HALK TARIHINI BILSE MUSTAFA KEMAL'I ANLAYACAK

Mustafa Kemal'i sevmek, O'nu anladigimiz manasina gelmez. Çünkü sevmek, saymak baska, anlamak baska seydir. Yillar önce söyledigimizi bugün de tekrar etmek istiyoruz. NE ATATÜRK'Ü ANLADIK NE CUMHURIYETI ÖÄzRENDIK. Bunlari yapamadigimiz için halki Atatürk ve Cumhuriyet konusunda bilgisiz biraktik. Daha dün bir lise ögrencisine Cumhuriyeti, ilan edildigi yili, tarihten çok bilinen konulari sordum, hiçbirine yanit alamadim. Belli ki ögrenci Cehaleti ögrenmekle yetinmis.
Hiç kimse kimseyi anlatmasin. Bu egitimle Türkiye'nin aydinliga çikmasi, halkin tarihini ögrenmesi zordur. Bugün Osmanliliga özlem çekenler biliyorlar mi ki Osmanli Devleti'nin içinden 23 devlet çiktigini.. Mustafa Kemal sag olsaydi da ona sorsaydik: Osmanli Imparatorlugu'nun içinden Türkiye'yi nasil çikardin? Bu olayin tarihini, ayrintilarini iyice biliyor muyuz?
Bir gerçegimizi itiraf etmemiz lazim: KITAP KÜLTÜRÜMÜZ yok. Bilgimiz, bildigimiz kulaktan dolma ya da gördüklerimizden ibarettir. Bin yil önce de insanlar böyle ögreniyorlardi. Bu yüzden cehaletin batakliginda uyuyorlardi. Egitim, ögretim, kitap insanlari uykudan uyandirmistir. Bu gerçegi bilmek lazimdir. Sabahlar aydinlanmamissa kalkip bir mum yakmadigimizdandir. Karanlikla aydinligin sinirinda yasadigimiz için ne karanligin, ne aydinligin farkindayiz. Oysa toplumda cehalet hareket halindedir. Hareket halindeki cehalet ise tehlikelidir. Kim Kirklareli Üniversitesi'nin isigini üstünde hissediyor? Halk üniversiteden çok Kültür Merkezi'ni biliyor. Fakat herkes karanliktan yakiniyor. Ama hiç kimse Atesböcegi kadar aydinligini karanligin üstüne tutmuyor. Oysa karanligin gücü giderek artiyor, sinirlari genisliyor. Buna karsin herkes konusuyor. Herkes elestiriyor. Yamuklardan söz ediyor. Buna karsin herkes dogruyu bulmak için bir gayretin içinde olmuyor. Böyle gelmis böyle gider diyorlar.
Åzimdiye kadar söylediklerimiz, yazdiklarimiz bir yana. Devletimizin ciddi bir KÜLTÜR POLITIKASI'na ihtiyaci oldugunu düsünüyoruz. Cumhuriyetin KÜLTÜR DEVRIMI yok muydu? Vardi ama çok partili hayata geçildiginde kültürlesme süreci hizini kaybetmistir. Her ne kadar 1972 yilinda il Kültür Bakanligi kurulmus ise de KÜLTÜR iyi anlasilmadigi için fazla bir sey yapilamamistir. Halk kültürle temasa getirilmemistir. Özellikle halkin kitap okumasini tesvik baglaminda bir sey yapilamamistir. Yapilmasi söyle dursun, 1950'de Halkevlerini, Halkodalarini kapatmadik mi? Bunlar kapatilacagina günün sartlarina göre düzenlenemez miydi? Ama mesele o degil, mesele yapilani yikma zihniyetinde… Galiba biz, "yapacagiz, edecegiz" dediklerimizi yaptik, ettik zannediyoruz. Birkaç büyük merkezin disinda tasra illerinde tarih dokusunun giderek yok oldugunu herkes biliyor. Iste Kirklareli. Bes on yil içersinde 8-10 tarihi eserden baska elimizde bir sey kalmayacaktir. Eski Kirklareli kaybolacaktir. Sonra gelecek kusaklara masal anlatacagiz. Ortada olmayan sey konusulur mu?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol