HALKINA BALIK TUTMAYI ÖĞRET KARNI DOYSUN ÖMÜR BOYU

Yeryüzünün ilk öğretmenleri Peygamberlerdir. Ancak şairlerin de insanlığa öğretecekleri şeyler vardır. Nitekim 2500 yıl önce yaşamış olan Çinli şair bir şiirinde insanlığa şu dersi vermiştir:
"Bir yıl sonraysa düşündüğün tohum ek,
Ağaç dik on yıl sonraysa tasarladığın,
Ama düşünüyorsan yüzyıl sonrasını, halkı eğit o zaman.

Bir kez tohum ekersen bir kez ürün alırsın,
Yüz kez olur bu ürün, eğitirsen toplumu
Birisine bir balık verirsen, doyar bir defa,
Balık tutmayı öğret, doysun karnı ömür boyu."

Bu şiirsel yazı bildiğim kadarı ile bir Fransız Gazetecisinin yazdığı " AMERİKA MEYDAN OKUYOR" adlı kitapta görüldü. Eğitim - öğretim konuları gündeme geldikçe, öğretimin ne olduğu bağlamında dikkati çekti. Ben dahi Çinli şairin bu şiirsel yazısını 1970'li yılların başında kitaptan alıntı yaparak, Hamdi Helvacıoğlu İlkokulu'nun kuruluş yıl dönümü olan 23 NİSAN Programında, velilere davet yazısında kullandım.
Bir eğitimci olarak ve Türkiye'nin gelenekçi kültüründe yer alan Sadaka Yardımları'nın sorunu kökten çözemeyeceğini anlatmak için bu söylemi çok önemsediğimi bazı yazılarımda vurguladım.
Bir Bilge Şair olduğu anlaşılan bu Asyalı, VADELİ DÜŞÜNENLER için yaşamak ve ekonomik üretim için neler yapmaları gerektiğini söyledikten sonra bu bağlamda en akılcı ve gerçekçi olanın  HALKI EĞİTMEK olduğunu söylüyor. Ve ayrıca eğitimin üretimle, değişimle, toplumsal kalkınma ile hayati ilişkisine dikkati çekiyor. Kısaca Çinli Şair bir ilaç reçetesine yazılan ilaçlar gibi, şunları şunları yaparsanız kurtulursunuz demek istiyor. Yani aç kalmaktan kurtulur, uzun vadede karnınızı doyurmuş olursunuz. Bana göre şiirsel yazının anlaşılmayan bir tarafı yoktur. Asyalı bilgeler bu tür reçete bilgileri çok yazıp, halka okutmuşlardır.
Halkın ilaç reçetelerine yazılan ilaçlar gibi BİLGİ REÇETELERİ'ne ( Bu şiir gibi yazılmış) BİLGİ NOTLARI'na ihtiyaç vardır. Bu tür Bilgi Reçetesi'ni cebinde taşıyan biri arada bir cebindeki yazıya bakarsa "YILDIZIN PARLADIĞI" yani beynin şimşek gibi çaktığı anlar olduğu , işte o zaman gündeme bir çarenin, bir çıkış yolunun geldiğini görüp anlayacaktır. Fransız Milli Marşı'nın böyle bir hikayesi vardır.
Uzun yazalım, kısa söyleyelim kurtuluşun yolu eğitimdir. Dünya tarihinde eğitim görmeden kendini kurtarmış bir ülke halkı görülmemiştir. Eğitim insana hem iyi, faziletli ve ahlaklı olmayı hem de öğrenmeyi, öğrenmenin kazançlarını öğretir. İnsanı tehlikenin kenarından, uçurumun dibinden alır, mitoloji'de yer alan SİZİF EFSANESİ'nin anlattığı gibi dağın zirvesine çıkarır. Hayatta "ÖMÜRBOYU EĞİTİM" in içinde bulunduğumuz yüzyılın sloganı olduğunu boşuna söylememişlerdir.
Tabii eğitim, ama nasıl bir eğitim? Herhalde zamanın gerisinde kalmış bilgilerle yetişen kuşakları hayata hazırlayan, yola çıkaran bir eğitim, eğitim değildir. Zamanımızın eğitimi Faydacı, Akılcı, ve GERÇEKÇİ, KALİTELİ bir eğitimdir. Halkını böyle bir eğitimle yetiştirip, bilgi edinmenin, bilgiyi kullanmanın yollarını öğreteceksin ki sadaka gibi yardımlarla kendisini avutmasın. Onurlu ve gururlu kalsın, içinde bir eziklik, bir aşağılık duygusuna kapılmasın. Bilmem anlatabildik mi?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol