HIKAYE -I-

BiLIRMISIN, ANLAT
Bir kanaryayi bir karga ile bir kafese koymuslardi. Kanarya, karganin çirkin görünüsünden üzülüyor, söyle diyordu (Bu ne igrenç yüz, ne sevimsiz sekil, ne kötü bir görünüs ne biçimsiz kilik. Heyy ugursuz karga, keske benimle senin aran dogu ile bati arasi kadar olaydi.)
Her kim sabah kalkar kalkmaz seni görse o günün sabahi, o kisiye aksam olur. Senin arkadasligina-senin gibi ugursuz gerek. Fakat senin gibi, ugursuz nerede bulunur.
Lakin isin daha garibi su ki kargada, kanaryanin konusmasindan bikmis usanmisti. Durmadan sabir okuyordu. Basina gelen bu aksilikten perisan oluyordu. Bu üzüntü ile ellerini ogusturarak söyle diyordu. (Bu ne ters talihsizlik, ne alçak talih, bu ne bir renkte durmayan zamane. Benim serefime, sanima layik olan, bir bahçenin duvari üzerinde kendim gibi bir karga ile gezmekti)
Bir içki içmeyen kulun ayyaslar arasinda gezmesine benziyordu. Bu azap ona agir geliyordu. Karga söylenmeye devam ediyordu, ki "Aceba ne günah etmisim ki onun cezasi olarak böyle magrur, cinsimin hilafi, bos bogaz bir ahmagin arkadasligi belasina muhatap oldum" der.
Her iki kus konusmalarina veya atismalarina devam ederler.
Bir duvara senin resmini yapsalar, o duvarin dibine kimse gelmez.
Eger senin yerin cennette olursa baskalari, cehennemi seçerler, gibi.
Bir zahit, ayyaslarin arasinda çalgili bir mecliste bulundu. Onlarin arasindan bir akli güzel ona söyle dedi, "Eger bizden memnun degilsen suratini eksitip oturma, sende bizim aramizda acisin. Devamla Sen gül ve lale demeti içinde bitmis kuru bir odun, ters yel gibi, kis gibi nahossun. Kar gibi çökmüs, buz gibi donmussun." der.
Bu hikayeyi yazmama sebep sudur Bilesin ki alimin cahilden nefret ettigi kadar cahil de alimden nefret eder.

HIKAYE - II
Bir arkadasim vardi. Yillarca birlikte arkadasligimiz sürmüs, tuz ekmek yemistik. Aramizda sonsuz bir arkadaslik hukuku vardi. Nihayet az bir menfaat için gönlümü incitmisti.
Dostlugumuz bitmis gibiydi. Her seye ragmen aramizda bir gönül bagliligi vardi. Buna tanik olarak, bir gün bir mecliste bana ait olan siirimden iki kita siirimi okumuslar.
"NE OLURDU"
Benim o sevimli güzel sevgilim
tatli tatli gülmeye baslayinca.
Gönlü
yarali asiklarin
yaralarina bol bol tuz eker.
Ne olurdu
bir kere
cömertlerin eteginin
fakirlerin eline geçmesi gibi
Zülfünün teli elime geçeydi...
Diye yazmis oldugumuz siir okununca orada bulunan güzel ahlakli kisiler. Güzel hakikaten çok güzel, demisler. 0 benim dargin oldugum arkadasim da oradaymis. Kendisi çok begenerek, yalniz aramizda biraz kirginlik var demis. Hatanin kendisinde oldugunu çok açik bir sekilde beyan etmis. Bu sözün bana anlatilmasiyla bende, benimle, görüsmek konusmak istedigini benim gibi arzu ettigini anladim. Konusmak için kendisine sairane sunlari yazarak yolladim.
"Aramizda arkadaslik akti yokmuydu. Böyle iken cefa ettin. Aktimizde durmadin. Tüm cihanda tek arkadasim sendin, sana baglanmistim. Öyle çabucak dönecegini bilmiyordum. Her seye ragmen hâlâ barismak arzusunda isen geri dön, gel, emin ol ki seni eskisinden daha fazla sevecegim" dedim. Hemen geldi. O gün ikimiz â?~arkadas bayrami' yaptik desem o derece güzeldi. Sonra tayini çikti gitti. Gittigi yerde bir trafik kazasinda kendisini kaybettigim bildirildi.
Hosça kalin.
mustafaermis@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol