisinde yarattığı kültürün ne olduğunu, Türk köyünün nasıl bir yerleşim yeri olduğunu aydınlar, Halkevleri ve daha sonra Köy Enstitülü Mahmut Makal'ın yazdığı "BİZİM KÖY" kitabından öğrenmişlerdir. Bu vasfı ile Halkevleri halkın TEMEL OKULU idiler. Demokratikleşmenin altyapısını kuruyorlardı. Her şeyden önce Halkevleri Türk Devrimi'ni anlatma, halkı yetiştirme, eğitme, bilgilendirme, bilinçlendirme yeriydiler. Dünyanın ileri ülkeleri halklarının eğitimi için Halkevleri'ne benzer KÜLTÜR EVLERİ'ni yüzyıl önce açmışlardır. Bir yabancı fikir adamı Halkevleri için "ONLAR CUMHURİYET'İN TEKKELERİ" idi demiştir. Bir başka yabancı kültür adamı da, "TOPLUMCU EĞİTİM YERLERİYDİLER" diye söylemiştir. Yabancı kültür sanat insanları Halkevleri'ni Türk'ün buluşu olarak nitelendirmişlerdir.
Halkevleri kapatıldıktan sonra bir daha niçin açılmamışlardır? Bu sorunun cevabı yoktur. Halkevleri tekrar açılsaydı Türkiye'de neler olurdu? Yüzyıllık uykuya yatırılmış olan Türk halkı kendi aydınları tarafından uyandırılacaktı. Yalan dolan pazarlayanlar karşılarında HALK AYDINI'nı bulacaklardı. Bundan ürkmüşlerdir.
Halkevleri'nin, Köy Enstitüleri'nin kapatılması Türkiye'yi yüzyıl geriye götürmüştür. Hala da bu kültür ve eğitim açığı devam ediyor. Osmanlılar'ın meydana getirdikleri 300 yıllık kültür açığı daha da büyümüş olmaktadır. Ne yazık ki Halkevleri'ni, Köy Enstitüleri'ni kapatanlar bu eğitim ve kültür kurumlarını, Türk halkının bilgi aldığı, eğitilip ufka baktığı aydınlığı karartmışlardır. Özetle siyaset sahnesine 1958'de çıkmış, ikbal ve iktidar olmanın tadını almış, keyfini çıkarmış olanlar halka ihanet etmişlerdir. Mesele bu kadar basit.