HAYATI ÖNEMI OLAN MUTLAK IHTIYACIMIZ

Tarihdeki ilk evlerden bahsediyorduk. Cilalitas Çagi'nin ikinci köy çesidi ise, göl üzerine kurulmus ev topluluklaridir. Bunlar kaziklar üzerine yapilmis evlerdi. Yapi tahtalari kille birbirine tutturulmus, çogu iki, üç odaliydi.
Göl üzerinde kurulmus bu çesit evlere bir çok bölgelerde rastlanmistir. O çag insanlari için evlerin suyla çevrili olmasi, düsmanlardan, yabani hayvanlardan korunabilmek bakimindan çok önemliydi. Ayni zamanda, gölden yiyecek ve diger ihtiyaçlarini gideriyorlardi. Bu gün bile ilkel kabilelerde bu çesit evlere rastlanmaktadir.
ESKI MISIRLILAR'DA EV M.Ö. 3000 yillarinda, Misirlilar uygarlikça en ileri milletlerden biriydi. Bu Nil nehrinin her yil tasip çevreye zengin topraklar yigmasindan dolayisiy la, tarim olanaklari saglanmasindan ileri geliyordu. Misir'in yoksul halki çok basit evlerde otururlar, hali vakti iyi olanlar büyük evler yaptirirlardi.
Genel olarak, Misir'da evler çamurdan, kilden yapilir, üzerleri palmiye dallari ile örtülürdü. Pencereler, hem günesin içeri girmesine engel olsun, hem de sicak havayi disari vererek serinlik saglasin diye, duvarlarin tavana yakin bölümünde açilirdi. Evlerin disinda ki bir merdivenden dama çikilirdi. O bölgeye özgü bunaltici sicak yüzünden, ev halki geceleri damda uyurdular. Her evin bahçesi vardi yemek orada pisirilirdi. Zenginlerin evleri tastan yapilir, çok büyük olur, degerli esyalarla süslenirdi.
BABIL VE ASUR EVLERI Firat ile Dicle nehirleri arasindaki, vadi, gerek tahta, gerek tas bakimindan fakir bir yöre idi. Bu yüzden, kullanilabilen tek yapi malzemesi, güneste kurutularak yapilan tuglalardi. Bu bölgedeki evler çogunlukla dikdörtgen biçiminde, iki katli düz damli, küçük pencereli, disaridan merdivenliydi.
EGE VE YUNAN EVLERI Çesitli olanaklar bakimindan ( yapi malzemeleri ) çok ileri olan Ege ve Yunan uygarligi sayesinde, bu yörede yasayan insanlar baskalarindan çok mükemmel binalar yapabilmisler, en çok da güneste kurutulan tuglalar, saglam taslar kullanmislardir. Son kazilardan anlasildigina göre, bu evlerde kanalizasyon düzeni, kilden yapilmis borularla su tesisati bile var oldugu tesbit edilmistir. Çogunlukla iki katli olan bu evlerin merdiveni içeridedir. Pencereleri çok genisti. Cam yerine parsömenle kaplanirdi.
Sanat bakimindan da çok ileri olan bu insanlarin evleri, büyük bir güzellik ve zevkle de yapilmisti. Tapinaklarda oldugu gibi evlerde de sütunlar vardi.Yalniz Yununlilar, çogu zamanlarini disarida geçirdiklerinden, baska yapilara verdikleri önemde, özen de kendi ev lerinde görülmezdi. Bunlar öbür binalara göre sade, küçük yapilardir. Bir tasligin çevresine toplanmis odalardan meydana gelmislerdir.
ROMA EVLERI Eski insanlarin yaptiklari binalardan, en çok Romalilar'in evleri üzerinde bilgiler edinmis bulunmaktayiz. Çünkü onlarin yaptiklari eserlerin kalintilari günümüze kadar gelebilmistir. Bu eserlerden anlasildigina göre, Romalilar mühendislikte çok daha ilerideydiler. Yaptiklari su yollariyla evlerinin su ihtiyaçlarini karsilamislardir. Roma'da halkin sinifina, gelir durumuna göre, evleride çok degisikti.
Zenginler büyük kösklerde otururken, fakirler tahtadan yapilmis çok katli binalarda, bir kaç aile bir arada yasarlardi. Roma evi, çogunlukla bir tasligi çevreleyen bir kaç odadan meydana gelirdi. Kimi evle rde bu tasligin üzeri açik, yani avlu biçiminde olurdu. Yagmur yaginca, buradan giren sular yerin altinda bir sarniçta toplanirdi. Böylece su ihtiyaci da karsilanirdi.
Büyük evlerde ikinci bir taslik daha bulunurdu. Bu taslik sütunlarla çevrilir, ortasina bir çesme yapilir çesitli heykellerle, çiçeklerle süslenirdi. Roma evlerinin iç duvarlari da renk renk boyanirdi. Isigi gaz lambasiyla saglarlardi. Romalilar tarihte ilk defa pencerelerde cam kullanan ulus olmusturlar. Bu gün bunu çok bariz bir sekilde bilim adamlari ortaya koymuslardir.
DEVAM EDECEK...
Hos kalin...